Ahmet Abakay ve Erendiz Atasü'den 13 Şubat boykotuna destek

Birleşik Haziran Güncesi

Blog: Serbest Kürsü

13 Şubat okul boykotuna destek veren aydınların görüşlerini yayımlamaya devam ediyoruz. Bu sefer, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay ve yazar Erendiz Atasü bilimsel ve laik eğitim için boykota destek veriyorlar.


Ahmet Abakay: Hedef laik cumhuriyettir

Sorunun temelinde  laikliğe dayalı, güçler ayrılığını öngören Cumhuriyet rejimini reddetmek, ortadan kaldırma hesapları var. 

Hedeflenen, arzu edilen saltanata, hilafete, eski yazıya dönme arzusu var. 

Dine dayalı devlet yapısına varma ideali var.

AKP iktidarı yönetime geldiğinden beri, saklamadan bunun için çalışıyor. 

Sünni islam devlet yapısı egemen kılmak için , mevcut anayasayı, yasaları açıkça tanımıyorlar.

Bu çalışmalarının, eylemlerinin karşısında düşman gördükleri güçler ise solcular, sosyalistler, komünistler, devrimciler.Tabii ki özel olarak seçilen düşmanların başında ise Aleviler geliyor. 

Çorum, Sivas, K.Maraş'ta alevilerin  katledilmesi yakın geçmişin önemli örnekleridir. Bu katliamlarda  devletin güvenlik güçlerinin aktif katılımı dikkat çekicidir. 

Bu  gerici, dinci güçler 12 Eylül darbesine açık destek verdiler. Bugün iktidardalar.

Zorunlu din dersleri bu darbenin ürünüdür ve bugünkü iktidar bunu kararlı şekilde savunmaktadır.

Devletin, iktidarların baskısına, katliamlarına karşı her dönemde  direnen, mücadele veren sosyalistler, komünistler, demokratlar, demokrasi mücadelesinde özel olarak her zaman kararlı şekilde yer alan Aleviler dün olduğu gibi bugün de faşizme karşı, dikta rejimine karşı görev başındadır.

Erendiz Atasü: Laiklik olmadan sosyalizm olmaz

Laik toplum düzenin özü, insan aklının sorgulama özgürlüğünü ve kişinin özel hayatının mahremiyetini güvenceye almaktır. Uygar bir toplumun dayanacağı temeldir, laiklik . Onsuz ne aydınlanma mümkün, ne sosyalizm, ne kültür, ne edebiyat, ne sanat ne de demokrasi. Dogmaların kısıtlayıcılığında kölece bir yaşam sürmeye razı değilsek bu asgari temeli korumak zorundayız. Türkiye'de kavga şu bu dine mensup olanlarla olmayanlar arasında değil, laikliğin anlamını kavrayanlarla dogmaya teslim olmayı içine sindirenler arasındadır. Bunu çok iyi değerlendiren siyasi iktidar, Türkiyenin halen çoğunluğunu oluşturan, kalben bir dine inanan ama laik bir toplumda yaşamak isteyen kitleleri eritebilmek için eğitimi dinselleştirme yöntemini benimsemiştir..

AHİM kararları doğrultusunda velilerin zorunlu din derslerine karşı dava açmaları kanımca iyi bir mücadele başlangıcı olabilir. Ürkek davranabilecek velileri yüreklendirme, hukuki mücadele için yollar gösterme, kolaylıklar sağlama, bu işler elinden gelebiliyorsa laiklik yandaşı kişi, insayatif ve kuruluşların gündeminde olmalıdır diye düşünüyorum. Davalardan sonuç alınması açısından değil, Türkiye'nin her yanında örneğin bir hafta içinde açılabilecek yüzlerce davanın yurt içnde ve dışında yaratacağı yankı açksından anlamlı olabilir.