Çıplak ya da hamile olmayanların adları neydi?

Mesut Bayram

Blog: Kurdewarî

Kevser Eltürk, öldükten sonra çıplak fotoğrafları servis edilmeseydi adını bile duymayacağımız ölü bir gerillaydı. Ya da Kandil’de Zergele Köyüne atılan bombalarda hamile kadınlar olmasaydı “Kandile bomba atılmış” bilgisi dışında sosyal medyanın bilgisi olmayacaktı.

Mesela İzmir’de ensesine kurşun sıkılarak öldürülen genç hızlı aktı hayatımızdan. Öldürülen kadınsa veya çocuksa (sayısız ölen çocukların isimlerini saymak bile nefes alınmasını zorlaştırıyor) sosyal medya daha ilgi duyuyor. Çünkü masumluğu temsil ediyorlar diye düşünülüyor, kirliliği ve savaşı erkeklerin yaydığı algısı oturmuş bir düşünce ve kesinlikle üzerine konuşmaya bile gerek yok.

Ama kadınları, erkekleri ve çocukları her zaman erkekler öldürmüyor. YPJ gerillaları geçtiğimiz günlere kadar Times’a kapak oluyorlardı. Bu durumda ayrıcalık yapacağımız çocuklar var gibi görünüyor ama çok fazla görüyoruz ki çocukların da ellerinde silahlar var ve onlar da başka insanları öldürüyor.

Sonuç olarak insanlar-insanları öldürüyor, ölü bir bedenin çıplak olması ölü bedenin umurunda değil. Ölüler “edep” yerlerini düşünmezler. Doğmamış ölü çocuklar annelerinin karınlarını düşünmezler. Ölümden rahatsız olmayanlar bedenlerin aşağılanmasından rahatsız oluyor, normalleşen durumlar beklenilen etkileri yapamıyorlar artık. Çünkü bugün bunlara üzülenlerin çoğu ya hikâyelerini okudu, parçalanıp meydanlarda gezdirilen Kürtlerin, Alevilerin, Solcuların ya da bizzat gözleriyle gördüler.

Öldürmek yeterli gelmiyor artık çünkü insanlara bunu kanıksattılar.

İnsanlar-insanları öldürüyor dedik iyi ama insanlar insanları kimlerden buldukları silahlarla ve hangi “büyük” ideolojiden beslenerek öldürüyorlar? Emperyalizmin varlığından habersiz olanlar varsa halen onları eleştirilerimden uzak tutuyorum. Çünkü zaten bu yazıyı da okuma ihtimalleri yok -mağarada yaşıyor olmalılar-. Köylüler kahvelerde oturup Cem Karaca’nın şarkısındaki gibi “tütün meselesini” konuştukları kadar “her işin arkasında Amerika var” (Şivesiz yazdım herkes kendi köyüne yorabilsin) diyebiliyorken, siyasetle zaten ilgili olduğunu söyleyenler, 16 yaşından beri siyasetçi olduğunu, işkencelerden geçtiğini, hapisler yattığını söyleyenler, emperyalizmi bilmediklerini mi iddia edecekler?

Hayır, biliyorlar ve rezil bir şekilde emperyalizmle oturulan masalardan kazançlı kalkabileceklerini iddia ediyorlar.

Kimse, hangi kenarında ne kadar kıymık olduğunu bilecek kadar masaya hâkim bir masa kurucusuyla masadan galip kalkamaz. Emperyalizmi masaya davet edenler bir gram saygınlık duyulduklarını hissedip mutlu oluyorlar. Çünkü Cemil Bayık, Kevser’in fotoğraflarının henüz paylaşılması bitmeden Amerika ile dolaylı görüştüklerini beyan etti. Bundan sonra söylenecek her söz zaten anlamsızdır.

Son olarak Kevser’in fotoğraflarını paylaşanlar; bence paylaşmasınlar çünkü genelde dosta değil düşmana doğru paylaşır gibi paylaşıyorlar. “Bakın savunduklarınız ne kadar adi” der gibi paylaşıyorlar.  Ama düşmanlar onurlu değil, sıfatının hırsız olması mahkeme tarafından sorun olarak görülmeyen, bir adamı destekleyen güruh “çıplak ve ölü düşman kadın bedenlerinden” keyif alır.

Dosta doğru paylaşanlar da yapmasınlar çünkü dostunuzu ancak ölü ve çıplak bir kadın gerilla üzerinden harekete geçecek kadar aciz görüyorsanız dostlarınızı değiştirmeniz gerekir.

Başka ihtimalim yok isyanı ancak böyle dile getiriyorum diye bir çaresizliğe düşüyorsanız da çaresiz değilsiniz, topyekûn bozulmuş sistemin içerisinde çözüm olmadığını fark etmeye başladıysanız örgütlenin ve çözüme beraber gidelim.

Sosyalizmden aşağısına ikna olmak artık imkânsız haldedir. Akıntıya karşı kürek çekilebilir ama bu imkânsızlık içerisinde çözüm aramanın yer çekimine karşı kürek çekmekten farkı yoktur.

Ya sokaklarda çıplak ölürsek haber olacağız veya sessiz sakin öldürüleceğiz ya da gerçek çözümün etrafında toplanıp atağa kalkacağız.

Bu haberler başka yere bakan ya da bakmanızı söyleyen yalanları söylüyor.  

*Katkı ve önerileriniz için: [email protected]