Kostas Kotzias: Nâzım'ın Yunancası...

Merve Tokmakçıoğlu

Blog: Kent Kültür Sanat

Nâzım Hikmet’in “Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim” (1) romanını, duygusunda ve düşüncesinde Nâzım’ı kaybetmeden Yunancaya çeviren Kostas Kotzias’ın mücadele ve direnişle geçen hayatı ve bu hayatın eserlerine yansıması dikkat çekiyor.

Çevirmenliğinin yanı sıra, modern Yunan edebiyatının İşgal, Direniş ve İç Savaş dönemlerini yaşayan “1945 kuşağı” (2) yazarları arasında yer alan Kotzias’ın ikisi ödüllü beş romanı ve özellikle tiyatro alanında kaleme aldığı sayısız köşe yazıları bulunmaktadır. Türkçeye çevrilen tek yapıtı ise 1982 yılında Adam Yayınları tarafından yayımlanan Yedi Numaralı Dehliz başlıklı romanıdır.(3)

Kostas Kotzias, 1921 yılında varlıklı bir ailenin oğlu olarak Atina’da dünyaya gelir. Erkek kardeşi Aleksandros Kotzias (1926–1992) O Gennaios Telemachos [Yiğit Telemakhos] romanı ile ünlenmiş, savaş sonrası kuşağın yazarlarındandır. Ailesi, Yunanistan’ın Naziler tarafından işgal edilmesiyle birlikte başlayan yağma ve talan sonucu tüm mal varlıklarını kaybederler. Kotzias, Atina Üniversitesi’nde tıp okumaya başlar ancak son sene bölümü bırakıp gazetecilik ve edebiyata merak sarar. 

Kotzias’ın gençliği ve yetişkinliği, Yunanistan’ın yirminci yüzyılın ilk yarısındaki çalkantılı yıllarla şekillenir: Metaksas diktatörlüğü (1936-1941), İkinci Dünya Savaşı, Nazi Almanyası ve İtalyan faşizminin tehditleri, nihayetinde Yunanistan’ın Naziler tarafından işgali, Direniş yılları (1941-1944), İç Savaş (1946-1949) ve Albaylar Cuntası (1967-1974). Bütün bu olaylar süresince mücadeleyi hiç bırakmayan Kotzias, Yunanistan Komünist Partisi’ne (Komunistiko Koma tis Elados - KKE) Nazi işgali sırasında üye olur ve hemen ardından Direniş yılları boyunca EAM (Ethniko Apeleftherotiko Metopo – Ulusal Mücadele Cephesi) ve ELAS (Elinikos Laikos Apeleftherotikos Stratos – Yunan Halkının Kurtuluş Ordusu) saflarında savaşır. 

İç savaş sırasında sıkıyönetimin KKE’nin yayın organlarını yasaklamasına rağmen Kotzias gazeteciliğe devam eder: 1946’da Elefthera Grammata [Özgür Harfler] dergisinde yazılar yazmaya başlar; aynı yıl ilk tiyatro eseri Το Ξυπνημα [Uyanış] yayımlanır ve Amilio Veakis yönetiminde sahneye konur. 1947 yılında Themelio dergisinde yazıları çıkmaya "başlayan Kotzias, 1949’da Giorgos Giannidis ile birlikte "Realist Tiyatro"yu kurar. Moliere’in Kadınlar Mektebi oyununun yönetmenliğini yapar. Tiyatro yazılarına 1950’de Demokratiki, 1951’de Dimokratikos gazetelerindeki köşe yazıları ile devam eder. 

1949’da iç savaşın komünistlerin aleyhine sonuçlanmasıyla ülkede geniş çaplı bir komünist avı başlar; öyle ki, EAM/ELAS savaşçıları ve hatta onların akrabaları, dostları bile yargılanır, hapse atılır, sürgüne gönderilir ve hatta idam edilir: Nâzım Hikmet’in, anısına "Karanfilli Adam" şiirini yazdığı Nikos Beloyanis de kurşuna dizilerek idam edilen komünistlerden biridir. 

Her dönem örgütlü direnişin içinde yer alan Kotzias da hapse girer, sürgün edilir ve yasaklanır. Gene de yazmayı bırakmaz. 1956’da Ο Καπνισμένος ουρανός [Dumanlı Gökyüzü] adlı ilk romanını yayımlar. Romanda, Anadolu göçmeni olan işçi ailesi Sakkas’ların, bir yanda sendika liderleri, direnişi sürdüren komünist yurtseverler ve işçi sınıfı, diğer yanda Metaksas diktatörlüğü, Nazi işgali, yerel kolluk güçleri ve Manoglu adlı fabrika sahibinin sömürüsü arasındaki keskin ayrımın ortasında yaşadıkları anlatılır:

"Şu anda aklı tüm öfkeye rağmen soğukkanlı bir mantıkla çalışır. İşçilerle görüşürse şartları kabul etmeye yükümlüdür ve bu da bugün yenilgiye boyun eğmektir. Genellikle şiddet, sorunları çabucak ve sessizce çözer. Geriye bir tek, barışçıl bir iş yaşamı izlenimini vermek kalıyor."(4)

Romanda Nazi işgaline ilk başta "Οχι!" diyerek karşı koyan Metaksas diktatörlüğünün, işgal sırasında yakaladıkları direnişçi komünist gerillaları Nazi yönetimine teslim etmesine yer verilmesi ise okurun hangi tarafın daha yurtsever olduğunu düşünmesine neden olur. 

1960’da yayımlanan ikinci romanı Η Γαλαρία νο7 (Yedi Numaralı Dehliz) savaş sonrası yıllarda Yunanistan toplumunun yaşadığı ayrılıkları, yeni dönemin sancılarını ele alarak, bu yıllardaki sınıf çatışmaları içinde işçi sınıfının yaşamını anlatmaktadır. Yazarın deyimiyle "sonu henüz yazılmamış işçi sınıfının savaşını" dile getirmektedir. Maden ocaklarında çalışan işçilerin ve açlıkla, sefaletle mücadele eden halkın, maden ocaklarının sahibinin sömürüsü altında ve ona yaltaklanan burjuvaların yaşamlarını anlatarak, yeni düzende Yunanistan’ı sömürge haline getirmek isteyen İngiliz ve Amerikan sermayesinin işçi sınıfı ile girdiği savaşı gözler önüne sermektedir:

"Sabaha karşı saat dörtte grev yapan işçiler, kadınlar ve erkeklerin hepsi, madene giden yolları kapattılar. Saat altıda şirketin tuttuğu geçici işçileri taşıyan kamyon göründü. Şoför hep beraber ayakta duran işçi kalabalığını görünce korkarak durdu. İki işçi ona yaklaşarak burayı terketmesini söylediler." (5)

Kotzias 1967’deki Albaylar Cuntası ile birlikte Sovyetler Birliği’ne giderek Moskova’da yaşamaya başlar. Burada cunta karşıtı örgüte girerek mücadeleye devam eder. Bu nedenle Yunan vatandaşlığından çıkarılan Kotzias, aynı kaderi paylaştığı Nâzım Hikmet’in Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim romanını çevirmeye başlar, çevirisi de 1978’de yayımlanır. Gene aynı yıl son romanı O Αλύγιστος [Boyun Eğmeyen] yayımlanır. 

1974’te cuntanın düşmesi ile Kotzias’a vatandaşlık hakları geri verilir, yazar da yaşamını ölene kadar Yunanistan ve Sovyetler Birliği arasında geçirir. KKE’nin yayın organı Rizospastis’in Moskova muhabiri olarak yazılar yazar ve 1979’da Moskova’da yaşama veda eder. 

Nâzım Hikmet’in, idam edilen Yunanistan Komünist Partisi Merkez Komite Üyesi ve anti-faşist direnişçi Nikos Beloyannis için 1952 yılında yazdığı "Karanfilli Adam" adlı şiiri:

Seher karanlığında,

Projektörlerin ışığında,

Kurşuna dizilen beyaz karanfilli adamın

Fotoğrafı

Duruyor üstünde masamın.

Sağ eli 

Tutuyor karanfili

Bir ışık parçası gibi Yunan denizinden.

Karanfilli adam

Ağır kara kaşlarının altından

Bakıyor cesur çocuk gözleriyle,

Hilesiz bakıyor. 

Türküler ancak böylesine hilesizdir

Ve ancak komünistler 

And içer böylesine hilesiz.

Dişleri bembeyaz:

Gülüyor Beloyannis.

Ve elindeki karanfil,

Bu yiğit,

Bu rezil 

Günlerde 

Söylediği sözlerden biri gibi insanlara...

 

Pablo Picasso’nun Nikos Beloyannis portresi: 

1)  Hikmet Nâzım, Οι Ρομαντικοί, (Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim), Çev.: Kostas Kotzias, [244 sayfa], Themelio, Atina, 1978.

2)  Bknz. Damla Demirözlü. İşgal, Direniş, İç Savaş: Yunan Edebiyatında II. Dünya Savaşı Yılları. İstos Yayınları, Mayıs 2015, syf: 14.

3)  Kostas Kodzias, Yedi Numaralı Dehliz. Rusçadan çeviren: Metin Alemdar. Adam Yayınları, Ekim 1982.

4)  http://www.rizospastis.gr/story.do?id=3596028.

5)  https://bibliokritiki.wordpress.com/2013/06/10/κωστάς-κοτζιάς-γαλαρία-νο-7.