Aramızdan Ayrılışının 5. Yılında Cem’i Hatırlamak : Arkada Çok Güzel Bir Dünya Var

Hakan Bulut

Blog: Kent Kültür Sanat

Cem’in aramızdan ayrılışının üzerinden 5 yıl geçmiş. Öncekiler nasıl geçti hatırlamıyorum ama bu yıl ki aramızdan ayrılışının yıl dönümünün sessiz sedasız geçmesine el vermedi yüreğim. En azından benim bildiğim bir buluşma yoktu.

Özellikle bahsedilmesi gerekecek derecede iyi ve güzel bir insanı, “Gündelik olaylardan ziyade günümüze dair durumlarla ilgileniyorum, çalışmalarımın insanın yeryüzüyle kurduğu ilişki bağlamında okunabilmesini umuyorum.” diyerek fotoğrafa yaklaşımını anlatan bir fotoğrafçıyı, devrimciyi anmamak olmayacağı için bu yazının yazılması gerektiğini düşündüm.

Bu yazıyı yazması gereken kişi olarak akla gelecek ilk kişiler arasında değilim. Hatta listenin gerilerinde sayılırım. Onunla tanıştığımda ben Eskişehir’de o Ankara’da, üniversite yıllarının başında birer partiliydik. Ankaralı olmam vesilesiyle Ankara’daki partili öğrencilerin kullandığı binaya uğradığımda Cem’in de aralarında olduğu öğrenci yoldaşlarımı Marks ve Engels’in hangi kitabını daha önce okumak gerektiğini, bu kitaplardaki kimi başlıkları konuşurken, tartışırken görürdüm genelde. Ortak arkadaşlarımız ve fotoğraf gibi ortak tutkumuz olduğundan 1 Mayıs gibi ortak eylemelerde karşılaştığımızda genelde fotoğraf üzerine konuşurduk. Hacettepe Üniversitesi’nde okuduğu bölümden ayrılıp fotoğraf okumak için İstanbul’a gittikten sonra nadiren karşılaşır olduk. Fotoğraflarını ise mümkün olduğunca takip etmeye çalıştım ve herkes gibi benim için de büyük bir beğeni ile takip ettiğim bir fotoğrafçı oldu Cem. Birçok fotoğrafçıdan kendi projelerini değerlendirme ve destek alma konusunda Cem’in ne kadar açık sözlü, ön açıcı ve yüreklendirici olduğu, birçok fotoğraf projesinin bu sayede ortaya çıktığına dair kişisel notlar okudum.

Geçenlerde Cem gibi ülkenin önemli fotoğrafçılarından birisinin Cem’in anısına yaptığı sunuma katıldım. Gezi Direnişi’nin o güzel karelerinden Kuzey Ormanları’nın yok edilişine kadar ne kadar önemli fotoğrafları toplumsal hafızaya estetik bir gelişkinlikle eklediğini, bunun ne kadar önemli bir iş olduğunu fark ettim. Cem’in bıraktığı boşluk belki dolmayacak ama “arkadaki çok güzel dünyada” onun yokluğunu hissettirmeyecek fotoğrafçılar çıkacaktır elbet.