Samsun kitap fuarının ardından bir okurun izlenimleri

Faik Eryaşar

Blog: Kent Kültür Sanat

Kitap fuarları, okurların yayınevleriyle doğrudan temas sağladığı, fuarlarda düzenlenen sosyal ve kültürel etkinlere katılarak yayıncılık faaliyetleri ve kitaplar konusunda yeni deneyimler edinebildiği yerler olarak Türkiye’deki yayıncılık faaliyetleri açısından önemli bir konumda yer alıyor. Türkiye’de kitap fuarı denince ilk akla gelense TÜYAP tarafından hazırlanan kitap fuarları.  Bu yazıda 18 - 24 Mayıs tarihleri arasında ziyaret edilebilecek olan ve Karadeniz’de düzenlenen ilk kitap fuarı olma özelliğini taşıyan Karadeniz Kitap Fuarı 2015 – Samsun’dan bahsetmeye çalışacağız.

18 Mayıs Pazartesi günü yapılan açılış töreninin ardından 150 yayınevini ve 500 yazarı konuk etmeye başlayan Karadeniz Kitap Fuarında, çocuklar ve yetişkinliklere yönelik 50’nin üzerinde etkinlik düzenlenmesi planlanmış. Garip akımının öncülerinden Melih Cevdet Anday’ın doğumunun yüzüncü yılı kapsamında düzenlenen çeşitli etkinlikler ile TÜYAP’ın ev sahipliğinde Avrupa Birliği Projesi kapsamında düzenlenen ‘’Yayınlama Özgürlüğü Yolunda’’ panelinin fuarda ön plana çıkartılmış etkinlikler olarak göze çarptığının altını çizebiliriz.

Yazının geri kalan bölümünde ise Karadeniz Kitap Fuarı 2015 – Samsun’da yaşanan sorunları beş madde halinde ele almaya çalışalım:  

1) Fuar alanının şehir merkezine uzak olması: Fuarın yapıldığı TÜYAP Samsun Fuar ve Kongre Merkezi, şehir merkezine 12-13 km uzaklıkta. TÜYAP ücretsiz servisler koyarak fuar alanına ulaşım sorununu çözmeye çalışmış ancak servis sayısının ve mevcut servis araçlarının kapasitesinin yetersiz olması sorunun etkili bir biçimde çözülmesini engellemiş. Fuarı ziyaret ettiğim gün servis araçlarında yer bulamayan insanların dolmuş, belediye otobüsü gibi araçlarla fuara gitmeye çalıştıklarını ya da fuarı ziyaret etmekten vazgeçtiklerini gözlemledim.

2) Fuara katılımın düşük olması: Bu madde birinci maddede yazmaya çalıştığımız sorunla doğrudan bağlantılı. Fuar alanının şehre uzak olması fuara katılım oranının düşürmüş. Fuara katılımı düşüren bir diğer faktörse fuarın yapıldığı zaman diliminin Samsun On Dokuz Mayıs Üniversitesinin sınav tarihlerine denk gelmiş olması.

Üçüncü maddeye geçmeden önce ilk iki maddeye içkin bir not düşelim: Fuarı ziyaretim sırasında sohbet ettiğim çeşitli yayınevlerinin stantlarındaki görevliler de yukarıda saydığımız sorunların fuara katılım oranının düşmesine yol açtığını ifade ettiler.

3) Kitap fiyatlarının yüksek olması: Fuarda, yayınevleri belirli oranlarda indirim yapmışlar. Ancak yapılan indirimlere rağmen kitap fiyatları okurun ben fuarda alacağım kitabı daha ucuza alırım beklentisini karşılamaktan uzak kalmış. Stantlar arasında mekik dokurken kitap satın alabilmek için sadece beş on lirası olan öğrencilerin gerici, özensiz ve piyasacı yayınevlerinin stantlarına rağbet ettiklerini gözlemledim. Fuar alanından dönerken öğrenci olduğunu düşündüğüm gençlere neden bu kitabı aldın sorusunu sorduğumda ise çoğunlukla ucuz olduğu için cevabını aldım. Fuara katılan bilimden, aydınlanmadan, eşitlikten, özgürlükten yana olan yayınevlerininse okuru kitapla buluşturmak için gösterdikleri çaba fuara dair güzel bir haber olarak not edilebilir.

4) Fuar alanındaki oturma/dinlenme alanlarının yetersiz olması: Fuar alanında bulunan kafeler sayıca yetersiz ve küçük. Aynı zamanda kafelerde satılan ürünlerin fiyatı yüksek. Bu durum fuara gelen ziyaretçilerin oturup dinlenmelerini, satın aldıkları kitapları incelemelerini engelleyen bir faktör. Fuar alanındaki kafe ve benzeri yerlerin fiyatlarının yüksek olmasının fuara katılan yayınevlerinin görevlilerinin yeme, içme vb. ihtiyaçlarını karşılamalarını da zorlaştırıyor.

5) Fuarın, sosyal, kültürel yanından çok piyasacı ve para kazanmaya dönük yanının ön planda tutulması: Fuarın açılışında Karadeniz Turistik işletmeciler Derneği Başkanı Murat Toktaş’ın; ‘’Samsun'un marka değerini de artıracak olan bu fuarlar ileride Samsun'a çok daha büyük kazançlar sağlayacak.’’ açıklaması fuarın piyasacı yanının ön plana alındığını gösteren örneklerden sadece birisi. Kitap fiyatlarının okurların beklentilerinin aksine pahallı olması, yayınevlerine ayrılan stantların kiralarının yüksekliği, kafelerde satılan ürünlerin fiyatının fazla olması gibi durumlarda fuarın piyasaya hizmet amacını gösteren örnekler arasında yer alıyor.

Fuarda yaşanan sorunlara değindikten sonra özel olarak TÜYAP Samsun, genel olaraksa TÜYAP fuarları ile ilgili bir değerlendirme yaparak yazıyı sona erdirelim.   

Karadeniz Kitap Fuarı 2015 – Samsun’u ziyaretimden sonra yaptığım kısa araştırma sonucunda değinmeye çalıştığım sorunların geçmişte düzenlenen fuarlarda da yaşandığını öğrendim. Yani Karadeniz Kitap Fuarı 2015 – Samsun, TÜYAP İSTANBUL, TÜYAP ADANA gibi fuarlarda yaşanan sorunlardan azade bir fuar değil. Fuarları hazırlayanlarsa fuarlarda yaşanılan sorunları çözmek yerine bu sorunların üzerinden atlamaya ya da sorunların çözümsüz olduğuna dair çeşitli argümanlar ortaya koymaya çalışmışlar. Bence, Türkiye’de düzenlenen en önemli yayıncılık faaliyetlerinden biri olan fuarlardaki müzminleşmiş sorunları akılcı, insani ve kültürel gelişimi odak noktasına koyan ve mevcut sorunları bütünlük içerisinde ele alan bir anlayışla çözmeye yönelik gerekli planlamaların yapılması gerekiyor. Böyle bir anlayışla yapılan fuar hazırlıkları hem gençlerin, kadınların, işçilerin yani emekçi halkın kitap fuarlarına katılmasına katkı koyacak hem de fuarların sosyal ve kültürel yönünün öne çıkmasını sağlayacaktır.