Çerçeve'den...

Çerçeve

Blog: Kent Kültür Sanat

Sanatın özgürce üretilebileceği bir ortamın yokluğu ve bu kültürel, sanatsal ifade ediş biçimlerine uygulanan müdahalenin bir devlet politikası olarak yürütülmesi, Türkiye’de uzun zamanlı bir inşanın sonucu. Bizlerse, sanatın eşit bir toplumda, özgürce üretilen ve üretilenin metalaştırılmadığı, bağımsız bir araç olarak düşünülmesi gerekliliğini vurgulayarak söze başlıyoruz. Elbette sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel olgular sanatı etkilemekte ve onu biçimlendirmekteyken, sanat da bu alanlara etki ediyor. Bu minvalde AKP’nin son 13 yıl içerisinde yarattığı tahribat sadece siyasal, ekonomik ve kültürel alanda değil, sanatta da yaşandı. Bunu bugüne kadar soL Gazetesi’nde, soL Dergi'de ve soL Portal’de deşifre ettik ve çözüm yollarını önerdik. Haziran direnişinin de gösterdiği gibi sanatın bir mücadele aracı olarak tekrar ivme kazanması ve estetiğe dönüş bizlere umut ve mücadele direnci veriyor.

Bizler sanat ve eleştirinin kendi bağlamında bu politik ve poetik iklimde neler yapabileceğini düşünerek yola koyulduk. Sanatın/sanatçının ve sanat yapıtının gücünü öne sürerek, bu kokuşmuş düzen içerisindeki sanata dair güzel ve ayrıksı unsurları görünür kılabileceğimiz, tarihsellikten taviz vermeksizin sanatın tarihini vurgulayabileceğimiz ve sanat yapıtlarıyla gündelik yaşam sosyolojisine dair eylemlilikleri karşılaştırarak sanat, kamu ve siyaset ilişkisini ortaya koyabileceğimiz bir mecraya olan ihtiyacı karşılamak üzere size sesleniyoruz; müzayede şirketleri, sanat galerileri ya da tüccar girişimcilerin dergilerinin durumu ve günlük basının kültür – sanata ayırdığı sayfalar ve nitelikleri ortadayken... İşte “Çerçeve” böyle bir ihtiyaçtan ortaya çıktı.

“Çerçeve” görsel sanatlara dair özgün yazılar ve çeviriler, sanatçıların görüşleri ve onlarla yapılacak röportajlar ve açılan sergilere yer vererek, sanatın o her daim varolan ifade gücünden hareketle beraber yön bulabileceğimiz bir mecra. Gericiliğe karşı sanatın devrimci ve aydınlanmacı yapısı ve dönüştürücü niteliğiyle bunu söylüyoruz. Tüm gücümüzü halktan alıyoruz. Varolan sömürü düzenin karşısında ve böylece yaratıcı düşüncenin ortaya çıkacağı özgün ve farklı tartışma kanallarını açacak ve sanat/sanatçı/yazar için güçlü bir platform olarak gördüğümüz bloğumuzu böyle ilan etmekteyiz.    

Sistemdeki çelişkileri açığa çıkararak, sermayenin güdümündeki “elit” kesimin sanattan nerede ve nasıl kazanç sağladığını ortaya çıkarma hamlesindeyiz. Fazlasıyla metalaşan ve ekonomik değerler üzerinden değerlenen sanata dair, düzeni değiştirmenin estetik kodlarını açığa çıkarma mücadelesindeyiz. Bu mücadelede bizimle omuz omuza olacağınızdan şüphe duymuyoruz. Katkılarınızı bekliyoruz.