Din dersinden muaf olursa çocuğunuz dışlanır mı?

Psikiyatrist Deniz Arık Binbay

Blog: Dünyayı Verelim Çocuklara

Geçen hafta din eğitiminin çocuğun zihninde ve iç dünyasında nasıl etkiler bırakabileceğini yazmıştık. Kısaca özetlersek: Çocukluk çağı kişiliğin şekillendiği yıllardır. Bu dönemde öğrenilen dini bilgilerin bilinçli bilgilerden çok, çocuğun kişiliğini, kendine, hayata, davranışlarına bakışını etkileyen bilinçaltını şekillendirdiğini söyleyebiliriz. Erişkin olduğunda sorgulayıp bazılarını değiştirse de maalesef iliklerine işlemiş önyargıları silmek mümkün olmaz. Bu nedenle çocuğun bilinçaltına korku ve suçluluk hislerinin ekilmesini engellemek; bölmeyi değil bütünleştirmeyi öğretmek önemlidir.

Çocuklarımızın zihinleri çok kıymetlidir. Tüm yaşamları boyunca içlerinde taşıyacakları kaygılar, yargılar ve zorluklara yol açacak bir eğitimden geçmelerine göz yummak çocuklarımıza yapabileceğimiz en büyük kötülüklerden biridir. Bu nedenle sistematik, tek mezhebin anlatıldığı, bilimsel düşüncenin karşıtı olarak çocukların kafasını karıştıran ve arada bırakan, korkutucu, soyut-anlaşılmaz bir din eğitiminden çocuklarımızı olabildiğince uzak tutmalıyız.

Dışarıda duyduğu, hayatın içinde görerek öğrendiği dini bilgilere göre okuldaki dersler daha yoğundur, etki gücü büyüktür, kafa karıştırıcıdır ve daha uzun bir zamanı kapsar.  

Çocuğumun zorunlu din dersine girmesini neden istemediğimizi nasıl anlatmalıyım?

Öncelikle açıkça çocuğunuza neden din dersine katılmasını istemediğinizi anlatın. Sakıncalarını ve endişelerinizi belirtin. “İnsanların doğru davranışları kazanması için korkutulması bize doğru gelmiyor. Örneğin her çizgi filmi/ filmi izlemeni de uygun bulmuyoruz, çünkü yaşına uygun olmayan şeylerle erkenden karşılaşmak zararlı olabilir. Bu ders de bizce öyle.” diyebilirsiniz. Sizin gibi dilekçe veren kişilerden örnekler vermeniz çocuğunuzun yalnızlık duygusunu hafifletecektir. Asla zorlayıcı ve ısrarcı olmayın ancak her zaman yanında olacağınızı belirtin. Fikirlerinizi söyleyin ve kararını vermesi için bir süre bekleyin.

Peki, çocuğum dışlanma korkusuyla zorunlu din dersinden muaf olmak istemezse?

Çocuklar için akranlarınca dışlanmak, arkadaşlarınca sevilmemek çok zor bir yaşantıdır. Erişkinler için bile katlanması zordur. Bu duygularını konuşmak ve anlaşıldığını hissetmek bile çocuğa iyi gelecektir.

Israr etmeyin. Çocuğunuzun korkularını, endişelerini dile getirmesini sağlayın. Sade söz dökmek bile endişesini hafifletebilir. Neden istemediğinizi anlatın, beraber baş edebileceğinizi belirtin, çocuğun güçlü yanlarını vurgulayın, kendi başınızdan geçen dışlanma korkuları ya da deneyimlerinden ve nasıl başa çıktığınızdan bahsedin. Tarihteki ilerlemeler için hep bazı cesur, akıllı, bilgili ve sabırlı kişilerin öncülük ettiğini ve bu kişiler yenilikleri ilk getirdiklerinde öncelikle dışlandıklarını, sonradan takdir gördüklerini anlatın, tanıdığı kişilerden örnek verin.

Eğer yine de istemiyorsa “sen hazır olduğunda, istediğinde yapabiliriz, ya da yapmayabiliriz” deyip konuştuklarınızı demlenmeye bırakmakta yarar var.

Peki, çocuğum din dersinden muaf olursa dışlanır mı?

Önemli olan sizin çocuğunuzun arkasında durmanızdır. Çocuklar ebeveynin nerede nasıl davrandığına bakar ve o şekilde davranmayı öğrenir. Ebeveynin zorluklarla nasıl baş ettiğini görmesi, çocuğun daha sonra hayatındaki zorluklarla nasıl baş edeceğini belirler. Ona kendi hikâyenizi anlatmanız, başkaldırdığınız, değiştirdiğiniz, dönüştürdüğünüz şeylerden bahsetmeniz güç ve güven verecek, yalnız olmadığını hissettirecektir. Başka coğrafyalardan, farklı sistemlerden söz etmeniz ufkunu genişletecek, sıkışmışlık duygusunu aşmasına yardım edecektir.

Hali hazırda çocuğuna bilimsel eğitim vermeye çalışan, çocuğunun sorduğu soruları yanıtlayan, sürekli “sus” “ayıp” “günah” diyerek bastırmayan, çocuğuna alan açan ebeveynler ve çocukları zaten genel toplumdan farklıdır. Sosyal- kültürel ve bilimsel olarak donanımlı yetiştirmeye çalıştığımız çocuklarımız bu toplumda şimdilik zaten azınlıklar. Azınlık olmasınlar, dışlanmasınlar diye yoz bir kültüre teslim etmiyorsak çocuklarımızı, bundan çok daha da zararlı olabilecek bir din eğitimine de teslim etmemeliyiz.

Özellikle ergenliğe yakın yaşlarda asilik ve başkaldırma istenen ve akranlarca özenilen davranışlardır. Bu nedenle din dersi muafiyeti hiç beklemediğiniz şekilde çocuğun arkadaşlarınca ilgi çeken ve özenilen bir durum haline de gelebilir.

Mücadele etmeyi öğrenmesi ve sonunda bir kazanım elde etmesi bir çocuğun en kıymetli deneyimlerindendir. Hele de beraber mücadele ediliyorsa. Bu deneyimi ellerinden almayalım. Din eğitiminden muafiyet almak, sadece kendi çocuğumuz için değil aynı zamanda tüm toplumdaki çocuklar için atılması gereken bir adımdır. Bir sınıfta bir çocuğun bile muaf olması, diğerleri için de umut ve seçenek olacaktır.

Teslimiyet değil, mücadele kazansın.


Not: Bu yazıda yer alan bilgilerin bir kısmı Aydınlanma Hareketi’nin Zorunlu Din Eğitimi Broşürü’nde ve Bilim ve Gelecek Dergisi’nin Ekim 2017 sayısında bulunabilir.