Meraklı, üretken ve eğlenceli: Karşınızda Dünyalı...

Özlem Koç

Blog: Dünyayı Verelim Çocuklara

Dün Bir Dolap Kitap ile başladığımız röportajımıza bugün kaldığımız yerden devam ediyoruz. Ama bugün sayfamıza  ‘Dünyalı Dergi’yi konuk alıyoruz. Tabi yine Yıldıray ve Banu ile birlikte söyleşerek..

Bir Dolap Kitap’ın yazarları, kurucuları ya da kendi tabirleriyle dolap kapakları Yıldıray ve Banu’nun en büyük hayallerinden biri olan Dünyalı Dergi’nin ilk sayısı Mart 2014’te yayınlandı. Aylık olarak yayınlanan Dünyalı, kısa süre içinde okumayı bilen, meraklı, aklı özgür ve dünyada olan bitenle ilgilenen tüm çocukların favorisi oldu. Sadece çocuklar değil, dünyada olan biteni çocuklarına anlatmakta zorluk çeken yetişkinlere de yardımcı olduğuna dair geri bildirimler var. Dünyalı Dergi’nin en önemli özelliklerinden biri de cinsiyetsiz bir dergi olması, her konuda her cinsiyetten bireye hitap edebilecek, ilgilerini çekebilecek şekilde derginin içeriğini oluşturmaya çalışıyorlar.

“Dünyalı”, aylık olarak yayımlanan bir genel kültür dergisi. Merak eden, öğrenmek isteyen, düşünmeyi ve gezegenimizi seven, “Ufkunu Genişlet”mek isteyen herkes için!

Dergimizin adını “Dünyalı” koyduk çünkü Dünya hepimizin evi. Bizi “Dünyalı”dan daha iyi tanımlayacak bir sözcük olabilir mi?

Biz “Dünyalılar”ın tabiriyle “okunmak için tasarlanmış” bir dergi Dünyalı. Okunmayacak dergi olur mu hiç? Olur elbette; ama işin o kısmına girmeyelim şimdi.

Dünyalı’da her konu yer bulabilir: Bilim, sanat, spor, gezi, dünya kültürleri, hayvanlar, doğa, çevre meseleleri, güncel haberler… Gezegenimizde her gün yepyeni şeylerle karşılaşıyoruz. İcatlar yapılıyor, yeni canlı türleri keşfediliyor, rekorlar kırılıyor, ilginç binalar tasarlanıyor, şenlikler düzenleniyor… Dünya’yla ilgili o kadar ilginç bilgilere rastlıyor, o kadar çok şeyi merak ediyoruz ki, hepsini seninle paylaşmak için sabırsızlanıyoruz. “Kim bu Dünyalılar? Kimler yazıyor, çiziyor bu dergide?” diye merak ediyorsan haydi gel tanışalım.

Aa, unutmadan, derginin ya da blogun sayfaları arasında uzaylılara rastlarsan şaşırma sakın. Dünya’ya daha yeni taşındılar.

Dünya’yı hep birlikte keşfetmeye hazır mısın Dünyalı?"

http://dunyalidergi.com/ Hakkında bölümünden alıntıdır

Bir Dolap Kitabın arkasına dergi çıkarma fikri nasıl ortaya çıktı? Adını kim buldu ve neden Dünyalı?

Biz Bir Dolap Kitap'ı açtıktan sonra hep bir şeyin eksikliğini hissettik. Bir süre bu eksiğin ne olduğunu anlayamadık. Sonra bir gün, bizim çocukluğumuzdaki gibi çocuk dergilerinin olmadığını fark ettik. Eksiklik buydu işte! Ben Milliyet Çocuk okuyarak büyümüştüm. Banu, Doğan Kardeş okuyarak büyümüştü. İkisi de çok iyi dergilerdi. Bize okuma alışkanlığı kazandıran, dünyayı önümüze getiren dergilerdi bunlar. Piyasadaki dergiler bunların baskısından artan kırpık kağıtlar bile olamazdı.

Peki ne yapacaktık? Oturup birinin istediğimiz gibi bir dergi üretmesini bekleyecek değildik. Kolları sıvadık ve bir dergi maketi hazırladık. Sonra bu maketi koltuğumuzun altına sıkıştırıp kapı kapı gezmeye başladık. Yayıncılar, sivil toplum kuruluşları... İki yılın sonunda elimizde hala aynı maketle başladığımız yerdeydik. Tıpkı romantik filmlerdeki gibi son bir atış daha yapmak istedik ve Tudem Yayın Grubu'nun kapısını çaldık. Şu yanıtı aldık: "E iyi ama biz ne zamandır tam da böyle bir dergi yapmak istiyoruz!" Birbirimizden habersiz aynı dergiyi yapmaya çalışan ama farklı nedenlerle bunu gerçekleştiremeyen kişilermişiz meğer.

Hemen oturup dergiyi konuşmaya başladık. Fikirlerimizi ortaya döktük, yaptık, bozduk, yeniden yaptık ve sonunda ortaya bizim yaptığımız makete benzemeyen ama hayal ettiğimize çok daha yakın bir dergi çıktı. Dergi'nin adını bulmak kolay olmadı. Derginin daha ilk satırı bile yazılmamışken koyduğumuz hedefler, belirlediğimiz ilkeler vardı. Biz dedik ki, yapacağımız dergi gündemi takip etsin, dünyada ne oluyorsa onu çocuklara anlatsın. Çünkü dünyada ne oluyorsa çocuklara da oluyor. Küresel ısınmadan ya da kapımızdaki savaşlardan ya da ülkedeki seçimlerden ya da ülkenin toptan dolandırılmasından yetişkinler kadar çocuklar da etkileniyor.

Bir farkla: Çocuklar yetişkinlerin bilgi ve deneyim birikimine sahip olmadıkları için olup bitenlerden akıllarında kalanları hayal güçlerince biçimlendiriyorlar. Haberlerde savaşla ilgili bir şeyler duyan bir çocuk, "Savaş bizim evimize de mi gelecek?" diye ağlamaya başlayabiliyor. Oysa yapmamız gereken çocuklara göre bir dil kurarak olayları anlatmak. Bu kadar basit. Dünyalı'nın en önemli ilkelerinden ve hedeflerinden biri budur. Tam da bu nedenle derginin adını "Dünyalı" koyduk.

Dünyalı derginin sadece Yıldıray ve Banu tarafından hazırlanmadığını biz biliyoruz. Arkasında ciddi bir ekip var. İçeriği nasıl oluşturuyorsunuz? Yabancı kaynaklardan ne oranda faydalanıyorsunuz?

Dünyalı Dergi'yi büyük bir ekip hazırlıyor gerçekten de. Derginin herhangi bir sayısını alın, çizgi öyküleri çıkarın. Kalan sayfaların tamamını bu kocaman ekip üretiyor. Her noktası, her çizgisi, her virgülü özgün bir dergiden söz ediyoruz yani. Bir tek çizgi öykülerimiz çeviri, o kadar. Piyasadaki çocuk dergileri içinde böyle fazla örnek yok. Dünyalı Dergi'nin önemli bir özelliği de yoğun ve çeşitli bir içerik sunuyor olması. Bu içeriklere karar vermek hem kolay, hem zor. Türkiye gibi bir ülkede gündemi takip eden bir dergi yapmak kolay çünkü konu bulmak zor değil. Zor, çünkü bunca konu içinden birini tercih etmek kolay değil. Konularımıza karar verirken gündeme dikkat ediyoruz. O günlerde en çok hangi konuda haberlere maruz kalıyoruz, neler olup bitiyor, ona bakıyoruz. Sonra bu konuları genel bir başlık altında toplayıp ele alıyoruz.

İçerikleri hazırlarken bildiğimizi anlatmaya değil de, unutmaya çalışıyoruz. Böylece sorularımız, peşine düştüğümüz yanıtlar daha sahici oluyor. Sürekli bölümlerimizi hazırlayan yazar ve çizerlerimiz var. Her biri konusunda uzman ama Dünyalı'nın yaklaşımlarına son derece uyumlu çalışıyorlar. Bazen,bazı konuları ele alırken danışmanlarımız oluyor. Mesela Eylül 2014 sayısında "Eyvah, okul!" diye bir dosya yaptık. Dosyanın içinde iki sayfayı zorbalık konusuna ayırdık. Akran zorbalığı çocukların yaşamında yoğun biçimde var ama kimse bu konuya girmek istemiyor. Biz istedik ama baktık ki boyumuzu aşabilir. Bu nedenle okul dosyasını yaparken bir uzman klinik psikologdan danışmanlık aldık.

Görebildiğimiz kadarıyla Dünyalı Dergi çok fazla reklam almıyor. Bu da dolu dolu okunan bir dergi haline getiriyor Dünyalı’yı.  Ama kapitalizm koşulları zor. Ekonomik olarak zorlanmıyor musunuz? Dünyalı derginin kalıcı olmasını çok isteriz. Bize de çocukluğumuzun efsane çocuk dergilerini anımsatıyor çünkü.

Reklamsız olmuyor elbette ama makul bir oran belirlemek de gerekiyor. Şu ifade asıl resmi gösterir diye umuyorum: Dünyalı, piyasadaki ‘bağzı dergiler’ gibi çocukları birer tüketici olarak kabul eden ve onları daha fazla reklamın hedefi haline getirecek bir mecra olmak niyetinde değil. Dünyalı 48 sayfalık bir genel kültür dergisi. Biz Dünyalı'yı yapmaya karar verdiğimizde bir ilke daha belirledik: Okunacak bir dergi yapacağız. Bu ilke ilk başta biraz tuhaf görünüyor olabilir. Eğer size de tuhaf geliyorsa lütfen en yakın gazeteciye gidin ve çocuk dergilerini şöyle bir gözden geçirin.

Bir dolap kitap, çocuk kitapları yazmak, bloglar, dünyalı dergi... Atladığımız varsa ekleyin lütfen. Sırada ne var?

Sırada yeni kitaplar yazmak ve yeni dergiler üretmek var:) Fırsat bulursak bir ara bisikletle uzun gezilere çıkmayı umuyoruz:)

Birinci dolap çekmeceniz Tayga ve yoldaki ikinci dolap çekmecenizle birlikte keyifli üretimler, neşeli geziler o zaman sizlere. Dünyayı Verelim Çocuklara blogumuza vakit ayırdığınız için çok teşekkürler...

Biz teşekkür ederiz:)

Ve evet, dünyayı verelim çocuklara

Bir dolap kitap da ne ola ki?