Diyarbakır’ın Kulp ilçesi. On beş kişilik iki katlı yatılı kuran kursu binası. Şimdilerde mantar gibi her yerde türeyen cinsten… Gece yarısı uykularının en tatlı anlarında yakaladı yangın onları. Alevden kollarıyla sardı sarmaladı çocukları. Kimi atlayıp kaçtı kurtuldu ama Muhammed, Sabahattin, Serhat, Suat, Şahin ve Nurmuhammed çıkamadılar dışarı. Onları elimizden aldı yangın.
Onları elimizden yangınla kol kola girmiş dinci gericilik aldı desek! Çaresiz ana babalara çocuklarını gözü kapalı teslim ettirdikleri; aman ben onlara iyi bakamam hem ders öğretiyorlar hem iman, bak çuval çuval fındık fıstıkla besliyorlar çocuklarımızı dedirten; “Denetim ve Gözetim” başlığı altında Kuran Kursları Yönetmeliği’nin iligili MADDEsi 31 – (1) "Kur’an kursları ile yurt ve pansiyonların denetimi, Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişleri, ilgili müftü veya müftünün görevlendireceği personel tarafından yapılır."ı bize, biz sosyalistlere liberalce "aa bakın burada da bu yazıyor, niye gereğini yapmadınız bakiyim!" diye yutturup meşrulaştırmaya kalkan zihniyet: Yanan çocukların hesabını kim verecek! Soruyoruz yetmedi mi! Küçücük yaşlarda alıp yaşken eğilttiğiniz; kafalarını bir dolu hurafeyle doldurup alık alık ortalıkta dolanan sapsarı benizli çocuklarımızı alacağız ellerinizden!
Bu günler geçecek, Nazım ustanın dediği gibi, çocuklar dünyayı alacak elimizden ve ölümsüz ağaçlar dikecekler. Ama biz önce onları yakan bu dünyayı onlardan alıp tertemiz bir sayfa açacağız onlara. Bu da bizim onlara boyun borcumuz olsun!
NHKM Çocuk Kumpanyası Gönüllüleri