Okul reddi, çözümler, öneriler

Gülperi Putgül Köybaşı/ Psikiyatrist

Blog: Dünyayı Verelim Çocuklara

İki hafta önce kısaca giriş yaptığımız  ve Ankara Katliamı sonrası ara verdiğimiz “okul reddi” meselesiyle devam edeceğiz bu hafta.  Öncelikle okul reddi ne değildir ile başlamakta yarar var. İlk kez evinden başka bir yerde,  annesi/bakıcısından uzun süreli ayrı kalacak tüm çocukların yaşamasını beklediğimiz ayrılma kaygısından ayırt etmemiz gerekiyor okul reddini.

Okul reddi, sanılanın aksine sadece okula ilk başlama döneminde değil, herhangi bir yaşta ya da okul döneminde ortaya çıkabilir. Okul reddi olan çocuklarda okula gitmeye karşı yoğun isteksizlik, yatağından kalkmak istememe görülür. Karın ağrısı, bulantı, baş dönmesi, çarpıntı gibi bedensel belirtileri olabilir. Israrcı olunduğunda aşırı mutsuzluk, ağlama, öfke atakları olur. Anne baba durum karşısında sıklıkla çaresizlik hisseder. Kendisi de çocuğunun bu sıkıntısına katlanmakta zorluk yaşadığından bazen okula gitmemesine göz yumar.

Okul reddi kendisi bir hastalık olmaktan çok sıklıkla başka hastalıkların (ayrılma anksiyetesi bozukluğu, depresyon, sosyal fobi gibi)  bir belirtisi olarak ortaya çıkar. Çocukta eşlik eden başka belirtiler olup olmaması önemli. Örneğin okul dışında da anne ya da evinden ayrılırken yoğun sıkıntı yaşıyorsa, anneye aşırı bağımlı ise ayrılma anksiyetesi bozukluğu eşlik ediyor olabilir. Özellikle ülkemizde çocukların bireyleşmesine geç izin verildiğinden, ayrılma ile ilgili okul öncesi dönemdeki sorunlar hele anne çalışmıyorsa pek göze batmaz. Sıklıkla çocukların okul çağı geldiğinde ilk kez yardım için başvurulur. Çocuğun sürekli bir mutsuzluk, içe kapanma, hırçınlık, çevreye ilgisinde azalma gibi değişiklikler varsa depresyonda olabilir.

Okul reddinde okula yeni başlama, öğretmen ya da sınıf değişikliği, herhangi bir nedenle okula ara vermiş olma tetikleyici olabilir. Kendi klinik deneyimimden 4+4+4 eğitim sistemine geçilmesi ile birlikte ailelerin “çocuğum okula gitmek istemiyor” yakınması ile polikliniğe başvurularının arttığını söyleyebilirim. Bu çocukların çoğu, okula başlamak için gerekli zihinsel ve bedensel olgunluğa erişmediklerinden zorlanıyorlar. Öğretmenler çok fazla sayıda küçük çocuğa yetişemediklerinden, bu yaş grubu için elzem olan yakın ilgiyi gösteremiyorlar. Zaten anneden ayrılma kaygısı yaşayan çocuklar bir de karmaşık ve zorlayıcı olan bu ortama düştüklerinde iyice afallıyorlar. Tüm bunlar çocukta yetersizlik, endişe, korku gibi olumsuz duyguları hızlıca alevlendirebilir. Tıpkı çocuklar gibi yine öğretmenlerin de son dönemde tükenmişlik, depresyon ve anksiyete belirtileri ile polikliniğe başvurularının arttığını söyleyebiliriz. Karşılıklı bu hazır olmayışta sanırım en büyük zararı çocuklar görüyorlar.

Ebeveynlerin özellikle de annenin ruhsal durumu süreci birebir etkileyebilir. Okul reddi olan çocukların annelerinde anksiyete bozukluğu, depresyon gibi hastalıklara daha sık rastlanıyor. Anne baba arasında sorun olması, aileden birinin kaybı, çocuğun yaşadığı yerin değişmesi, eve yeni bir kardeş gelmesi gibi durumlar çocuğun kaygı düzeyini arttırdığından okul reddi için zemin hazırlayabilir.

Peki okul reddi durumu ile karşı karşıyaysak ne yapalım?

Öncelikle yukarda bahsettiğim tüm durumları gözden geçirelim. Çocuğunuzu en iyi tanıyan sizlersiniz ve yaşamındaki değişikliklerin en yakın gözlemcisisiniz. Çocuğunuzun karakteri, yaşı, son dönemdeki aile yaşantınız hepsi önemli birer ayrıntı. Tabii ki özellikle fiziksel belirtileri olan çocuğun öncelikle rutin muayeneden geçmesini öneriyoruz. Bazen zemine yatan bir fiziksel hastalık stres ile tetiklenmiş de olabilir. Eğer fiziksel bir sorun yok ise o zaman evdeki ve okuldaki fiziksel şartları gözden geçirin. Okulda öğretmeni ya da arkadaşlarıyla bir sorun yaşıyor mu? Öğretmeni durumdan haberdar etmenizi ve hem sınıf hem de rehber öğretmeninden yardım almanızı öneriyoruz. Bazı durumlarda çocuğun okulda tuvaleti kullanmakta zorlanması, sınıfta yaptığı bir şey nedeniyle alay konusu olması, öğretmenin sert mizacı gibi ebeveynlerin gözden kaçırmış olabileceği küçük detaylar tetikleyici olabiliyor.

Okul reddinde hedefimiz çocuğun en kısa zamanda okula geri dönmesini sağlamak. Okuldan ayrı kalma süresi uzadıkça tekrar başlaması bir o kadar zor olur. Bir de üstüne derslerinden geri kalmış olma kaygısı eklenir. Çocuğunuz okula gitmek istemiyorsa empati yapın, bu durumun kendisini üzdüğünü gördüğünüzü söyleyin ancak onunla birlikte üzülmeyin. Onunla konuşurken yalvaran bir tavır takınmayın. Eğer fiziksel bir hastalığı olmadığından emin olduysanız, sızlanmalarını ve öfke ataklarını büyütmeyin. Ancak yalan söylüyormuş havası da takınmayın. Çünkü yalan söylemiyor, gerçek bir kaygı yaşıyor. Kaygı yaratan durum ve hissettikleri ile ilgili konuşmak iyi gelecektir. Yaşadığı sorunu birlikte çözebileceğiniz ve ona yardım edeceğiniz mesajını verin. Sakin, anlayışlı ama kararlı bir ses tonuyla okula gitmesi gerektiğini söyleyin. Eğer hala çocuğunuzun kaygısı sürüyor ve baş edemiyorsanız artık yardım alma zamanı gelmiş demektir. Bundan sonrası sizin, okulunuzun ve doktorunuzun işbirliği içinde sürmelidir.

Kaynaklar;

1-Türk Psikiyatri Dergisi 2009; 20(1): 14-21

“Ayrlma Anksiyetesi Bozukluğu Olan Okul Öncesi Yaş Grubu Çocukların Annelerinin Mizaç Özellikleri”

2- Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar Current Approaches Psychıatry 2010;2(3):362-383

Okul Reddi: Klinik Özellikler, Tanı ve Tedavi

Katkı ve öneriler için; [email protected]