Yollar ayrıldı peki şimdi ne olacak? Boşanma sonrası çocuk

Deniz Arık Binbay- Psikiyatrist

Blog: Dünyayı Verelim Çocuklara

Kimse boşanmak için evlenmez ama işte gün gelir yoların ayrılması gerekir.  Hele bir de çocuk ya da çocuklar varsa arada her şey daha da güçleşir. Peki o çocuklara neler olur? Ebeveynlerinden birinden (genelde babadan) ayrı büyümek zorunda kalan çocukları neler bekler? Bu yazıda boşanma süreciyle birlikte uzakta kalan ebeveynin ve “aile”nin kaybının yası, eksikli olma algısı, arada kalmanın açtığı yaralar, çocuğa birleştirici rol verilmesi, sırdaşlık, düzen değişikliğinin etkisi, istenmeme sevilmeme hissi, anneyle bağımlılık, rekabet sorunlarına etkisi ve kardeşlerin ayrılmasının etkilerine değineceğiz ve boşanma süreci ve sonrası için bazı önerilerde bulunacağız. Çoğunlukla çocuklar anne yanında kaldığı için yazıda çocuğun yanındaki ebeveyn yerine anne, uzaktaki ebeveyn yerine babayı kullanacağız. Ancak cümleler anne ve baba kavramları yer değiştirilerek de okunabilir.

Boşanmayı öncelikle bir yas süreci gibi ele alabiliriz. Yani çocuk bir kayıp yaşar. Hem ebeveynin kaybı gibi yaşanabilir, hem de “aile” hissinin, eski düzenin kaybıdır. Bu kaybın yasını nasıl tutacağı çocuğun yaşı, yanındaki ebeveynin bu olayla nasıl başa çıktığı, depresyonunun olup olmadığı, diğer destek sistemleri (yakın aile fertleri), özellikte erkek çocuk için özdeşim için uygun kişilerin olup olmadığı (dayı, dede vs..), babayla ilişkinin sıklığı ve kalitesi, boşanma öncesi babayla bağlanma ve paylaşımın düzeyi, boşanma sürecinin ne kadar travmatik olduğu ( çocuğun önünde edilen kavgalar, sarfedilen kötü sözler, boşanma nedeni, 3. şahısların dahil olduğu süreçlerde çocukların bu bilgilere maruz kalması gibi etkenler) tarafından belirlenir.

Eksikli olma halinin yası da sürece eklenir. Artık çocuk diğerleri gibi değildir, bir nevi çirkin ördek yavrusudur. Bu durumdan utanabilir, dışlanacağından korkabilir. Gizleme ve gizlenme eğilimi ortaya çıkabilir, daha önce yaptığı aktiviteleri bırakabilir, görüştüğü arkadaşlarıyla görüşmeyi istememeye başlayabilir. Doğumgünleri, yılsonu gösterileri gibi özel günlerde bu nedenle daha sancılı, sıkıntılı, sinirli olabilir.

Arada kalma boşanma sonrası çocuğu en çok travmatize eden süreçlerden biridir. Anne baba birbirinden haber almak için çok da farkında olmadan çocuğu kullanabilir. “Babanla neler yaptınız?” “yanında kimler vardı?” “yeni evi nasıl?” “ne konuştunuz?” “ ne yediniz?” gibi masum görünen sorular bile çocuğa yük yükler ve kafasını karıştırır. Sorulara doğru cevap verse babasına karşı; yanlış cevap verse annesine karşı suç işlediği hissine kapılabilir ve kaygı düzeyi artar, ne yapacağını bilemez. Daha da kötüsü birbirine karşı olumsuz hisler besleyen ebeveynlerin bu duygularını çocuklarıyla paylaşmaları ve bilinçdışında öçlerini çocuk aracılığıyla almaya çalışmalarıdır. Çocuk için en zehirli mantar bile daha az acı verir. Diğer ebeveyn hakkında olumsuz konuşmak, hakaret etmek, özellikle de çocuğa ne kadar kötü davrandığını ya da çocuğu sevmediğini ima etmek maalesef sık yapılan yanlışlardan. “Bizi terk etti”, “Seni düşünseydi zaten bunları yapmazdı”, “Onun ..sı yüzünden boşandık” bilinçdışında eski eşe karşı çocuğun hakemliğinde puan kazanma çabalarından başka bir şey değildir ve çocuk sizin ya da eski eşinizin puanıyla ilgilenmemektedir, çünkü zaten annesi ve babası olarak her ikinizin de puanının 100 olmasını istemektedir. Çocuk kendini güvende hissetmek için anne babayı idealize etmek zorundadır. Bu noktaya yaptığınız her puan kırma girişimi çocuğu idealizasyonunu yeniden sağlamak için savunma yapmaya zorlayacaktır. Çocuk için yorucu ve kaygıyı artıran bir durumdur.

Çocuğa birleştirici rol verilmesi genelde iyi niyetli uzak çevre tarafından yapılan yersiz bir girişimdir. “Onlar bir yanlış yaptı, sen onları birleştir” denir, çocuğa taşıyamayacağı kadar yük bindirilir. Zaten boşanan ailelerde hemen her çocukta anne babayı birleştirme fantezisi varken dışarıdan gelen bu uyarılar ve nasihatler çocuğu bir yanılsamaya iter. Bu imkansız görevi gerçekleştiremeyen çocuk, başarısızlığı kendi beceriksizliğine ya da sevilmemesine mal edebilir. Bir de boşanmayı istememiş olan ebeveyn tarafından yapılan hali vardır ki çocuk için daha da yaralayıcı olur.

Çocuklar doğaları gereği egosentrik yani ben merkezci düşünürler. İyi ya da kötü çevrelerinde ne oluyorsa kendilerine mal etme eğilimindedirler. Küçük bir çocuğa “güneş neden doğuyor?” diye sorsanız, “beni ısıtmak için” diyecektir. Bunu gibi, olan olumsuz olayların da kendisinden kaynakladığı gibi bir düşüncesi vardır. Boşanmanın ve sonrasında babayla görüşememenin faturasını da kendisine çıkarma ihtimali büyüktür. Bu nedenle boşanma sonrası çoğu çocuk istenmeme sevilmene algısına bu nedenle terk edildiği hissine kapılabilir.

Haftaya çocukta boşanması sonrası olan ruhsal değişiklikler ve boşanma durumunda ebeveynlere önerilerle devam etmek üzere…

Katkı ve öneriler için; [email protected]