Erdoğan Taraftardan Neden Korkuyor ya da bunlara mecbur muyuz?

İsmail Sarp Aykurt

Blog: Spor

Gezi Direnişi’nde ciddi bir taraftar tepkisine maruz kaldılar. Sonrasında ise, Türk Telekom Arena’da Galatasaraylı tribünlerin ıslıklı protestosuna…

2010 yılında da Dünya Basketbol Şampiyonası ödül töreninde protesto edilmişler, ardından polisin protestoyu gerçekleştiren çok sayıdaki kişiyi görüntü ve bilet numaralarından aramalarına tanıklık etmiştik.

Fenerbahçe’ye karşı yürütülen, iktidarın taraftarı ve kulüpleri kontrol etmek adına organize ettiği şike operasyonu sürerken de, tribünler tarafından bir çok defa protesto edildiler.

Bunun benzerleri İnönü Stadı’nda da görüldü defalarca…

Organize etmeye çalıştılar, ettiler, edemediklerini provoke ettiler. Çarşı’da olduğu gibi…

Sonra da, passolig dayatmasıyla tribünleri esir almaya çalıştılar, uygulamayı sürdürseler de alamadıkları ortada idi. Çünkü tutsak ‘alınan’ taraftar değil, ‘bindirilmiş kıtalardı’, eylemden maça, maçtan açılışa salınan…

Özetle, AKP’nin tribün karnesi sınıfta kaldı, korkusu ise eşik atladı.

Bugün uygulanan ve yarın da planlanan Vodafone Arena taraftar komploları serisi işte hep bu, ‘kontrol edemeyişin’, taraftarların tepkisinden korkunun sonuçları.

1000 kişilik bir ekibin getirilişi de bundan, İnönü’ye asılan pankartlar da..

Yoksa birinin kendini yeniden ‘Beşiktaş başkanı’ ilan etmesi, birinin etek öpmesi, birinin de “sayın deme” rekoru kırması işte hep bu yüzden…

Peki bizler, yani ‘seyirci’ olmayan taraftarlar bu tezgahın neresindeyiz?

Bir taraf mıyız, ya da taraf olmak zorunda mıyız?

Bu sorunun yanıtı oldukça basit ve net.

Taraftarlar, ne bu ‘organize işlere’ ne tribününden izole edilmeye, ne de bunlardan birine taraf olmaya mecbur değil.

Seçim açık…

Yeni bir yol açmak durumundayız.

Gerçekten halkın, emekçinin takımı olunacak bir düzene, saray soytarılarından, sermaye yanlısı gericilikten uzak bir spor alanına ihtiyacımızın ne kadar da elim olduğunun çözünürlüğü yüksek bir fotoğrafıdır.

Bu fotoğrafı yırtmanın ise vakti gelmiştir…

Renklerden arınmanın da…