İzlanda'ya dikkat!

Dr. Kenan Aydınoğlu

Blog: Spor

Çeyrek finale kadar yükselen takımlar içerisinde ‘enteresan’ olan ne var? Söz konusu sekiz ulusal takımdan beş tanesinin, bugüne değin uluslararası alanda kendilerini üst düzeye yükseltecek herhangi bir başarıya imza atamamış olduklarını görüyoruz. Ancak işin daha da ilginç olanı, şampiyonada bu beş ekipten dört tanesinin aynı ‘hanede’ yer alıyor olması. Yani bu durumda Polonya, Portekiz, Galler ve Belçika takımlarından birisinin final oynamayı garantilediğini şimdiden kesin olarak biliyoruz. Belçika ve Portekiz'in futbol tarihlerini incelersek, her ikisinin de Avrupa'da birer kez final oynama başarısına ulaştıklarını fark ediyoruz. Euro 2016'da şimdiye kadar gösterdiği performans ile Belçika ise, diğerlerinden öne çıkmış durumda. Çünkü “Kırmızı Şeytanlar”, takım oyununun en güzel örneklerini sergilemesini bildikleri gibi, 90 dakikayı rahatlıkla çıkarabilecek bir performansa da sahipler. Wilmots'un çocuklarının, Avrupa’nın en komple ve güçlü ekipleri arasında yer aldığı şüphe götürmez bir gerçek. Futbolun her şeyden önce bir takım oyunu olduğunu göz ardı etmezsek; Hazard, De Bruyne, Nainggolan, Mertens, Witsel gibi birbirleriyle iyi anlaşan bu küçük yıldızlar grubunun, ‘genel olarak’ Ronaldo odaklı bir oyun sergileyen Portekiz’i rahatlıkla saf dışı bırakabileceğini öngörebiliriz.

Aynı hanedeki beşinci Ulusal'a gelince, karşınıza şampiyonanın parmak ısırtan sürpriz takımı “İzlanda” çıkıyor. Dezavantajları; Fransa, İtalya ve Almanya gibi devleri barındıran diğer hanede yer almaları. Ancak nereden bakılırsa bakılsın, İzlanda kendi efsanesini daha şimdiden yazmış durumda. Tahminimce, oldukça rahat olacaklar ve belki de bu artı psikolojik faktör, önlerindeki engelleri aşmalarını kolaylaştırarak, finale çıkma şanslarını yükseltecek. Diğer taraftan, yaklaşık 330.000 nüfuslu bu küçük adanın toplam takım değerinin C. Ronaldo'nun yalnızca 18 aylık ücretine denk geldiğini düşünürsek, amatör ruhla mücadelenin bitiriciliğini ve önemini daha iyi kavramış oluyoruz. Ayrıca bu çocuklara, sırf bu nedenlerden dolayı, daha bir kanımızın kaynadığını ve başarılarını alkışlamak istediğimizi de not etmek gerekiyor.

Üç büyüklerden Almanya’nın üç, Fransa’nın iki ve İtalya’nın da Avrupa'da birer şampiyonluğu var. Ben şahsen, “mantıksal bakış açısıyla”, Almanya-Belçika finali bekliyorum. Bakarsınız Almanya’nın yerini İtalya alır... Ama her halükarda gönlümde yatan, sürprizin süregelip centilmen İzlanda’nın finali oynaması ve ardından kupayı kaldırması! Neden olmasın ki?

Katkı ve önerileriniz için:

https://www.facebook.com/soLspor

https://twitter.com/soLspor_