Neandertal insanını tanımak

Neandertaller ya da ikili adlandırmaya göre Homo neanderthalensis modern insanın evrimleşme sürecinde önemli bir yere sahiptir. Nerede ve nasıl yaşadıkları, ne zaman yok oldukları günümüze kadar birçok araştırmanın konusu olmuştur. Son yapılan yeni bir araştırmaya göre ise Neandertaller Orta Paleolitik dönemde İtalya'nın kıyı sularından istiridye kabukları ve volkanik kaya parçaları…

soL - Bilim ve Aydınlanma / Biyolojik Hareket ve Evrim – Özge Şahin

Homo neanderthalensis türü günümüzden 440.000 yıl kadar önce evrimleşmiş bir insan türüdür. İsminin kökeni Almanya’nın Düsseldorf kenti yakınlarında bulunan Neander Vadisi’nden gelmektedir. Çünkü ilk Neandertal fosili 1856 yılında burada bulunmuştur. Neandertallerin kuzeye soğuk iklime uyarlanarak çıkabildikleri düşünülmektedir. Yaklaşık 70 bin yıl önce Afrika’dan kuzeye doğru yayılmaya başlayan modern insan türü ile Avrupa ve Asya’nın bazı bölgelerinde karşılaşmıştır, bu iki türün çiftleşmiş olduğuna dair kanıtlar da yapılan çalışmalar ile ortaya konmuştur.

Daha önceki dönemlerde Neandertallerin insansı maymunlar ile modern insan arasında bir tür olduğu ve modern insanlardan çok farklı olduğu kabul ediliyordu. Ancak daha sonra bu görüşün hatalı olduğu fark edilip aslında bu insan türleriyle pek çok ortak özelliğimizin olduğu ortaya çıkmıştır. 1997 yılında Neandertal mtDNA çalışmasıyla genetik araştırmalar başlamış olsa da alandaki en bilgilendirici çalışma 2010 yılında Neandertal genomunun büyük bir kısmının yeni teknolojiler yardımıyla dizilendiği çalışmadır. Bu sayede bu türün Homo sapiens ile olan genetik benzerliği de ortaya çıkarılabilmiştir. Bu insan türü ile aramızda yalnızca yüzde 0.12 oranında bir farklılık vardır. Ayrıca 2007 ve 2008 yıllarında da kızıl saç rengi, açık ten rengi ve dil üzerine etki eden ortak genlerle ilgili çalışmalar da yapılmıştır.

Neandertaller, modern insana benzerliğe sahip olsalar da bazı belirgin farklılıklar da söz konusudur. Bunlar arasında en önemli farklılık Neandertal vücut yapısıdır. Soğuk ve kurak çevresel şartlara evrimsel olarak uyarlanırken insandan farklı yüz ve çene yapısına sahip olmuşlardır. Boy olarak modern insanlarla karşılaştırıldıklarında daha kısadırlar. Ancak vücutları ise daha dayanıklı ve kaslı bir yapıya sahiptir. Aynı şekilde beyinleri de daha büyük ebattadır. Düz, basık bir alın, büyük, yuvarlak gözler ile geniş bir buruna sahiptirler. Çene yapısı daha sağlam ve geniştir. İskelet yapılarında uzun kemikleri modern insana göre daha kalın, leğen kemikleri ise daha geniş yapıda bir özellik göstermektedir.

Neandertaller karmaşık bir kültür yapısına da sahiptirler. Çeşitli araç yapımı ve kullanımı olduğu yapılan çalışmalar ile ortaya çıkarılmıştır. Ateşi ısınma, korunma ve pişirme amaçlı kullanmışlardır. Mağaraları barınaklar olarak kullanmışlardır. Bu insan türlerinin kişisel süs eşyaları, mağara resimleri gibi sanatsal çalışmalarının modern insan türü ile karşılaştırılınca alanda yapılan bazı çalışmalar olmasına rağmen pek fazla olmadığı düşünülmektedir. Ölülerini ise gömdükleri düşünülmektedir.

Evrimsel açıdan bakıldığında Neandertallerin ortadan yok olmasında çeşitli görüşler vardır. Neandertallerin Homo sapiens ile karşılaştırıldığında üreme başarısının az olması ve hayatta kalma yaşının daha düşük olduğu belirtilmektedir. Metabolizma hızlarının ise daha yüksek olduğu, bu durumun da daha fazla besine ihtiyacı olup daha çok enerji harcamalarına neden olduğu gösterilmektedir. Ayrıca iskelet yapılarına bağlı olarak da modern insanlar kadar hızlı koşamadıkları vurgulanmaktadır. Sosyal ve davranışsal açıdan bakıldığında Neandertal kültürünü modern insana kıyasla biraz daha basit kaldığı, modern insanın sergilediği karmaşık kültür yapısına uyum gösteremediği belirtilmektedir. Konuşma yeteneklerinin de modern insan ile kıyaslandığında daha zayıf olduğu gösterilmiştir. Yine Neandertallerin geniş alanlara yayılmayıp sınırlı yerlerde kalma eğilimi de yok olmalarında olası bir etken olmuş olabilir. Bunların dışında çevresel koşullara bakıldığında, şiddetli iklimsel değişikliklere modern insanlar kadar hızlı adapte olamadıkları da bazı yapılan arkeolojik araştırmalarla desteklenmiştir. Tüm bu sebepler neandertal insan türünün yok oluşunda önemli bir rol oynamış olabilir.

SON ÇALIŞMA NEYE İŞARET ETMEKTEDİR? 

Colorado Üniversitesi'nden Paola Villa ve meslektaşları tarafından 15 Ocak 2020'de PLOS ONE dergisinde yayımladıkları bir araştırmaya göre, Neandertaller Orta Paleolitik döneminde İtalya'nın kıyı sularından istiridye kabukları ve volkanik kayalar topluyorlardı.

Neandertallerin daha önce araç kullandıkları biliniyor, ancak kıyıdaki kaynaklardan ne ölçüde yararlandıkları tam olarak bilinmiyordu. Bu çalışmada Villa ve meslektaşları, İtalya’da yaklaşık 100.000 yıl öncesine dayanan, çok sayıda el değiştirmiş istiridye kabuğu içeren iki Neandertal bölgesinden biri olan Grotta dei Moscerini'nin Neandertal arkeolojik mağara bölgesinden örnekler araştırdı.

Araştırmacılar, çoğu daha önceden kazıma işlemlerinde kullanılmak üzere biçimlendirilmiş 171 modifiye olmuş kabuğu incelediler. Bu kabukların hepsi Akdeniz yumuşak istiridye türü Callista chione'ye aitti. Araştırmacılar, çeşitli deniz organizmaları tarafından kabuklara hasar verilebileceği ve kabuk üzerinde tortu birikiminin meydana gelebileceğini  kabukların korunma durumu ile bağlantılı olduğunu düşündüler. Bu sebeple bunların yaklaşık dörtte birinin, kıyıda temizlenenlerden ziyade canlı hayvan olarak deniz tabanından toplandığını çıkardılar. Çünkü bunlarda dış kabuğun parlak ve yıpranma izinin olmadığı görüldü. Ayrıca araştırmacılar aynı mağara kalıntılarında, yine neandertaller tarafından yüzeyleri bilemek ya da aşındırmak amacıyla kullanıldığı tahmin edilen bol miktarda ponza taşı buldular ve bunların neandertaller tarafından deniz akıntıları yoluyla Napoli Körfezi'ndeki (70 km güney) patlayan volkanlardan toplandıkları, Moscerini plajına sürüklendikleri düşülmektedir.

Bütün bu bulgular, Batı Avrupa'daki neandertallerin, Homo sapiens bu alışkanlıkları bölgeye getirmeden çok önce, kaynak toplamak için kıyı sularına dalma veya dalma pratiğinde bulunduğuna dair kanıt oluşturmaktadır. Araştırmacılar ayrıca, kabuklardan yapılan aletlerin mağaranın farklı katmanlarında bulunduğunu belirtmektedir. Nitekim mağara kalıntılarındaki taş alet sayısı diğer aletlerle karşılaştırıldığında sayıca daha az olduğu görülmüştür. Son olarak araştırmacılar, mağarada neandertaller tarafından sahilden ya da deniz tabanından (canlı olarak) toplanmış 171 adet deniz kabuğundan yapılma alet olduğuna tekrar işaret etmekte ve sığ sularda deniz kabuğu toplamak için dalma ya da tatlı su balıkçılığı yapma gibi aktivitelerin yaygın olabileceğini belirtmektedir.


KAYNAKLAR: 

https://www.sciencedaily.com/releases/2020/01/200115140458.htm

Villa, P. vd. (2020). Neandertals on the beach: Use of marine resources at Grotta dei Moscerini (Latium, Italy). PLOS ONE, 15 (1), 1-35.

https://www.neanderthal.de/en/home.html

Akbaba, A. (2017). Antik DNA (aDNA) çalışmalarından elde edilen bilgiler. Turkiye Klinikleri J Foren Med-Special Topics, 3(1), 99-10.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Neandertal

https://www.britannica.com/topic/Neanderthal

Green, R. E. vd. (2010). A draft sequence of the Neandertal genome. 328, Science, 710-722.

https://australianmuseum.net.au/learn/science/human-evolution/homo-neanderthalensis/

Krings, M. vd. (1997). Neandertal DNA sequences and the origin of modern humans. Cell, 90, 19-30.

Lalueza-Fox, C. vd. (2007). A melanocortin 1 receptor allele suggests varying pigmentation among Neanderthals. Science, 318, 1456-1455.

Krause, J. vd. (2008). The derived FOXP2 variant of modern humans was shared with Neandertals. Current Biology, 17, 1908-1912.