Matematikteki cinsiyet uçurumunun kapatılması için bir hareket

'Birçok konuda tamamen eşitsiz bir toplum içerisinde yaşıyorum ve bu konuda bir şey yapmadan huzur içerisinde yaşayabileceğimi düşünmüyorum' şeklinde kendini ifade eden matematikçi Carolina Araujo ile bir söyleşi...

soL - Bilim ve Aydınlanma | Çeviri: Bahadır Batur

Rio’daki Uluslararası Matematikçiler Kongresi’nde (International Congress of Mathematicians – ICM) Brezilya asıllı davetli dört kadın konuşmacıdan biri Carolina Araujo’ydu. Ayrıca kongreden bir gün önce, öncül olarak düzenlenmesi planlanan hem kadın hem de erkek matematikçilerin kabul edildiği Dünya Kadın Matematikçiler Buluşması’nın (World Meeting for Women in Mathematics – WM) açılış töreninin planlanmasında görev almıştı.

Bu ay Carolina Araujo Berkeley’de kısa dönemli araştırmacı olarak çalışmaya ve WM toplantısını organize eden Uluslararası Matematik Birliği’nin (IMU) Matematikteki Kadınlar Komitesi’nde bir dönemliğine başkan yardımcılığı görevine başladı. Araujo’nun uzlaşma yaratıcı karakterini doğrulayan şekilde WM’nin düzenlendiği günde, konuşmaları/seminerleri hariç tutarsak, tartışma gruplarındaki konu başlıklarına 350 katılımcı tarafından önerilerde bulunuldu. Etkinlikte hem Araujo ve iki diğer kadın matematikçi başrolde olduğu “Matematikte Kadınların Yolculuğu” (Journeys of Women in Mathematics) belgeselinin ilk gösterimi hem de 2014 yılında Fields Madalyası sahibi ilk kadın olan ve 2017’de 40 yaşındayken hayatını kaybeden İranlı matematikçi Maryam Mirzakhani’nin hayatını ve çalışmalarını bulunduğu anma sergisi bölümü vardı.

Bu süreci ve Carolina’nın hayattaki mücadelesini, matematik çalışmalarını anlamak için onu dinledik.

Kadın olmak, matematikçi olmak ve cinsiyet uçurumu arasındaki dinamikler üzerine düşünmeye ne zaman başladınız?

Doğrusu bu şeyleri fark etmem çok uzun zaman aldı. Başlangıçta kendimi bazı durumlarda ne kadar rahatsız hissettiğimin farkında değildim.

Niçin böyle düşünüyordunuz?

Mühendis olan annem bir neden; o, hemen yanımdaki rol modelimdi. Annemin anne-babası ve akrabalarım, annemin matematikte çok iyi olduğunu hatırlatıyorlardı, ne zaman yüksek bir sonuç alsam “Ooh, aynı annesi gibi!” diyorlardı. Bu yüzdendir ki başlangıçta benim için böyle bir sorun yoktu.

Bakış açınız ne zaman yön değiştirdi?

Princeton’da doktoramın son senesinde doktora öğrencileri, doktora sonrası araştırmacılar ve genç profesörlerden oluşan küçük bir kadın matematikçi grubunun parçasıydım. Çok iyi arkadaşlar haline geldik. Öğlen yemeklerine düzenli olarak birlikte gider, hafta sonları öğlen buluşmaları ayarlar, ormanda bisiklete biner, tenis oynardık. Sosyal hayat odaklı bir gruptu, aynı zamanda bir destek grubu işlevi görüyordu; aslında destekten daha fazlası vardı, birbirimiz için modeldik.

Daha sonra kadınlarla beraber olduğumda çok daha rahat olduğumu fark ettim. Ve bu bana şunu düşündürttü: Belki de matematik alanında daha çok kadın olursa ortam daha arkadaş canlısı olabilirdi. Hemen hemen hiç agresif veya kızgın hissetmedim ama sadece arkadaş canlısı olmayan bir ortamda kendimi kırılgan hissettim.

Öğrencilerle ve diğer kadın matematikçilerle konuşarak yavaş yavaş da olsa anlamaya başladım, çoğu için çalışma ortamı arkadaş canlısı olmamaktan daha kötüydü; saldırgan ve düşmancaydı. Vahşi bir rekabet, usandırma, içsel ve dışsal bir önyargı vardı ve her daim kendimizi ispatlamak zorundaydık.

Birçok kadın, gerçekten yetenekli kadınlar, matematiği bırakıyordu. Birçoğu bunu tercih etmek zorundaydı. Bazı kadınlar için bu çevreyle uğraşmak kolaydı; diğerleri için duygusal yönden pahalıya mal olan bir durumdu. Bu düşmanca tutum nedeniyle yetenekli insanları kaybetmemiz, bence üzücüydü. Bize kim olduğumuzu hatırlatacak bir yol olarak, “matematik konferanslarında kadınlar”a sahip olmanın anlamlı olduğunu fark etmeye başladığım zamanlar işte budur. Doktora öğrencisi olduğum zamanlar etek veya elbise giymediğimi hatırlıyorum, her zaman pantolon giyiyordum. Bazen kendimden uzaklaşıyordum. İki tarafım vardı: kadın olan ve matematikçi olan. Ve bunun sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.

IMPA’daki hemen hemen 50 daimî araştırmacı arasında şu anda kadın olarak sadece siz varsınız. Kariyerinizin bu noktasında, matematik kariyerlerinde sivrilen kadınlara yardımcı olmayı ahlaki bir sorumluluk olarak düşündüğünüzü söylemişsiniz. Hangi açıdan?

Bu benim için bir izlenim sadece. Benim hayalimdeki işim. Fakat bazen, beni tamamlayamıyor. Birçok konuda tamamen eşitsiz bir toplum içerisinde yaşıyorum ve bu konuda bir şey yapmadan huzur içerisinde yaşayabileceğimi düşünmüyorum. Eşitliğe ulaşmak zorlu bir konu, lakin şu anki pozisyonumun bir şeyler yapmak ve farklılık yaratmak için bana bir şans verdiğini düşünüyorum.

Brezilya’da cinsiyetler arası farklılıkları kapatmak için bir ağ oluşturan kadın matematikçiler hareketinin bir parçasısınız. Bu nasıl başladı?

Gayri resmi olarak Brezilya’ya geri döndüğümden kısa süre sonra başladı; ciddi bir şekilde bir araya gelip tartışmaya başlamamız birkaç sene öncesine dayanıyor. Kadın matematikçilerin karşılaştıkları zorluklara baktığımızda, dünyanın her bölgesinin kendisine ait dinamikleri var. Kendi özgünlüklerimizi anlamak zorundayız, kültürlerimizden gelen özelliklerimizi anlamalı ve onlara bağlı olmalıyız. Şili’deki kadın matematikçiler toplamında gerçekten hoşlandığım bir şey var. Çok iyi organize olmuş durumdalar ve yatay bir yapıya sahipler. Benim için ilham kaynağı onlardı. Yatay yapı, bizim çalışmamız genişlediğinde işlevsiz hale gelebilir; fakat bu şekilde ilerliyoruz, bazen bayağı sezgisel olsa da.

Yapınızın odağı şimdiye kadar neydi?

2017’de, iki senede bir düzenlenen Brezilyalı Matematik Topluluğu’nun en büyük oluşumu olan Brezilyalı Matematik Kolokyumu sırasında cinsiyet meselelerinin konuşulduğu yuvarlak masa toplantısı (panel) düzenledik. Bu aslında, ülke genelinde düzenlenecek bir serinin ilk oturumuydu.

İlk yuvarlak masa toplantısında, sorunu görsel ve ölçülebilir olarak ortaya çıkaracak sayılara odaklandık. Ulusal olarak düzenlediğimiz toplantıların sonucunda, kadın matematikçilerden oluşan yerel gruplarla iletişimimiz sonucunda ağımız da büyüdü.

Şimdiye kadarki çabalarımızın zirvesi, kongreden bir gün önce düzenlediğimiz, hem kadın hem de erkek matematikçilerin kabul edildiği Dünya Kadın Matematikçiler Buluşması’nın (World Meeting for Women in Mathematics – WM) toplantısıydı. Hem Uluslararası Matematikçiler Kongresi (International Congress of Mathematicians – ICM) hem de WM’yi düzenlerken yapmak zorunda olduğumuz birçok iş nedeniyle çok yorulduk; kendi kendime en azından iki yıl boyunca herhangi bir toplantının düzenlenmesinde görev almayacağıma söz vermiştim. Kendimi yeni araştırma projelerine adamak istiyordum. Fakat geriye dönüp söylediklerimi şimdiden çiğnedim. Şimdi Brezilya’daki ilk kadın matematikçiler toplantısını düzenliyoruz. Temmuz 2019’da bir sonraki Brezilya Matematik Kolokyumu’nun öncül etkinliği olarak gerçekleşecek.

Sizi sözünden döndüren neydi?

WM’den sonra birkaç kadın meslektaşım benimle konuşmak için geldiler. O günün onlar için ne kadar önemli olduğunu söyleyip Brezilyalılardan oluşan bir toplantı da düzenlememizi önerdiler. Enerji ve momentumumuzun kaybolmasına izin vermememiz, ağımızı canlı tutmaya devam etmesi gerektiğini söylediler. Ve ben de hayır diyemedim. Brezilya’da şekillenen bu ağa sahibiz, fakat çok genç ve halen yeterince sağlam değil. Dolayısıyla bu noktada oluşturduğumuz ağı koruyup geliştirmek önemli.

Bunun için çok heyecanlıyım ama çok zor zamanlar geliyor. Brezilya’da daha yeni bir seçim gerçekleşti. Şimdi son derece sağcı bir hükümetle karşı karşıyayız ve bizim için neler olacağı halen açık değil.

Bir anne olmak ve matematik yapmak, iki farklı çok yoğun durum. Bu ikisini nasıl dengeliyorsun?

Kolay bir reçetesinin olduğunu düşünmüyorum. 39 yaşındayken anne oldum, yani kariyerim şekillenmişti. Genç bir matematikçiyken, mesela doktora sonrası araştırmacı olarak, bunun ne kadar zor olduğunu hayal edemem; kesinlikle zor olmalı. Oğlum, hemen hemen üç yaşında, çalışmamdan hoşlanmıyor. Evde çalışmam gerektiğinde onu olabildiğince yormaya çalışıyorum, böylece uzun bir şekerleme yapması gerekiyor ve sonra bir ihtimal benim de iki buçuk saat kadar çalışacak vaktim oluyor. Ancak zorlu ve araştırmama gerçekten etki ediyor. Eskisi kadar matematik çalışamıyorum. Fakat olsun. Bu, hayatımın farklı bir dilimi.

Anne olmak cinsiyet uçurumunun ne kadar derin olduğunu fark etmemi sağladı. Çocuk sahibi olmak erkek ve kadınları farklı etkiliyor. Çocuklarının doğduğu hafta enstitüdeki işlerine dönen, seminerlere giden erkek meslektaşlarımı görüyorum. Bunu yapabileceğimi düşünemiyorum.

Annelik dönemimin ilk birkaç ayı benim için çok yoğundu ve pek de iyi bir şekilde değildi. Sadece zamanımın olmaması değildi sorun, kendime gerekli olan yaratıcı zihnime güç verecek enerjim de yoktu. Bu dönemde zaman zaman matematiği özledim. Hakemlik yaptığım makalede bir noktada değişiklik yapmam gerektiğinde mutlu oluyordum; bu güzel bir kaçıştı. Lakin çalışmak çok zorlayıcıydı, geriye dönüp baktığımda büyük ihtimalle yapmam gerekenden daha fazla iş yaptım.

Cinsiyet uçurumu bağlantısı kurarken, WM gibi matematik alanındaki kadınlar toplantıları düzenlerken ortaya çıkacak ayrılma ve tecrittin sürmesinden endişeleniyor musunuz?

Böyle etkinlikleri düzenlediğimiz zaman sorunu çözmüyoruz, tabii ki. Toplantıyı düzenleme motivasyonumuz sadece birlikte olmaktı. Matematik dünyasında, erkekler her daim kendi aralarındalar. Onların erkekler için bir etkinlik düzenlemesinin gereği yok, çünkü çoğu etkinlik neredeyse tamamen erkeklerden oluşuyor. Her zaman hemcinsleri ile birlikteler.

WM çok heyecan vericiydi. Birçok kadını görmek ve her birini tanımak gerçekten çok güzeldi. Önemli olan nokta, kendilerinin de dahil olduğu bu topluluğun bir parçası olduklarını anlamış olmaları.

Çünkü diğer türlüsü, pek aşikâr değil. Son katıldığım yuvarlak masa toplantısında da gösterdiğim ICM’in açılış seremonisinden bir fotoğraf var. Fotoğrafta sadece erkekler var, bir kadın dışında. Brezilya Matematik Cemiyeti, IMU başkanı, IMU genel sekreteri, ICM’in organizasyon komitesinin başkanı ve tüm Fields Madalyası ve diğer ödüllerin sahipleri orada. Hepsi erkek. Tek kadın, etkinliğin ana sponsoru olan bankayı temsilen gelmişti!

Özellikle genç bir kadın için, bu fotoğraf dikkat edilmesi gereken bilinçaltı mesajı barındırıyor. Matematiğin en büyük etkinliğinin, en yüksek noktasında sadece erkekleri ana karakter olarak gördüğün bir gelecek, nasıl bir gelecektir? Bu gerçekten güçlü bir mesaj.


Kaynaklar:

https://www.quantamagazine.org/carolina-araujo-is-building-a-network-of-...

https://youtu.be/Eb3dUtTlias

https://www.worldwomeninmaths.org/