Köpeklerde saldırganlığın genetik haritası çıkarıldı

Farklı köpek ırkları kaygı ve saldırganlık seviyeleri açısından büyük fark gösteriyorlar. Yeni bir çalışma bu davranış çeşitliliğinin genetik temellerini ortaya çıkardı. Köpeğin evcilleştirilmesi sırasında saldırganlığı azaltan mutasyonlar seçilmiş olabilir.

bilimsoL

Kaygı bozukluğu, dünyanın birçok ülkesinde ruhsal rahatsızlıkların en yaygın çeşitlerinden bir tanesi. Aşırı kaygının beyindeki biyokimyasal olaylarla, bunların da örneğin geçmiş deneyimler ya ad madde kullanımıyla ilişkisi var.  Ama kişiden kişiye kaygı seviyesi farklarında, genetik farklılıkların da rolü olabilir. 

İnsan davranışlarında çevresel ve genetik etmenleri birbirinden ayırdetmek zor hatta imkansız, zira bunun için gereken kontrollü deneyleri insanlarda uygulamak etik olarak genellikle mümkün değil. Ama insanda görülene benzer davranış farklarını başka canlılarda incelemek bize insana dair de ipuçları sunabiliyor. Davranışları büyük fark gösteren köpek ırkları bu iş için mükemmel bir malzeme sunuyor.

Nationwide Children's Hospital’daki araştırmacılar öncülüğünde, yakın zamanda BMC Genetics'de yayımlanan bir makalede, yüzlerce köpeğe ait davranış ve genetik verisi beraber incelenerek, kaygı ve saldırganlıkla ilgili köpek davranışlarını etkileyen DNA dizileri belirlendi. Makalede, bir köpeğin, sahibine ya da tanıdık bir köpeğe karşı duyduğu saldırganlıktaki genetik yatkınlığın, tanıdık olmayan insanlara ve köpeklere yönelik kaygı ve saldırganlıktan farklı olduğu bildirildi. 

Araştırmacılar, kaygı ve saldırganlık özelliklerini 12 genle ilişkilendirdiler.

YAPAY SEÇİLİMLE KÖPEK DAVRANIŞI NASIL ŞEKİLLENMİŞ?

Araştırmacıların tespit ettileri, köpeklerin aşina olmadığı insanlara ve köpeklere karşı saldırganlıkla ilişkili genler iki geniş genom bölgesinde bulunuyordu. Ve aynı zamanda bu genler, amigdala ile hipotalamus-hipofiz aksı gibi beyin bölgelerinde yüksek derecede etkindi. Bu bölgelerin insan dahil memelilerde kaygı ve saldırganlık gibi duygusal davranışları düzenlediği biliniyor. Yani köpeklerde bulunan genler, sinirsel yollar ile de birbirini tutuyordu. 

Yazarlar, yabancılara karşı kaygı ve saldırganlık seviyesini etkileyen bu genlerin, aynı zamanda köpek evriminde de yapay seçilime uğradığına dair işaretler buldular. Bu da evcilleşme sürecinde saldırganlık seviyesini düşüren mutasyonların seçildiği fikrini destekliyor. Ancak daha yakın zamanlarda bazı köpek ırklarında saldırganlığı artırıcı yönde seçilim de uygulanmış olabilir.

İNSANDA KAYGI BOZUKLUĞU

Science Daily’nin haberine göre araştırmacılar, bu bulguların sadece köpeklerin davranışsal özellikleriyle ilgili değil, aynı zamanda insanlardaki kaygı bozukluğu ile yakından ilişkili olmasının muhtemel olduğunu söylüyorlar. 

Köpek ırkları arasında bu tip davranış çeşitliliği çok yaygın olduğu için, veteriner sağlık kuruluşları bu kimyasal yolları hedefleyen yeni terapiler için ideal sınama ortamı sağlıyor. Kaygı ve saldırganlık düzeyini etkileyen sinirsel yolların belirlenmesi, olası arttırıcı ya da azaltıcı duygusal davranış etkilerini engelleyecek veya aktive edecek ilaç hedeflerini ortaya çıkarabilir. Bu yolla belirlenecek aday ilaçlar, aşırı saldırgan köpeklerde sahiplerinin izniyle test edilebilir.

Yazarlar, eğer bu tedaviler köpeklerde etkili olursa, sonrasında  aynı koşullar altında insanlara da uygulanabileceğini iddia ediyor. Ayrıca ilgili genler ve sinirsel yollar hakkındaki bilginin, bu tür tedavilere büyük olasılıkla yanıt veren hastaları önceden belirlemek için kullanılabilecek biyoişaretleyiciler de sağlayabileceğini ekliyor.

Ancak burada, kaygı bozukluğu gibi davranışlar açısından insanlar arasında görülen farklarda çevresel etkilerin büyük katkısı olduğunu unutmamak gerek. Çevreyi değiştirmek, ilaç geliştirmek ve uygulamaktan çoğu defa daha kolay ve sağlıklı. 

Haber kaynağı: https://www.sciencedaily.com/releases/2016/08/160810180908.htm

İlgili makale: Zapata vd, 2016, BMC Genomics, "Genetic mapping of canine fear and aggression", http://bmcgenomics.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12864-016-2936-3.