'CERN'de yoğunluklu olarak SSCB'de yetişen bilim insanları çalışıyor'

Bilim ve Aydınlanma Akademisi tarafından düzenlenen 'CERN: Kolektif Bilim, Yaygın Teknoloji' başlıklı konferans İzmir Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde yapıldı.

soL - Haber Merkezi

Bilim ve Aydınlanma Akademisi’nin (BAA) aylık konferansları kapsamında 7 Mayıs 2019’da İzmir Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde “CERN: Kolektif Bilim, Yaygın Teknoloji” konferansı gerçekleştirildi.

Konuşmacı olarak İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Ali Demir katıldı. Teorik fizik alanında çalışan Prof. Dr. Demir yüksek enerji ve kuantum fiziği araştırma alanında çalışmalarını sürdürüyor.

Konuşmasının ilk bölümünde CERN’deki (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) çalışma ortamından, çalışanların nasıl kolektif bir şekilde araştırmaları yürüttüğünden ve burada yoğunluklu olarak Sovyetlerde fizik alanında yetişmiş bilim insanlarının çalıştığından bahseden Demir, 1954'te kurulan CERN’de devam eden araştırmalar boyunca hadron terapisi, PET (Pozitron Emisyon Tomografi), elektronikte kullanılan baskı devreleri, dijital konferans, akıllı ev, güneş panelleri, yapay zeka gibi geliştirilen yeni teknolojilerin ve buluşların buradan çıktığını anlattı.

Prof. Demir, konuşmasının ikinci bölümünde CERN’deki beş projeden biri olan LHC (Büyük Hadron Çarpıştırıcısı) projesine de değindi. Burada kütle, karanlık madde, anti madde ve evrenin ilk anında içeriği ve maddenin nasıl bir halde olduğunu inceleyen sırasıyla dört dedektör (ATLAS, CMS, LHCb, ALICE) kapsamında devam eden deneylerden söz eden Demir, Higgs parçacığından ve parçacığın kuantum etkilerine karşı aşırı hassas olduğunu vurgulayarak henüz parçacığın tam olarak anlaşılamadığının altını çizdi.

Prof. Demir, "Higgs parçacığının kütlesini normale getirmek demek, bir kalemi 10-35 metre kalınlığındaki ucu üzerinde 10-22 saniye tutabilmektir ve bu ‘ince ayar’ günümüzün temel problemidir" dedi.

Konferans, sunumun ardından soru ve cevaplarla sona erdi.