Antibiyotik direncine evrimsel çözüm arayışı

Antibiyotik direnci, giderek büyüyen bir halk sağlığı sorunu ve birçok bilim insanı bu sorunla başa çıkabilmek için yeni yöntemler arıyor. Ancak sağlığın sosyal boyutunu görmeyen, “sihirli mermi” tarzı biyomedikal yaklaşımların başarı şansı olmadığı açık.

BAA - Haber Merkezi

Geçtiğimiz haftalarda ScienceDaily’de “Bakteriyel evrimi baskılayarak antibiyotik direncini atlatmak” başlıklı, University of Washington Health Sciences/UW Medicine kaynaklı bir haber yayınlandı.

Araştırmacılar Mark N. Ragheb ve Houra Merrikh, antibiyotik direncini hızlandıran alternatif genlerin, Mdf proteini yokluğunda işlevlerini yerine getiremediğini fark etmişler ve evrimleştirici faktörlerin, özellikle Mfd proteinin bloke edilmesinin, antimikrobiyal direnç sorununa çözüm için bir yöntem olabileceğini önermişler.

Bakteriler, çok-hücreli organizmaların aksine hızla evrimleşiyor ve bu durum, bakteri türlerinin ortamdaki ani ölümcül değişiklikler (örneğin antibiyotikler veya bağışıklık yanıtı) karşısında hayatta kalmalarını sağlıyor. Bakteriler bunu mutasyonları teşvik eden Mfd protein veya benzeri “evrimleştirici faktörler” sayesinde başarıyorlar.

Araştırmacılar Mfd yokluğunda mutasyon hızının azaldığını ve dolayısıyla bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç geliştiremediklerini keşfederek, mutasyonları teşvik eden Mfd veya diğer evrimleştirici faktörleri hedef alan yeni bir evrim frenleyen ilaç sınıfının, yeni antimikrobiyal ilaçları tamamlayabileceğini ve antimikrobiyal dirence yol açan kromozomal olarak edinilmiş mutasyonlar sorununu hafifletebileceği öne sürüyorlar. Araştırmacılara göre enfeksiyonların tedavisinde Mfd proteini bloke edecek evrimi frenleyen ilaçların, antibiyotiklerle birlikte kullanılması halinde, tedavinin başlangıcında antibiyotiğe direnç gelişimi olasılığı azaltılabilecek.   

Kuşkusuz bu araştırma evrimsel biyolojinin tıbba uygulanmasının, sağlık sorunlarının çözümüne yönelik yeni ufuklar açması bakımından çok önemli. Hücrelerin evrimleşme kapasitelerini anlamanın ve evrimleşmeye müdahalenin, kanser hücrelerindeki genetik değişimleri sınırlamak ve bireyin bağışıklık sisteminin yenmeye çalıştığı patojen suşlarındaki çeşitliliği sınırlandırmak dahil, daha geniş uygulama alanları bulabileceği söyleniyor.

Resim içerik: Üst sağda mekanizma aktif halde. Burada bakterinin antibiyotik direnci yüksek. Alt sağda mekanizma evrim baskılayıcı yöntemle farklı çalışıyor. Böylece bakterinin antibiyotik direnci düşürülüyor.

Ancak Mfd proteinin bakterilerde mutasyonları ve dolayısıyla antibiyotik direncini nasıl teşvik ettiğinin henüz bilinmiyor olması, bu konuda daha alınması gereken çok yol olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan bazı bilim insanları bakterilerin evrim frenleyen ilaçlara karşı da direnç geliştirebileceklerini söylüyorlar. Ragheb ve Merrikh bunun çok küçük bir olasılık olduğunu söyleseler de, böyle bir olasılık var.

Antibiyotik direnci, giderek büyüyen bir halk sağlığı sorunu ve birçok bilim insanı bu sorunla başa çıkabilmek için yeni yöntemler arıyor. Ancak sağlığın sosyal boyutunu görmeyen, “sihirli mermi” tarzı biyomedikal yaklaşımların başarı şansı olmadığını düşünüyoruz.

Anımsanacağı gibi penisilini keşfeden Fleming, 1945 yılında Nobel Ödülü töreninde penisilinin bilinçsiz kullanımı halinde mikropların antibiyotiğe direnç geliştirebileceğini belirtmişti. Kapitalist ilaç şirketlerinin kar hırsıyla hükumetlere baskı yaparak penisilinin eczanelerde satışını sağlamalarından yalnızca bir yıl sonra, 1947 yılında stafilokoklarda ilk direnç olguları bildirildi.

Bu durumdan ders alınmaması nedeniyle 1947 yılında piyasaya sürülen eritromisine karşı direnç, aynı yıl içinde gelişmişti. Kapitalist ilaç şirketleri antibiyotik direnci sorununu “fırsata” çevirerek, piyasaya yeni çıkarttıkları antibiyotiklerin, diğer antibiyotiklere dirençli mikroorganizmalara da etkili olduğunu söyleyerek süreci bugünlere taşıdılar.

Kapitalistlerin sağlık üzerinden kazanç sağlaması engellenmedikçe, sağlık piyasada satılabilen bir meta olarak görülmeye devam ettikçe ve sorunlar sosyal boyutlarından arındırılarak biyolojiye indirgenip, “teknik” çözümlere bel bağlandıkça, hiçbir buluşun sorunlara çözüm olma şansı olamayacaktır.


Kaynaklar:  

https://www.sciencedaily.com/releases/2018/11/181116164514.htm

Mark N. Ragheb, Maureen K. Thomason, Chris Hsu, Patrick Nugent, John Gage, Ariana N. Samadpour, Ankunda Kariisa, Christopher N. Merrikh, Samuel I. Miller, David R. Sherman, Houra Merrikh. Inhibiting the Evolution of Antibiotic Resistance. Molecular Cell, 2018; DOI: 10.1016/j.molcel.2018.10.015

Görsel kaynağı: StudioSource/ Alamy