Kuyrukluyıldızda yaşamın yapıtaşlarından biri bulundu!

NASA bilim insanları, Stardust (Yıldıztozu) aracından gelen Wild-2 kuyrukluyıldızının örneklerinde yaşamın oluşması için elzem bir yapıtaşı olan glisin aminoasidini buldular.

“Glisin canlı organizmalarda protein oluşturmak için kullanılan bir aminoasit ve ilk kez bir kuyrukluyıldızda aminoasit buluyoruz” diyor Greenbelt’teki NASA Goddard Space Flight Center’dan (Uzay Uçuş Merkezi) Dr. Jamie Elsila, “Buluşumuz, yaşamın bileşenlerinin uzayda oluşup çok uzun zaman önce Dünya üzerine düşen bir meteorit veya kuyrukluyıldız tarafından yeryüzüne ulaştırıldığı teorisini destekliyor” diye ekliyor.
Araştırmaya katkıda bulunan NASA Astrobiyoloji Enstitüsü müdürü Dr. Carl Pilcher de, glisinin kuyrukluyıldız üzerindeki keşfinin, yaşamsal yapıtaşlarının uzayda mevcut olduğu ve evrende yaşamın oluşumunun sanıldığından daha yaygın olabileceği görüşlerini güçlendirdiğini belirtiyor.

Elsila, Meteoritic and Planetary Science dergisinde yayınlanmak üzere kabul alan bu çalışmanın makalesindeki başyazarı ve çalışmayı Washington’daki Marriott Metro Merkezinde 16 Ağustos’ta yapılan Amerikan Kimya Topluluğu’nun toplantısında sundu.

Aminoasitler yaşamın yapıtaşları olarak biliniyor, saç ve deriden vücuttaki kimyasal reaksiyonların düzenlenmesinde rol oynayan enzimlere kadar her yapının oluşumunda görev alıyorlar. Var olan 20 farklı aminoasit ile çok büyük bir çeşitlilikle milyonlarca farklı protein oluşturabiliyor.

2 Ocak 2004’te Wild-2'nin buzlu çekirdeğinin etrafındaki yoğun gaz ve tozun arasından geçen Stardust uzay aracı, bu maddelerin arasından geçerken aerojel -%99’u boşluklu süngerimsi madde- dolu özel bir toplama sistemi ile kuyrukluyıldızın gaz ve tozundan nazikçe örnek topladı.

Elsila, gaz molekülleri aerojelden geçerken alüminyum folyoya tutundukları için toplama sistemindeki aerojeli tutan ince folyo bölmeleri analiz ettiklerini belirtiyor. Bunu yapabilmek için iki yıl boyunca, bu kadar küçük ölçekli örneklerden hassasiyetle ölçüm yapabilecek ekipmanlar geliştirmek için hazırlıklar ve kalibrasyonlar yaptıklarını ekliyor.

Nasıl emin olundu?
Goddard laboratuarlarındaki hazırlık analizleri, hem aerojelde hem de alüminyumda daha önceden glisini tespit emişti. Ancak glisin yeryüzündeki yaşamda mevcut olduğundan Dünya'daki kaynaklardan bir kontaminasyon (kirlilik, bulaşma) olmuş olabileceğini düşünen Goddard ekibi yaptıkları izotopik analizler sonucu glisin varlığını tespit ederek böyle bir ihtimali de elemiş oldu.

İzotoplar, bir elementin farklı kütle ve ağırlıklardaki versiyonları örneğin en yaygın karbon atomu olan Karbon 12 atomu, merkezinde (çekirdeğinde) altı proton ve altı nötron taşırken, Karbon 13 izotopu çekirdeğinde fazladan bir tane nötron barındırdığından daha ağırdır. Uzaydan gelen bir glisin molekülünün, daha ağır olan Karbon 13 atomuna Dünya’daki glisin molekülündekinden daha fazla sahip olması beklenir. “Bu da tam olarak ekibimizin bulduğu şey, Stardust gerçekten de bize kaynağı bir kuyrukluyıldız olan, dünyadışı karbon izotopuyla imzalanmış glisin getirdi.” diyor Elsila.

NASA Goddard’dan Dr. Daniel Glavin ve Dr. Jason Dworkin, folyodaki ve aerojeldeki sonuçlara bakarak Stardust’ın kuyrukluyıldıza maruz kalmış tarafının tümündeki toplama sisteminin uzayda oluşmuş glisin ile kaplı olduğunu gördüklerini söylüyorlar.

(soL - DIŞ HABERLER)