Ankete katılanlar içerisinde bilgisayar mühendisleri yüzde 41 ile en büyük grubu oluştururken onları yüzde 7 ile bilgisayar programcılığı mezunları takip ediyor. Çalışanların yüzde 62'sinin kodlama yaptığı, yüzde 39'unun ise veritabanı üzerinde çalıştığı görülüyor. Bilişim, gençlerin çalıştığı bir sektör olmayı sürdürüyor, çalışanların yüzde 63'ü 30 yaşından küçük. İşsizlik diğer sektörlere göre daha iyi durumda katılanların yüzde 3'ü sık, kısa süreli, yüzde 6'sı ise sık ve uzun süreli işsiz kaldığını belirtiyor. Ancak anket sonucunda Türkiye'de 30 bin olan bilgisayar mühendisi sayısının her yıl 4 bin yeni mezun ile arttığı ve diğer meslek dallarının da sektörü beslemesi ile önümüzdeki yıllarda bilişim çalışanlarının sayısının talebin üzerine çıkacağı bunun sonucunda ortaya çıkacak olan yedek bilişim çalışanı ordusunun, bilişim çalışanlarına işsizlik, düşük maaşlar, daha kötü çalışma koşulları olarak yansıyacağı öngörülüyor.

Anket sonucunda çalışanların yüzde 50'sinin haftada 40-48 saat, yüzde 25'inin ise 48 saatin üzerine çalıştığı görülüyor. Sektördeki uzun çalışma saatlerine rağmen fazla mesai ücretini ancak çalışanların yüzde 16'sı alabiliyor. Raporun sunumunda bu durum "İşçilerin 1886 yılının 1 Mayıs'ındaki 'Sekiz saat çalışma, sekiz saat sosyal hayat, sekiz saat dinlenme ve uyku' talepleri dikkate alındığında trajikomik bir durum ortaya çıkmaktadır: Teknolojik ilerlemenin emekçileri, işçi haklarının iki yüzyıl gerisindedir!" cümleleriyle ifade ediliyor.

Çalışanların yüzde 13'ünün çalıştığı işyerinde sendika varken, yalnızca yüzde 7'lik kısmın bir sendikaya üye olduğu görülüyor. Sendikalar dışında bilişim çalışanları EMO, Bilişim Derneği ve Linux Kullanıcı Derneği altında örgütlü olarak bulunuyorlar. Düşük örgütlülük oranına rağmen çalışanların yüzde 59'u etkin ve paylaşımcı bir iletişim sisteminin kurulması gerektiğini düşünüyor.

Raporun tam haline bu adresten ulaşılabiliyor.

(HABER MERKEZİ)