Ekrem İmamoğlu’nun ezici farkla kazandığı İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi üzerine her şey söylendi; yazıldı.
Özgün şeyler söylemek güç; sıradan bazı gözlemlerle yetineceğim. Bazıları, seçimden bir hafta önce BirGün Pazar’da bir söyleşide yer alıyordu. Hâlâ geçerli olduğunu düşünüyorum.
İktidar dağılmaktadır
2011’de Tunus’ta ve Mısır’da devrimci halk kalkışmaları ile başlayan “Arap Baharı”nın, gerici rejimleri çökerten ilk dalgasını ve emperyalizmin sonraki müdahalesinin yol açtığı kanlı yıkımı sık sık gözden geçirdim.
2004’te Türkiye’den 10-15 kişilik bir grupla Hindistan’ın Mumbai kentindeki Dünya Sosyal Forumu’na katıldık. Dünyanın dört köşesinden, öncelikle Güney’den gelen ve sermayenin sınırsız tahakkümüne, “başka bir dünya mümkün” sloganıyla başkaldıran insanlarla bir araya geldik.
Adına bakılırsa Şermin (“Sharmine”) Narwani, İran kökenli olmalı. Oxford Üniversitesi, St. Antony College’de bir süre öğretim görevlisi olarak çalıştığı; sonra gazeteciliğe başladığı anlaşılıyor. Suriye iç savaşını ilk günlerinden itibaren yakından izlediğini; önde gelen Batılı gazetelerde, sitelerde Suriye ve Orta Doğu hakkında çok sayıda yazı ve haber yayımladığını öğreniyoruz.
İttifakların ağır bastığı 31 Mart seçimleri, partiler-arası oy dağılımının hesaplanmasında güçlükler getiriyor.
Hindistan’da parlamento (“Lok Sabha”) seçimi başladı. “Başladı” diyorum; zira, bu ülkede genel seçimler bir ay boyunca aşamalı olarak yapılır. Bu seçimde tüm sandıklar 19 Mayıs’ta kapanacak; sonuçlar 23 Mayıs’ta ilan edilecektir.
Hindistan siyasetinin iki kanadı
Bir ay önce bu köşede “Ekonomik Bunalım Nasıl Seyrediyor?” başlıklı bir yazım yayımlandı.