Sol Cephe ve Mélenchon – 2: “Önce İnsan”

Dünyada gericilik kasırgasına karşı tutunmak yetişmiyor. Fırtınaları yara yara “ümit” cepheleri yaratmak zorundayız. Yoksa iyimser ihtimalle “kale” sandığımız “hücre”lere sıkıştığımızla kalırız. Emekçi ve ücretli kitlelerin çıkarını dar “milliyetçi” hülyalar ve öteki “dünya” rüyalarıyla başbaşa bırakmaya hakkımız yok. Ufuk açan, umut veren, aydınlatan, seçenek sunan, somutlayabilen duygu, düşünce, insan ve örgütlenmelere ihtiyacımız var. Besmelesi “Önce İnsan” olan bir uygarlığa, insanlığa ihtiyacımız var. İşte Fransız solunun acil ruh ve güncel eylem özeti.

Herkes özünde hemfikir de, sorun hep “nasıl” da düğümleniyor. 28 Ocak tarihli yazımızda Sosyalist sol ve adayı François Hollande’ın toplumsal değişim için 60 önerisine kısaca değinmiştik. Bu kez de Sol Cephe (SC) adıyla birleşen Komünist artı radikal sol ve ortak adayları Jean-Luc Mélenchon’un programına biraz yakından bakmak istiyoruz.

“İnsan Önce”nin yolu gelir dağılımından geçer
Fransa her zamankinden daha zengin. Ama paylaşım hiç bir dönemde bu denli dengesiz, sosyal güvensizlik yasal korumalara rağmen hiç bir dönemde (kuşkusuz 1936 Halk Cephesi sonrası) bu denli yaygın ve güçlü olmamış. Dolayısıyla toplumsal değişimin “sine qua non”, olmazsa olmaz başat koşulu,

1) “Zenginliklerin paylaştırılması ve Sosyal güvensizliğin yokedilmesidir.” Nasıl mı? Öncelikle:

Haftalık 35 saat çalışma süresine geri dönüş. 60 yaşında tam (yani aktif hayattaki maaşının yüzde 75’i) emeklilik hakkı. 35 haftalık süreye ayda brüt 1700 avro asgari ücret. Genel ücret artışları fakat işletmelerdeki üstdüzeylilere azami ücret sınırlaması. İstihdam, iş tanımlaması ve ücretler için bölgesel ve ulusal meclisler. Sağlık masraflarının yüzde yüz karşılanması. Kiraların dondurulması. Kişi başına yıllık gelir tavanının 360 bin avro olarak belirlenmesi. Kamu sektöründe çalışan 800 bin kişinin belirsiz ve geçici durumlarına son verilerek kadrolu olması. Acil konut ve gayrı menkul spekülasyonunu durdurma planı. Sağlık sektöründe kamu sağlığının önünü kapatan ne kadar engel varsa hepsine son verilmesi, zira sağlık ortak mülkümüzdür, korunmalıdır. Kamu hizmetlerinde yeni atılım için toplumsal bir antlaşma.

2) “İktidarı bankaların ve mali piyasaların elinden kurtarmak.” Nasıl mı? Öncelikle:

Kredi ölçütleri ve siyaseti değiştirerek derhal yeni bir kamu maliyesi kutbu oluşturmak. Yeni düzenlemelere uymayan özel bankaları sosyal denetim altına almak. Vergi cennetleriyle teması sürdüren sermaye hareketlerini bloke etmek. Yüksek gelirlileri koruyan “Vergi kalkanı” uygulamasına derhal son vermek. Servet vergilerini arttırmak, sermaye rantlarını, büyük işletmelerin salt mali piyasalardan sağladıkları gelirleri fazladan vergilendirmek. Şirketleri istihdam hedefleri, mesleki eğitim, ücret politikalarına göre yeniden vergilendirmek.

Sürdürülebilir bir değişim için Avrupa Merkez Bankası ve Fransa Merkez Bankası’nın yönetim, mali politikaları, ödevlerinin kökten yeniden tanımlanması ve kamu hizmetleri, istihdam ve nitelikli çalışma koşullarının genişletilmesi için çevreci, dayanışmacı ve toplumsal Avrupa Kalkınma Fonları’nın kurulması. İşyerleri yönetimlerinde ücretliler ve temsilcilerine ve de Yerel yönetimler ve bankalarda da yurttaşlara yeni haklar tanınması. Şirketleri mali saplantılarından arındırmak, çalışma ve endüstri dünyasına döndürmek amacıyla somut önlemler getirilecek. Gelirlerini mali piyasalarda kullanmak isteyen işletmelerin vergileri artırılırken istihdam, kaliteli üretim ve yörelerine katma değer sağlayacak yaratıcılık potansiyeli içeren tasarılar her anlamda teşvik edilecekler. Her yardımın karşılığında çevreci ve toplumsal birtakım getiriler istenecek.

Sol Cephe’nin programı kamu maliyelerinin mali piyasaların tahakkümünden mutlaka kurtarılmasını öngörüyor. Sermaye yönetimleri ve mali piyasaların, en kısa dönemde en yüksek kâr tutkusu uğruna demokrasiyi kullanmalarını önleyebilmek için toplumun bankalar üzerindeki denetimi arttırılacak. Bu nedenle mevcut kamu mali kurumları aracılığıyla daha güçlü bir kamu maliye kutbu oluşturulacak. Bu değişimlere ilişkin AB antlaşmaları, hatta dünya çapındaki bazı antlaşmalar yeniden müzakere edilecek, Avrupa Merkez Bankası’na bağımlılığa son verilecek.

Çevreci Planlama ve Alternatif Üretim
Tüm Enerji politikalarına bir moratoryum getirilecek. Kısıtlayıcı yasalar iptal edilecek. Sosyal, demokratik ve ekolojik ölçütlerle belirlenmiş kamu enerji yatırımları uygulamaya sokulacak ve kamu denetiminde planlı bir enerji politikasıyla ülkenin çevreci bir değişimi yaşaması sağlanacak. Enerji politikaları ve tercihler yurttaşların denetimine alınacak.

Sol Cephe yalnızca Fransa için değil, Avrupa çapında kaybedilmiş, dünyanın başka bölgelerine kaydırılmış ekonomilerin tekrardan yerlerine, yörelerine dönmesi için işbirliği ve mücadeleleri kurumsallaştırmak istiyor. Yeni geliştirilecek kamu politikalarıyla atmosferde ser etkisi yaratacak her türlü gaz emisyonuna da karşı durulacak. Herkesin kullanımına açık toplu taşımacılığın daha da geliştirilmesi için ulusal kamu taşımacılığı kutbu oluşturulacak. Ortak malların, kamu kaynaklarının muhafazası için, bunların birer ticari meta haline getirilmemesi, doğal kaynakların paylaşılması ve korunması için devlet gerekli bütün önlemleri alacak. Özellikle de su etrafında büyük bir kamu hizmet yapısı kurulacak.

Kısa vadeli kârların yön verdiği üretim yöntem ve tarzları insanların en basit ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Öyleyse yeni sanayi kutupları, merkezleri yaratılacaktır. Çevreci tarıma geçiş için ulusal bir plan hazırlanacak, kamu pazar ve ihaleleri kuralları değiştirilecek, genç çiftçilerin toprağa yerleşmesi ve sorumlu bir tarım için kamu yardımları sağlanacak. Toplumsal ve çevresel hedeflere uygun öncelikli endüstriyel alanlar yeniden belirlenecek. İç pazar ihtiyaçları doğrultusunda, temel ilkesi beslenme egemenliği olacak yeni bir ortak tarım politikası hazırlanacak.

Halk ve Meclis onayıyla bir İnsani İlerlemişlik Göstergesi tespit edilecek. Bu göstergede dört grup ölçüt mevcut: 1) Kişisel gelişme ve erginlik (özgürlüklerin korunması, eğitim, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sağlıklı yaşama şansı...), 2) sosyalleşmek ve çevreyle uyum (dernek faliyetleri gibi kolektif bir hayata katılım, istihdam oranı, bütün ihtiyaç ve bağımlılıkların korumaya alınması, izole, diğerlerinden soyutlanmış yaşamak...) 3) Eşitlik ve sosyal adalet (mülkiyet ve gelir eşitsizliği, kadın-erkek eşitliği, kültürden, kamu hizmetlerinden eşit yararlanabilmek...), 4) Çevreye saygı (Ekolojik etki ve iz, hava kirlenmesi, karbon dioksit haddi...) İşte bütün bu ölçütlerin sonuçlarından hareketle Sol Cephe diyor ki, toplum örgütlenmesinin bir amacı olmalıdır: A) Genel Çıkarlar, B) Her kişinin tek tek özgürleşmesi, erginleşmesi. Bir toplumun gerçek ilerlemesi ancak bir dizi sürdürülebilir insani ilerleme sağlandığı takdirde başarılabilir.

Her şeyin başı da öncelikle insanın bir işe sahip olması, çalışmasından geçiyor. Herkes herkese, topluma ancak çalışarak katkıda bulunabilir. Dolayısıyla politikamızın ilk adımı herkese iş. Çalışma hayatında da “Önce İnsan” vardır.

Sol Cephe’nin bireylerde geliştirmeğe çalıştığı bir başka alternatif nokta, farklı mülkiyetler duygusu. Pazar ekonomisi ideologları serbest rekabetten hareketle özel kapitalist işletmeyi tek model olarak görürken, biz farklı mülkiyet model ve duyguları işlemeliyiz, deniyor programda. Sol Cephe tasarısında kamu hizmetlerini geliştirerek kamu mülkiyeti ve ortak mülkiyet duygusunu güçlendirmeyi arzuluyor. Bunun da yolu öncelikle ekonomik, endüstriyel ve mali büyük grupların millileştirilmesinden geçiyor. Ama bir o kadar da toplumsal mülkiyetin yerinden yönetilme önerisini getiriyor. Bir başka deyişle Dayanışmacı ve Sosyal Ekonomi’ye başvurulmasını teşvik ediyor. Yani daha klasik bir şemayla kooperatifçiliğin geliştirilmesini öngörüyor.

Sol Cephe mali çevrelerin tasarladığı yeni uluslararası iş bölümünde Fransa’ya hizmet sektöründe pay biçilmesine karşı çıkıyor. Fransa’nın endüstriyel ve teknolojik güç ve potansiyelini savunuyor. Ülkenin yükselen ve/veya stratejik sektörlerde yaşamağa devam edeceğini araştırma, yaratıcılık, eğitim, üretim gibi alanlardaki kozlarını değerlendirip, geliştirip kullanacağına dair kararlılığını yineliyor. Devletten yardım almalarına rağmen Fransa’daki birimlerini kapatıp başka ülkelere göçen işletmelere ağır yaptırımlar uygulayacaklarını belirtiyor.
Aynı şekilde tarım sektöründe de modernleşmeyi ama özellikle çevre hassasiyetli ekolojik bir tarıma geçiş planlarını aktaran Sol Cephe ve adayı Jean-Luc Mélenchon hedeflerinin tarım konusunu Birleşmiş Milletler’e kadar götürmek olduğunu söylüyor. Yeni bir uluslararası tarım örgütlenmesinin gereğini anlatıyor.

18 Mart’ta Bastille Meydanı’nı 100 binin üstünde heyecanlı bir kitleyle “zapt eden” yüzde 14 kamuoyu destekli Jean-Luc Mélenchon en azından fikirlerinin iktidara yürümesi konusunda iyimser. Geçen hafta Lille kentinde 23 bin kişinin önünde konuşan Sol Cephe Cumhurbaşkanı adayı bir kez daha İspanyol şair Antonio Machado’nun (1875-1939) şu sözlerini tekrarladı: “Yollar yürüyerek yapılır. Ama ille de bir tek yol yoktur.

(Haftaya Sol Cephe programının son noktalarını ele alacağız)
........................................
Paris – 31 Mart 2012 / [email protected]
...............................................................................................
(Jean-Luc Mélenchon 27 Mart’ta Lille’deydi.)