‘Sağ’ CHP

Böyle bir şey var mı? Bugün CHP’li olmanın sağı, solu, merkezi var mıdır? Hayır, muhtemelen böyle siyasi analiz olmaz. Zaten böyle analiz yapacak kadar nahif ve/veya bilgisiz değilim. Yanlış anlamayın: CHP’de solcular, sosyalistler olmadığı için değil. CHP’yi sol kanat, merkez, sağ kanat diye tasnif edecek bir netlik olmadığı, koordinatlar böyle çıkmayacağı için olmaz. Taban açısından bakarsak, önemli bir niceliği solun değerleriyle barışık saymamız gerekeceği için de böyle tasnif yapmak güç.

Burada bahsettiğim bir anlayış, bir “hava”, bir kabulleniş halidir. “Sağ” CHP’li kimdir o halde? Eğitimli, iyi bir işi olan, hali vakti yerinde, zeki, modern bir türdür. Siyasete çok daha önemli olan işinden -mesela doktordur, hayat kurtarıyordur- vakit bulup arada bir göz atıverdiği zaman, çok da yanlış şeyler söylemez. Aslında 2013 yılında siyaset onun radarına fazlasıyla girmiştir. Düşünür, yabancı dillerde analizlere bakar, basını izler ve şunları söyleyebilir: “Hımm, Abbas yolcu. Ama ışınlama teknolojisinin üretimi ağır, alternatif de hazır değil. Sarıgül-Yavaş hamleleri bununla ilgili olsa gerek. Lakin işe yarar mı? Yarasa ne olacak? ‘Yeni AKP’ ile yaşamak zorunda mı kalacağız? Ben bunların tümünden rahatsızım. CHP de beni rahatsız ediyor bu çizgisiyle. Ama ne yapmalı?”... Çok da pratiktir: “Hımm, Feyzioğlu çıkışı var, zamanlama manidar mı? Tam öncesinde ‘kumpas’ deniyordu: Bunların siyasi bir anlamı olmalı. Kime yarar? Cankurtaranlık mı demeliyiz? Tartışalım. Hem x düşünce kuruluşunun raporunda -bak Obama’ya yakın ha o kuruluş- deniyor ki...”...

Güzel. Biraz daha ince argümanlarla bezenince gündemi oldukça yakından takip eden “kaygılı ve şüpheci” bir profil ortaya çıkıyor. Net biçimde hem Cemaat, hem AKP karşıtı. Laik ama laik olmaktan çok ötesi. Laiklik refleksiyle hareket etmiyor. Cumhuriyetçi. Ama “Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa” ona yetmiyor. “Carl Schmitt öyle bir yerden yakaladı ki”, “Hitler’i Nasyonal Bolşevizm durdurabilir miydi sence?”, “Lieberman reformları başarılı olsaydı, Gorbaçov hiç mi çıkmazdı, daha erken mi çıkardı?”, “Federalist Papers okunmadan demokrasi tartışılamaz”. Ve böyle devam edebilirsiniz sohbete. Bilgilidir yazmaz ama okur.

Ancak bu, “sağ” CHP’li profilidir. Neden? Bundan bir adım sonrası onun için hayal edilemez de onun için. “Hımm, evet, haklısın, TİP yüzde 3 almıştı, ama etkisi çok daha büyüktü. Böyle olursa CHP de kendisine gelir. Hem zaten sosyal demokratların bir derece sola çark etmeleri için sosyalist solda bir cazibe merkezi olmalı. Ama nasıl olacak ki?” “Hımm, sen akıllı adamsın, tecrüben de var, olur mu sence böyle bir sola kayış? Olur mu diyorsun? Şimdi değilse ne zaman mı diyorsun? O da doğru ama... Önce bir olsun öyle bakarız, malum halk cahil bizde”. Sonuç “bizimkilerin bir bildiği vardır” ile “yine kerhen CHP’ye oy verdim” arasında bir yerde oluşacaktır. Evet, “aslında solcuyum, ama ne yaparsın, bütün söylediklerine katılmamakla beraber son gün yine CHP’ye oy verdim” modeline “sağ” CHP diyorum. “Efendim biz sorumlu davranmalıyız”, “efendim devlet aklı”, “efendim yok zaten birbirimizden farkımız”, “yok o kadar da değil, adamlar başta iyiydi, özelleştirmeler başarılıydı, keşke bizimkiler de...” modellerine haydi uğurlar olsun demekten başka bir şey elden gelmez.

“Sağ” CHP’li dediğim insanlar ilginç tipler yani. 3-4 ay sonra “elim kırılsaydı da vermeseydim, ama bu defa son” demeleri de beklenir: Mevsim normallerine girer. Hayatında bir kez bir sosyaliste oy verse, bir tek yazıdaki tek bir cümleden, bir tek konuşmadaki tek bir vurgudan “rahatsız olup” yine CHP’ye dönecek olanlar da bu tanıma giriyor. CHP çizgisine, solculuktan falan da değil, çok başka sebeplerden sürekli itiraz eden, ama bu hattı mantıksız ve tutarsız bulduğu halde 20 sene arka arkaya oy veren, lakin tutarlı insanlara en fazla tek şans verecek olan tür de bu tanıma giriyor. Yetenekli insanlar bunlar. Leb demeden leblebiyi anlıyorlar. Bu ülkenin geleceği onlara ihtiyaç duyuyor. Ama... bu kadar işte.
Kim bilir, belki sınıfsal bir nedeni vardır.