Şam'da namaz

Falih Rıfkı Atay 1913'lü yıllarda
Ünlü İttihatçı Cemal Paşa'nın
emir subayıdır.
Osmanlı'nın son yıllarında
kendi sözcükleriyle
''Arabistan, çöl, din, çıplak dağ,
mağara karanlığı ve Peygamberdi''
dediği topraklardaydı.

Anılarında şöyle anlatır.
''...Medine, Peygamber ölüsüyle
tüccarlık eden bayağı simsar
yuvalarından biridir.
Her Medine'li uzaklardan gelen
saf halka, bu harap ve pis çöl
köyünün taşını, toprağını, kuyu suyunu
kırk defa öptüre öptüre satar''.

Yazar anlatısının bir yerinde,
''Osmanlı İmparatorluğu buralarda,
ücretsiz tarla ve sokak bekçisi idi'' der.
Bir başka yerinde
''Ahmed'i ( Mehmetçik diye okuyabilirsiniz)
ne için harcadığımızı bir söyleyebilsek,
onunla ne kazandığımızı bir anaya
anlatabilsek, onu övündürecek
bir haber verebilsek... Fakat biz
Ahmed'i kumarda kaybettik.

Falih Rıfkı Atay'ın
Son Osmanlı çekilirken
''Büyük bozgundan sonra
Şam İstasyonunda bırakmaya
mecbur olduğumuz en son vagonun bile
içi mecidiye dolu idi'' satırlarını
kumarda böylesi ütülmek mi olurmuş
diye de okuyabilirsiniz.

Ne denir.?
''Kumarda yenilen doymazmış''
Şam'da Namaz Ha...

Kaynak:FALİF RIFKI ATAY
ZEYTİNDAĞI
Pozitif yayınları