'Zinacı' İzmir, deprem ve yobazlığın evrensel tarihi

Deprem bir doğa olayıdır ve depremin nedeni bilim insanları tarafından on yıllardan beri bilinmektedir. Depremlerin dağılım ve şiddetinin, insanların işlediği günahlara değil fay hatlarına bağlı olduğu konusunda bilim dünyasında her hangi bir tartışma yoktur.

Bir yobaz için ise bunların bir önemi yoktur. Yobaz bunları bilmez, bilmediğini de bilmez. Bir yobaz için deprem gibi bir doğa olayı, inandığı yaratıcının, kendi inancına uygun olmayanlara verdiği bir cezadır. Bir yobaz için her doğa olayı, onun inancına hizmet etmek için oluşur.

***

Tarihte Depremler

İmparator I. Justinianos İstanbul’daki depremin nedenini eşcinselliğe bağlar.

557’deki İstanbul depremi sonrası Kilise, depremin “günahkarların günahlarını cezalandırmak için” meydana geldiğini ileri sürer.

İstanbul’da 1063 yılında olan deprem, Psellos’a göre ilahi bir cezadır. Psellos şöyle der:

“Tanrı öfkesini dolaylı yolla, doğadaki kaosla göstermek istedi." (1)

***

Antakya’da 1053 yılında olan büyük depremin nedenini Tarihçi Mateos İncil’in yakılmasına bağlamıştı. Mateos Antakyalıların başına gelen bu felaketin sebebini şöyle ifade etmiştir:

“Antakya halkı, türlü türlü günahlarından dolayı adil hâkim olan Allah’ın bu cezasına çarptırılmıştır." (2)

***

1750’deki Londra depremini Londra Piskoposu Sherlock “günahkar insanlar üzerine inen takdiri ilahi” diye açıklar. (1, 3)

1 Kasım 1755’te Lizbon’da 60-100 bin kişinin öldüğü bir deprem olur. Katolik mezhebinin önemli bir merkezi olan Lizbon’daki bu depremi, Cizvit tarikatına mensup dindar bir Portekizli, “Lizbon’daki ahlâk bozulmasına Tanrı’nın gönderdiği bir ceza olarak" olarak yorumlar. Metodist mezhebinin kurucusu İngiliz John Wesley ise “fiziksel sebep ne olursa olsun depremin manevi nedeninin günah olduğunu” savunur. (1)

Bu yıllarda Voltaire, "Lizbon Felaketi" şiirinde depremin nedenini işlenen günahlara bağlayanlara karşı çıkar ve şunları yazar:

“Neden Lizbon? Lizbon diğer şehirlerden daha mı kötüdür? Lizbon’da Paris ve Londra’da olduğundan daha mı çok kötülük ve günah vardır? Lizbon harap olurken Paris’te dans ediyorlar." (4, 5)

***

Ramazan’ın hürmetini tutmayan İzmir!

Said-i Nursi’ye göre de depremlerin nedeni “işlenen günahlar"dır.

“Ramazan-ı Şerifin teravih vaktinde kemâl-i neş’e ve sürurla, sarhoşçasına, gayet heveskârâne şarkıları ve bazan kızların sesleriyle, radyo ağzıyla bu mübarek merkez-i İslâmiyetin her köşesinde cazibedârâne işittirilmesi, bu korku azabını netice verdi." (6)

Said-i Nursi’ye  “neden Erzincan ve İzmir taraflarına daha ziyade ilişiyor?” diye sorduklarında şu yanıtı verir:

“Bu hadise hem şiddetli kışta, hem karanlıklı gecede, hem dehşetli soğukta, hem Ramazan’ın hürmetini tutmayan bu memlekete mahsus olması, hem tahribatından intibaha gelmediklerinden, hafifçe gafilleri uyandırmak için o zelzelenin devam etmesi gibi çok emarelerin delâletiyle, bu hadise ehl-i imanı hedef edip, onlara bakıp, namaza ve niyaza uyandırmak için sarsıyor ve kendisi de titriyor.”

Kısacası İzmir “günah işlenen” bir şehir olduğu için depremler olmaktadır.

Endonezya, İran, Türkiye, Pakistan gibi Müslüman ülkelerde yüz binlerce insanı öldüren depremlerin neden “her türlü günahın” her saniye bol bol işlendiği Amsterdam’da, Berlin’de Paris’te olmadığı, onlar için pek de sorun değildir.

***

Bu tarihi örneklerin çoğunda bu beyanları verenler fay hatlarından bihaberdi. 1000 yıl önce yaşamış insanları levha tektoniğini veya fay hatlarını bilmedikleri için suçlayamayız. Peki ya şimdikiler?

***

2010’daki Haiti depreminde 200.000 kişi ölmüş, 300.000 kişi yaralanmıştı. (7) 

Bu depremden sonra köşe yazarı Nuh Gönültaş şöyle yazmıştı:

"Haiti'de yaşayan zencilerin büyük çoğunluğu satanist ayinleri yapar, insan kurban eder, büyü işleri ile geçimlerini sağlarlar. Büyü ve uyuşturucu işi bir arada gider... Haiti'deki gibi, Endonezya'daki gibi büyük felaketler bizlere olayın tıpkı Kuran'da anlatılan geçmiş kavimlerin başına gelmiş büyük felaketleri hatırlatıyor. Bazı semtlerde, bazı bölgelerde ve bazı ülkelerde yaşayan insanların yaşantı biçimi ilâhî gayrete dokununca, o insanlara musibet indirir. Bu musibet bazıları için bir ceza, bazılarının günahlarının kefareti, af olmalarına vesile, bazılarının da derecelerinin yükselmesine ve sevaplarının artmasına sebep olur. Ancak musibet umumî olarak iner." (8)

Aynı depremi Amerikalı Evangelist rahip Pat Robertson ise şöyle yorumlamıştı:

"Haitililer, Fransa'nın ayaklarının altındaydı… Ve Haitililer, toplanarak şeytanla antlaşma yaparak, 'bizim Fransızlardan özgürlük kazanmamızı sağlayacaksan sana hizmet edeceğiz. Gerçek hikaye. Ve şeytan, tamam dedi, anlaştık."

Robertson, Haitililerin bağımsızlıklarını kazandıktan sonra da bu antlaşmalarından dolayı uğradıkları lanetten kurtulamadıklarını ve belaların o gün beri ardı ardına geldiğini iddia etmişti. (9)

***

İran’ın eski cumhurbaşkanı M. Ahmedinecad 2010 yılında depremin nedeni olarak kadınların açık giyinmelerini ve rahat davranmalarını göstermişti. (10)

*

2016 yılında İtalya’da yaşanan deprem sonrası rahip  Giovanni Cavalcoli, eşcinselliği ima ederek “depremin evlilik kurumuna saldırı nedeniyle verilen ilahi bir ceza” olduğunu söylemişti (11).

***

Aman ötekileştirmeyin!

2015 yılında Allah ile konuşarak Manisa Depremi’ne engel olduğunu ileri süren bir şeyh de çıkmıştı. (12)

Bu kişinin ifadesi şöyledir:

"Deprem Sibir Dağı’nın üzerinden Manisa üzerine siyah bulut halinde çöktü. Allah beni görevlendirdi ben de gelmesin dedim. İkinci defa gene hücum etti ben yine gelmesini istemedim bulut yine geri gitti. Deprem üçüncü defa yine bulut halinde Manisa’ya hücum etti, ben yine Rabbimden gitmesini, Manisalıların evlerinin yıkılmasını istemedim ve Allah bunu kabul etti." (13)

***

Şimdi bunları “yobazlık” olarak tanımlayınca despotik, jakoben ve tahakkümcü mü olmuş oluyoruz?

Akla hakaret eden bu zihne “hoşgörü” mü dediniz?

Aman bizden uzak olsun!

Yüz binlerce insanın acılarıyla alay edenlerle diyalog mu?

Hiç almayalım!

Bir inancı böyle vahşice yağmalayanları “ötekileştirmeyelim” öyle mi?

Bu yobazlığa hoşgörü göstermek, bununla diyalog önermek, aman “ötekileştirmeyin” demek cinayettir.

***

Yobazın zihni

Örnekler yüzlerce sayfa yazılabilir. Yobazlık bir zihin yapısıdır. Tarihsiz ve tarih dışıdır. 1000 yıl geçse de mantık örüntüsü hiç değişmez.

Yobazlık coğrafyasızdır; dünyanın farklı farklı yerlerinde farklı farklı kültürlerinde dahi yobazlık birbirinin karbon kopyasıdır.

Bazen bir cami imamı, bazen bir kilise rahibi, bazen bir facebook kullanıcısı, bazen bir tarikat şeyhi, bazen bir televizyon programcısı ya da köşe yazarı olarak karşınıza çıkar.

Her doğa olayı, kaza ya da felaket yobazın zihin dünyasında onun inancını beslemeye yarar. İzmir’de deprem olursa “Allah zina yapanı vurur” diye açıklar, Kabe’de vinç düştüğünde ise “Allah sevdiği kulu yanına erken alır” diye yorumlar.

Depremlerde onlarca cami, kilise, havra yıkılmış olsa da bu zihniyet için dikkate değer değildir. (14, 17)

18 bin 373 insanın öldüğü, yüzlercesi çocuk olmak üzere 48 bin 901 insanın yaralandığı, 505 insanın sakat kaldığı Gölcük Depremi sonrasında “7.4 yetmedi mi” pankartını açmaktır yobazlık. (18)

***

İki zihin yapısı

Yobazın inandığı yaratıcı, çocukların tecavüze uğramasına karşı duyarsızdır ama zinaya karşı aşırı duyarlıdır ve bunu yaparken de insani fark gözetmemektedir. Yobaza göre inandıkları yaratıcı, birkaç kişi zina yaptı diye bununla alakalı olmayan kişileri (hasta, yaşlı, çocuk, bebek demeden) öldürmekte sakınca görmemektedir.

2017 yılında deprem gibi bir doğa olayı karşısında bile insanlar ortadan ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrışma din üzerinden değil, yobazlık üzerindendir.

Karşınızda binlerce insanın acıları karşısında “gâvur İzmirli”, “günahkar zinacılar” , “Allah cezalarını verdi işte”,  “7.4 yetmedi mi” diye sevinen bir güruh, Pat Robertson tipi yobazlar, “Allah ile konuşan” şeyhler vardır...

Yobaz zihniyete hiçbir şey eklenemez. Bu yobazlıkla diyalog kurulamaz. Bu yobazlığa hoşgörü göstermek cinayete ortak olmaktır. Bu zihniyetle sadece ve sadece mücadele edilir.

Aynılar aynı yere, ayrılar ayrı yere…

[email protected]


Kaynaklar

(1) https://ismailhakkialtuntas.com/2014/07/23/din-ve-deprem/

(2) http://docplayer.biz.tr/1341326-Antakya-da-ortacag-da-meydana-gelen-doga...

(3) Letter to the Clergy and People of London on the Occasion of the Late Earthquakes 

(4) https://www.ministrymagazine.org/archive/1956/10/voltaire-and-the-lisbon...

(5) https://static1.squarespace.com/static/55316a91e4b06d7c3b435f17/t/553ee5...

(6) http://www.risalehaber.com/said-nursiye-sordular-deprem-neden-izmirde-da...

(7) https://tr.0wikipedia.org/index.php?q=aHR0cHM6Ly90ci53aWtpcGVkaWEub3JnL3...

(8) http://www.on5yirmi5.com/yazar/nuh-gonultas/13879/buyuculugun-ve-sataniz...

(9) http://edition.cnn.com/2010/US/01/13/haiti.pat.robertson/index.html

(10) https://www.theguardian.com/world/2010/apr/19/women-blame-earthquakes-ir...

(11) http://www.ibtimes.com/italy-earthquakes-gods-punishment-gay-marriage-ca...

(12) http://odatv.com/allah-ile-konusup-depremi-engelledim-2004151200.html

(13) https://www.youtube.com/watch?v=44YcDhDB2xA

(14) https://www.google.com.tr/imgres?imgurl=https%3A%2F%2Fwikiislam.net%2Fwi...

(15) https://wikiislam.net/index.php?title=File:Mosque-pakistan-3.jpg&filetim...

(16) http://www.gettyimages.fr/detail/photo-d'actualit%C3%A9/turkey-mittelmee...

(17) https://www.irishtimes.com/news/world/europe/earthquakes-in-italy-god-s-...

(18) https://tehlikeyigor.tr.gg/7-.-4-Yetmedi-mi-f-.htm