Bir körleştirme ve yobaz aklama düzeneği olarak liberal akıl

13.07.2017

Taylan Kara

Ahmaklaştıranlar ilk önce ahmaklaşırlar.

Yobaz, “altı yaşındaki kız çocuğuyla evlenilir” der.

Liberal akıl bunu“çok kültürlülük” kavramının içine tıkıştırır.

Yobaz, 7 yaşındaki kız çocuklarına zorla burka giydirir; giymeyen kız çocuklarına ve kadınlara şiddet uygular.

Liberal akıl, “burkayı azınlığın gücü, modernitenin aydınlık dünyasından kopuş” diye selamlar (1).

Ülkenin en büyük bilim kurumu, evrim kitaplarının basımını yasaklar (2). Milli Eğitim Bakanlığı, evrim teorisini müfredattan çıkartır (3). Önerdiği kitapların içinde evrim teorisi geçiyor diye öğretmene soruşturma açılır (4).

Liberal akıl, “evrim teorisi de, adından da anlaşılacağı gibi bir 'teori'dir, yani varsayımdır.” der (5).

Eğer olur da bunu söyleyecek kadar bilgisiz ve cüretkar değilse , “bilimsel düşünce, diğer paradigmaların yanında sadece bir paradigmadır, diğer paradigmalarla eşittir”der.

Yobaz, en temel bilimsel olguları inkar edip kendince inancına uygun hale büker ve bunu bütün ülkeye zorla dayatır. Yobaz, her türlü inancı paraya dönüştürür; örneğin “kabir azabından koruyan yanmayan kefen“ satışı yapar (6).

Liberal akıl, “Aydınlanmanın despotizminden” ve “aklın tahakkümünden” söz eder.

Zorunlu din derslerinde “şeriat eğitimi” müfredata girer (7). Seçmeli ders adı altında birçok okulda diğer seçmeli derslerin değil özellikle seçmeli din derslerinin öğrencilere dayatılması, “herkesin bildiği bir sır”dır (8,9).

Okullara mescit zorunluluğu getirilir (10). İmam Hatip Lisesi açılması için gereken 50 bin nüfus şartı 5 bine düşürülür (11). “Bütün okulları imam hatip okulu yapma şansını elde etmiş durumda” oldukları açıkça ilan edilir (12).

Ülkede tepeden zorla dayatılan dinselleştirmeyi sokaktaki okuma yazma bilmeyen insan bile görür.

Liberal akıl, “Türkiye muhafazakarlaşmamaktadır, sadece muhafazakarlar görünür hale gelmektedir.” der.

Bir tarikat yurdunda çocuklara tecavüz edilir. Mevcut yasalara göre bile suç sayılan bir sürü uygulama vardır. İlkokul çocukları, mevcut yasalara aykırı şekilde evlerde yetişkin biriyle bir arada kalmaktadır. Oysa bilindiği gibi laik eğitim kurumlarında eğitimin, kamusal alanlarda ve denetime açık bir şekilde yapılması zorunludur. En dejenere laik eğitim kurumlarında bile bir öğretmen ilkokul öğrencilerini eve götürüp onlarla kalamaz, böyle bir kurumsal uygulama yoktur. Böylesine korkunç bir olayın üstü kapatılmaya çalışılır.

Liberal akıl, bu iğrençliği, “herkesin içindeki iktidar istenci” diye normalleştirir; bu konuda “o kadar da gürültücü olmamamızı” ister (13).

Bir yobaz, otobüste “şort giyenler ölmeli” diyerek bir kadına durduk yere tekme atar (14).

Motivasyonu bellidir, adamın söylediği şey bellidir. Her şey apaçıktır.

Liberal akıl burada yobazlık ya da yobazlığın cüretini değil bir tek “erkek şiddeti” görür (15).

Bu mantıktan hareketle Nazilere bakılırsa görünen, faşizmin bilindik toplumsal-iktisadi-siyasal örgütlülüğü değil “fallusun iktidarı”dır. Nazilerin bir kadın savaş esirini idam etmesi de olsa olsa “eril şiddet”tir!

Bir şahıs arabasını durdurup tramvayın raylarında namaz kılmaya başlar (16). Tramvaydaki onlarca kişi dakikalarca bu kişinin namazının bitmesini bekler.

Namaz kıldığı yerin 10 metre ilerisi çimenliktir. 200 metre ileride cami de vardır.

Namaz kıldığı yön bile kıble değildir (17).

Ama o kişi namazını illaki tramvay raylarında kılmıştır.

Eğer akli dengesi yerinde ise bu kişinin yaptığının adı en ilkel hukuk sisteminde bile kamu düzenini bozmaktır. Hukuk, kanun, yasa vs. kavramlarının kıyısından geçen her hangi bir toplumsal örgütlenmede bu yapılana izin verilmez.

Bu eylemi, “ibadet yapma özgürlüğü” diye nitelemek için gerçeklikle bağınızın tamamen kopmuş olması gerekir. Dindar olsun dinsiz olsun, asgari bir kamu düzeni gözeten her insanın tartışmasız karşı çıkacağı bir konudur bu. Nitekim haberin yorumlarında onlarca dindar veya namaz kılan kişi de bu davranışa karşı çıkmıştır. Tramvay raylarında namaz kılınmaz; her hangi başka bir şey de yapılmaz. Onlarca yolcu hiç kimse tarafından nedeni ne olursa olsun bu şekilde bekletilemez. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun bu böyledir. Bu kişi bu eylemi Suudi Arabistan’da bile yapsaydı, bu duruma yine hoşgörü gösterilmezdi.

Liberal akıl, bu hak gaspına hoşgörü talep eder ve duran tramvayın sürücüsü için:

“Kendisine benzemeyen “diğer”ini gören, birlikte bir hayatın mümkün olduğunu düşünen her hareket hoşuma gidiyor.” diye tvit atar (18).

Aynı akıl, tren yolunda namaz kılıp, onlarca yolcunun hakkını gasp etmeye karşı hoşgörü gösterirken, bu duruma tepki gösterenleri kibirlilikle suçlar.

Yobaz “cin çıkarma hastanesi”, “manevi şifa merkezi” açar (19).

Liberal akıl, “hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözünü tırt bulur, Aydınlanmayı küçümser.

Bir grup zorba, ellerinde sopa, “içeride içki içildi” diye resim galerisini basar.

Liberal akıl, elinde sopa, içerde içki içildi diye resim galerisi basanları “kültür farklılığı” diye yutturmaya çalışır ve böyle bir olayı bile müthiş bir yaratıcılıkla “Kemalizmin baskısına” bağlar (20).

Oysa baskın yapanlara göre esas sorun “alkol alan kişiler tarafından mahallelinin rahatsız edilmesi değil, orada alkol alınıyor olması” dır (21).

Yani siz, bir başkasını rahatsız etmek söz konusu bile değilken, kendi mekanınızda ya da evinizde alkol içerseniz o “öteki kültür” bundan yine rahatsız olabilmektedir.

Bir liberale düşen de bu “öteki kültür”e empati yapmak, onları “ötekileştirmemek”, vandallığa ve zorbalığa “saygı duymak”tır.

Liberal işini yapmaktadır. Her zaman yaptığı gibi…

Bu örneklerden yüzlerce sayfa yazılabilir.

Liberal aklın yıllardır yaptığı şey, postmodern felsefenin kavram setini bazen doğrudan kullanarak, bazen eğip bükerek, bazen de takla attırarak yobazlığın pratiklerini aklamak ve meşrulaştırmaktır.

Türkiye’de liberal aklın pratik işlevi, yobazlığa karşı var olan veya oluşan potansiyel muhalefeti etkisizleştirmek, yobazlığa karşı gelişen refleksleri iğdiş etmektir.

Türkiye liberal akıl, bir yobaz aklama makinesidir.

Liberal akıl, gözünüzün önünde olanları bile görmenize izin vermez.

Damda gezen, miyavlayan, dört ayaklı “şey”, bir kedi değildir ama belki bir priz olabilir!

Sokaktaki hiçbir akademik bilgi birikimi olmayan en sıradan insanın bile açıkça gördüğünü göremeyecek kadar değerlendirme yetisini yitirmiştir.

Türkiye’de muhalefet yıllarca bu liberal aklın deli gömleğine mahkum edilmiştir.

Liberal akıl, bir körleştirme ve ahmaklaştırma düzeneğidir.

Türkiye’de kendini muhalif diye sınıflandıranların, bu sakatlayıcı aklı tamamen ve hiçbir taviz vermeden reddetmedikçe en küçük bir şansı bile yoktur.

Taylan Kara

[email protected]

Kaynaklar:

1. http://www.haberveriyorum.net/haber/nilufer-gole-karanlik-ve-guzel-burka

2. https://www.evrensel.net/haber/46405/tubitak-evrimi-tamamen-yasakladi

3. http://www.yeniakit.com.tr/haber/evrim-teorisi-yeni-mufredatta-yok-25911...

4. http://www.cnnturk.com/haber/turkiye/fen-lisesi-ogretmenine-evrim-sorust...

5. http://www.radikal.com.tr/yazarlar/nuray-mert/bilim-budalaligi-828153/

6. http://www.sozcu.com.tr/2016/genel/cubbeli-din-istismari-a-s-nin-gururla...

7. http://odatv.com/okullarda-artik-seriat-egitimi-verilecek-2206171200.html

8. https://tr.sputniknews.com/haberler/201702161027247130-secmeli-din-dersl...

9. http://www.birgun.net/haber-detay/ders-secmeli-din-zorunlu-69433.html