Altın Nasıl Kazandırır? Koza Altın Kaç Para Eder? Koza Altın Altını Nerede Buldu?

Bugün 3 Şubat 2010. Koza Altın hisselerinin halka arzı için talep toplanmaya başlanıyor. Bu işe en sıcak bakan çevrelerde bile bir kuşku var ekonomi gazeteleri garip başlıklar atıyor.

Bu haberlerden birinden, SPK’nın da konuya değgin bazı kuşkularının olduğu anlaşılıyor:

“Soru:Koza Altın'ın halka arzında herhangi bir risk var mı?

Cevap: SPK, Koza Altın'ın kurul kaydına alınma talebini koşullu kabul etti. Söz konusu koşullar yatırımcının şirketin riskini bilmesini temin etmekle ilgili bulunuyor. SPK, şirketin faaliyetleriyle ilgili risklerin, şirketin karşı karşıya olduğu önemli dava olup olmadığı hususunun,SRK Consulting'in hazırlamış olduğu rapordaki kaynak miktarının kesin olmadığı ve çıkarma maliyetinin saklı olduğu hususunun halka arzla ilgili izahnamede yer olmasını istedi.

SPK'nın 2010/4 Sayılı Haftalık Bülteni'nde yer alan karar aşağıda:

Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ve İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin, payları Kurulumuz kaydında bulunmayan ve halka kapalı olan Koza Altın İşletmeleri A.Ş. (Şirket)’nin mevcut ortakları tarafından halka arz edilecek olan ek satış hakkı dahil 20.700.000,- TL nominal değerli hisselerin Kurulumuz kaydına alınması talebinin

a) Şirket’in faaliyetlerini yürütürken karşılaşabileceği risklere ilişkin bilgilerin,

b) İMKB Kotasyon Yönetmeliği’nin 13’üncü maddesinin (h) ve (k) bendlerinde aranan şartları sağlayıp sağlamadığının tespiti için DLO Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan 18.01.2010 tarihli hukuk raporunun,

c) Şirket uhdesinde yer alan ve Şirket ile üçüncü şahıslar arasında yapılan sözleşmelerden kaynaklanan lisanslara ilişkin bilgilerin,

d) SRK Consulting Inc. tarafından hazırlanan raporda belirtilen kaynak miktarının kesin olmadığı, altın fiyatlarındaki oynaklık ve yeni sondajlarla değişebileceği ile bu kaynak miktarının çıkarılma maliyetinin saklı olduğu hususlarına ilişkin bilgilerin,

e) Şirket aleyhine açılan idari davalara ilişkin bilgilerin,

f) İMKB görüşünün,

halka arza ilişkin izahnamede yer alması suretiyle olumlu karşılanmasına karar verilmiştir.”

Bundan bir kaç gün önce basında bir başka sorunun yanıtı aşağıdaki şekilde irdeleniyordu.

“Soru:Koza Altın'ın yüzde kaçı halka arz edilecek?

Cevap: Koza Altın'ın sermayesinin yüzde 34,5'i halka arz edilecek. Konuyla ilgili Ekonomist Dergisi'nde yer alan haber:

Halka arz olacak Koza Altın'ın hisseleri için fiyat aralığı 36.80-46.00 TL olarak belirlendi. Buna göre şirket, 1.S milyar dolar ile 2 milyar dolar aralığında değerlendi. Halka arz 3-5 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek. Halka açıklık oranının yüzde 34.5'e ulaşacağı öngörülen Koza Altın'ın, İMKB-30 listesine girmesi bekleniyor.

Halka açık olan Koza Madencilik'in dolaylı bağlı ortaklığı Koza Altın İşletmeleri'nin halka arzı, uzun zamandır piyasalarda beklenen bir gelişmeydi. Koza Madencilik, 60 milyon lira olan sermayesinin ek satış hakkı dahil, toplam yüzde 34.50'sine tekabül eden toplam 20 milyon 700 bin lira nominal değerdeki payını, ortak satışı ile halka arz edecek.

Halka arz, fiyat aralığı ile talep toplama yöntemiyle yapılacak. Halka arz edilecek hisseler için fiyat aralığı ise 36.80-46.00 TL olarak belirlendi. Buna göre şirket, 1.5 milyar dolar ile 2 milyar dolar aralığında değerlendi.

Koza Altın, uluslararası piyasalarda işlem gören benzer şirketlere göre konumlandırıldı. FD/Rezerv çarpanı değerlendirilirken, şirketin rezerv miktarının kaynak miktarına oranı, uluslararası şirketlerle kıyaslandığında düşük kaldığının göz önünde bulundurulmasına dikkat çekiliyor. Önümüzdeki dönem içerisinde şirketin kaynak miktarının daha yüksek bir kısmının rezerve dönüşmesi bekleniyor.

60 milyon TL ödenmiş sermayesi olan şirketin halka arzı, tamamen ortak satışı şeklinde yapılacak. Halka arzda, 18 milyon TL nominal değerdeki hisse senedine ek olarak bunun yüzde 15'ine denk gelen 2.7 milyon TL nominal değerde ek satış yapılacak. Böylece halka açıklık oranı yüzde 34.5'e ulaşacak.

Halka arzda hisselerin yüzde 68'inin yurt dışı-yurt dışı kurumsal yüzde 32'sinin yurt içi, yüzde 2'inin yurt içi kurumsal, yüzde 30'unun yurt içi bireysel yatırımcılara satılması planlanıyor. Fiyatın 46.00 TL'den gerçekleşmesi halinde 440 milyon dolarlık yabancılara satış gerçekleşmesi bekleniyor. Halka arz gelirinin tamamını elde edecek ortaklar, ATP İnşaat ve tamamı İpek Ailesi'ne ait Koza İpek Holding şirketleri, bu fonu, medya ya da enerji sektöründeki yatırımları için kullanmayı planlıyorlar.”

Bir başka haber yazı ise, 21 Ocak 2010 tarihli ve Zeynep Alkış imzalı:

“Koza Halka Arzda Maden Buldu

Koza grubu, 2005’te çevre sorunlarıyla uğraşan Normandy’den 44.5 milyon dolara aldığı Bergama altın şirketini hisse başına 36.80 lira ile 46 lira aralığında halka arz ediyor. Şirketin 36.80 liradan piyasa değeri 2 milyar 208 milyon lirayı (1.520 milyon dolar), 46 liradan ise piyasa değeri 2 milyar 760 milyon lirayı (1.900 milyon dolar) buluyor.

Şirketin 2009 yıl sonu itibariyle üretimde 4, ileri geliştirme safhasında (Kaymaz-Çukuralan) 2, ön fizibilite aşamasında 1 (Mollakara-Diyadin) olmak üzere 7 madeni var.

Şirketin 2009 Eylül itibariyle altın üretimi 55 bin ons, 506 arama ve 20 işletme lisansı bulunuyor.

Şirketin 11 Kasım’da SRK Consulting isimli danışmanlık şirketine hazırlattığı rapora göre, toplam kaynağı 30 Eylül 2009 itibariyle 8.1 milyon onsa ulaştı. Şirketin 2007 yılındaki rezervinin 2.6 milyon ons olduğu göz önüne alındığında artışın hızlı olduğu görülmekte.

Koza Altın, ilk olarak Mart 2005 tarihinde Normandy’nin Ovacık’ta (Bergama) bulunan maden ocağını, Normandy hisseleri için 40 milyon dolar, Normandy’nin iştiraki Mastra’nın hisseleri için 4.5 milyon dolar olmak üzere toplam 44.5 milyon dolara aldı.

Normandy ile yapılan anlaşmaya göre, 20 milyon dolar peşin, 24.5 milyon dolar ise 10 taksitte ödendi. Koza Altın başta Ovacık olmak üzere 2005’te Çukuralan, Gelintepe, Narlıca madenleriyle birlikte faaliyetlerini sürdürdü. Yine 2005’te Mastra Maden’in (Torul) geri kalan yüzde 50’sinin Dedeman grubundan alınmasıyla faaliyetleri hız kazandı. 2006 yılında Küçükdere, Çoraklık, Kaymaz madenleri ilave edildi. 2007’de Mastra maden geliştirme çalışmaları sürdü. 2008 yılında Mastra tesislerinin inşaatı devam ederken Newmont’tan bazı maden varlıkları satın alındı (Diyadin Bölgesi-Mollakara). 2009 yılında ise Mastra’da (Torul) üretime başlandı. Gicik’te maden geliştirme ve üretim çalışmaları başladı.”
Halka arzda kilit rolü yabancı(!) yatırımcıların(!) oynayacağı anlaşılıyor. Bir başka haber,

“Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin halka arzında hisselerin %68’inin Yurtdışı (JP Morgan ve Goldman Sachs tarafından) yurtdışı kurumsal, % 32’sinin yurtiçi (İşyatırım ve Akyatırım liderliğinde Gedik Yatırım dahil diğer aracı kurumlar tarafından) %2’inin yurtiçi kurumsal, %30’unun yurtiçi bireysel yatırımcılara satılacak.

Halka arz büyüklüğü 520 milyon dolar ile 650 milyon dolar arasında değişecektir.

Fiyatın 46.00 TL’den gerçekleşmesi halinde 440 milyon dolarlık yabancılara satış gerçekleşecektir.

Halka arz gelirinin tamamını elde edecek ortaklar ATP İnşaat ve tamamı İpek Ailesi’ne ait Koza İpek Holding şirketleri, bu fonu medya ya da enerji
sektöründeki yatırımları için kullanmayı planlamaktadır.

2007 ve 2008 yıllarında sırasıyla 172 milyon TL ve 196 milyon TL ciro elde eden Koza Altın’ın aynı yıllar itibariyle net esas faaliyet kârı yine sırasıyla 86 milyon TL ve 99 milyon TL’dir. Bu yükselişe paralel olarak, 2007 yılında 74 milyon TL olarak gerçekleşen net dönem kârı, 2008’de 80 milyon TL’ye yükselmiştir. Şirketin geçen yılın üçüncü çeyreği itibariyle elde ettiği ciro ve net esas faaliyet kârı ise sırasıyla 221 milyon
TL ve 90 milyon TL’dir.

Vatan Gazetesi’nde yayınlanan bir başka yazıda da ilginç bilgiler var.

“Koza Altın’ın Genel Müdür Yardımcısı Hayri Öğüt, “Satışa yurtdışında aracılık edecek JP Morgan ile Goldman Sachs’ın ve yurtiçinde aracılık edecek İş Yatırım ile Ak Yatırım’ın çok da zorlanmayacağını düşünüyoruz.

Düşük bir üretim maliyeti var. Ons başına 310 dolarlık çıkarma maliyeti, dünyadaki altın üreticileri arasında Koza Altın’ı yüzde 25’lik en düşük maliyete sahip ilk dilime sokuyor.

Koza Altın 1 ton kayadan yaklaşık 6.9 gram altın çıkarıyor. Madencilik literatüründe bu tenör oranını gösteriyor. 6.9’luk oran oldukça yüksek bir oran. Kıyaslama yapmak gerekirse Uşak’ta faaliyet gösteren diğer altın üreticisinin tenör oranı yüzde 2.5’lerde. Yani 1 ton kayadan 2.5 gram altın çıkarabiliyor. Nitekim bu tenör oranı altın çıkartma maliyetini de belirliyor. Koza Altın’da 310 dolar olan 1 onsun maliyeti, Uşak’taki diğer madende 420-450 dolar arasında oluyor.

Şirketin 2009 yılı 9 aylık verilerine göre 111.8 milyon TL vergi öncesi kârı var. Şirketin 9 aylık faaliyet kârı 111.5 milyon TL, net dönem kârı ise 90 milyon TL seviyesinde.

Şirket 2009 yılını yaklaşık 230 bin ons’un üzerinde altın üretimi ile kapatacak. Bunun 140 bin onsu Ovacık, 90 bin ons’u ise Gümüşhane’deki madenden üretilecek.

Koza Altın’ın şu an için JORC yani Joint ore Reserves Commitee saptamalarına göre rezervi 1.9 milyon ons altın. Fiyatlama da bu rezerve göre yapılmış vaziyette. Ancak JORC raporunda sahip olunan kaynak toplamı 8.1 milyon ons olarak gösteriliyor.

Genel Müdür Yardımcısı Hayri Öğüt, “Herkesin elinde ruhsat var. Ancak madeni bulmak, geliştirmek, ekonomiye kazandırmak ayrı bir güç gerektiriyor. En az 15 milyon dolar arama, 40 milyon dolar da altın bulunan sahada yatırım maliyeti var. Koza Altın’da bu güç olduğu için Gümüşhane çok hızlı üretime geçti. Şimdi yakın zamanda da Eskişehir madeni devreye giriyor” diyor. Öğüt’ün verdiği bilgiye göre, Eskişehir madeninden de yılda 12 bin onsluk altın çıkacak.

Hayri Öğüt, şirketi 20 milyon dolar peşin vererek 2005 yılında 44.5 milyon dolara satın aldıklarını ve 2 milyar dolarlık bir değer yarattıklarını vurgulayarak, “Koza Altın’ın sahibi Akın İpek bu yatırım ile büyük bir başarı öyküsüne imza atmıştır. O tarihte Koza Altın’ın yapısı 1 faaliyette olmayan maden, 4 proje ve 14 lisans idi. Bugün ise faaliyette 4 maden, 2 ileri geliştirme ve 1 ön fizibilite projesi, 18 arama projesi, 506 arama lisansı ile rezervlerine yaklaşık 2.4 milyon ons ekleyen Koza Altın bu değeri bulmuştur” dedi.”

Daha fazla haber peşinde koşmaya gerek yok.

Her şey o kadar açık ki.

Örneğin, kendi verdikleri bilgiye göre 2009 yılında 230.000 ons altın üretecekler. Yine kendi verdikleri bilgiye göre altının onsunu 310 dolara mal ediyorlar. Altının onsunun spot satış değeri şu anda (03.02.2010 saat 9.46’da) 1121,50 dolar. İsviçrede’ki Metalor’a bu fiyattan satıldığında kazanacakları para ons başına 811,5 dolar ve 230.000 ons altın için bütün 2009 yılında kazanmış olabilecekleri para da 186.645.000 dolar yani, 276.000.000 TL. AŞ ya çeşitli indirimlerden yararlansa da vergisini %30’a düşürse net kazancı 193.000.000 TL olacak.

Yaklaşık 600.000.000 dolarlık pay alacak olan yatırımcılar da payları oranında (%34,5!) 67.000.000 TL temettü alabilecekler. Koza Altın, 2010’da da 2009’daki kadar altın üretebilse, bugünkü spot fiyattan satsa, maliyeti dedikleri gibi düşük(!) olsa, vergisini yeterince indirebilse, bugünkü halka arzdan pay senedi alacak olanlar bir yılda yatırımlarına %11 kazandırmış olacaklar.

Ne duruyorsunuz?

Haydi altına hücum.

Elbette bunlar işin görünen yanı.

SPK’ya göre şirketin işlerini her zaman yaptırttığı G. Afrika Cumhuriyeti’nde kurulu şirketin hesapladığı “kaynak” miktarının kesin olmadığı, bunun çıkarılma maliyetlerinin de belirsiz ve değişebilir olduğu, vb gerçeklerin halk tarafından bilinmesini koşul koymuş.

Üstelik halka sunulan şirket, Koza Altın borsaya kayıtlı değil. Ortakları pay satıyor. Sermayesi de SPK’ya göre yalnızca 20.700.000 TL(nominal).

SPK şirketle ilgili davaların da halka arz izahnamesinde yer almasını istemiş. Durup dururken yapmadığı kuşkusuz, bunları.

Neden?

Bu sorunun yanıtı şirketin akıl almaz üretim politikasında yatıyor. Şirketin tek bir altın işleme tesisi var. Bergama, Ovacık’taki. Buradaki rezervi tükendi. Ama, bütün öteki maden işletmelerinden çıkardığı cevheri gemi ve kamyonlarla buraya taşıyıp, Ovacık’taki tesisinde işliyor. Bu nedenle, işletmeye aldığı her maden yatağının en zengin bölümlerini çıkarıp, yataktaki altın cevherinin büyük bölümünü bir daha yararlanılamaz biçimde orada bırakıyor. Elbette o zaman, kendi söylemleriyle tonunda 6,9 gram altın olan cevheri taşıyabilecek. Genel Müdür Yardımcı’sının kıyaslama yaptığı Uşak’taki işletmede, onun dediği gibi 2,5 gr/ton değil, 1,29 gr/ton’luk cevher çıkarılıyor ve yine de 232 tonluk rezervin ancak 98 tonluk bölümünden yararlanılabilecek. Üstelik tam da o cevherin özelliklerine göre tasarlanmış ve orada yapılmış olan tesiste işlenerek. Ama, tonunda 6,9 gram altın olan cevher kamyonla taşındığı Ovacık’ta yalnızca Ovacık cevherinin özelliklerine göre tasarlanmış olan bir işletmede işlenecek ve burada da önemli kayıplar olacak. O yüzden de maliyetleri ons başına 310 dolara çıkacak. O da doğru ise. Çünkü, Genel Müdür Yardımcısı’nın Uşak için verdiği 420-450 dolar maliyet te gerçek dışı. O işletmenin maliyeti 290 USD/ons!

Dünyada Koza Altın’ın yaptığını yapan başka bir şirket yok. Hiçbir işletmeci çeşitli yataklardan çıkarılan altın cevherini bir işletmede işlemiyor. Çünkü, altının değerini biliyorlar. Sonuna kadar üretmeleri gerekiyor. Koza Altın altının değerini bilmez mi? Bilir de, bu cevherler onun değil ki. Devlet’in. Anayasa’ya göre de, Maden Yasası’na göre de bu böyle. Bu ruhsatlar onlara kiralık olarak verilmiş. Çıkarsınlar ve bir Devlet Hakkı ödesinler diye. İşletme projelerini ilgili kamu kurumuna verip onay alıyor ve işletmeleri de denetleniyor, sözde. Kamunun bu kaynağının böyle telef edilmesine nasıl göz yumulduğu ayrı bir soru. O sorunun yanıtı da şu olmalı: “Halka arz gelirinin tamamını elde edecek ortaklar, ATP İnşaat ve tamamı İpek Ailesi'ne ait Koza İpek Holding şirketleri, bu fonu, medya ya da enerji sektöründeki yatırımları için kullanmayı planlıyorlar.” Yakında Star TV’den de darbe planlarını izleyebileceğiz, demek ki.

Şirketin rezerv miktarının kaynak miktarına oranı, uluslararası şirketlerle kıyaslandığında düşük kaldığının göz önünde bulundurulmasına dikkat çekilişi de ayrı bir konu.

Maden yataklarında varlığı belirlenen çıkarılabilir metal miktarına kaynak (resource) denir. Üstelik bu da derlenen bilgilerin güvenilirliğine göre görünür, olası ve gizil diye sınıflandırılır. Ama, bu kaynağın o günkü ekonomik koşullar altında ekonomik olarak kazançlı bir biçimde çıkarılabilir metal miktarına rezerv (reserve) denir. Bu da, derlenen bilgilerin güvenilirliğine göre görünür, olası ve gizil diye sınıflandırılır.

Bugün durum ne? Koza Altın çok çalışıyormuş, çok atakmış ve şirketi aldığından bu yana cevher kaynaklarını nerede ise 4 katına çıkarmış. Tamam da, kendi deyişlerine göre dünyada en ucuza altın mal eden bir kuruluş idilerse ve SPK’nın tespitine göre de kaynağın rezerve dönüştürme olasılığı konusunda hazırlattıkları rapordaki bilgiler kesin değilse, bundan sonra çok büyük olasılıkla altını daha da pahalıya mal etmeleri çok olası. Nasıl olmasın ki, cevheri binlerce kamyona yükleyip onlarca kilometre taşıma cinliğini yapıyorlar. Böyle de yapacakları yeni işletmelerinin ÇED Raporlarından anlaşılıyor. Demek ki, maliyetleri düşmeyecek. Belki de oldukça artacak.

Öte yandan, altın borsasındaki köpüğün fazla sürmeyeceğine ilişkin çok ciddi yorumlar da var. Kısa bir süre sonra altın fiyatının yeniden düşüşe geçmesi durumunda da gelirleri azalacak.

Demek ki, çok büyük olasılıkla bugün halka arzdan pay almak için talepte bulunacak olanların önümüzdeki yıllardaki kazançları, yukarıda öngörülen %11’den az olacak.

Olsun, serbest Pazar, korumalı Borsa yok mu? Bunu sezdiğinizde hisselerinizi satarsınız. Hayır kazın ayağı öyle değil. Başkaları sizden aptal değil ki, başkaları da satmaya kalkar. “Tahta”ya yazılır bunlar. Sonra da, alıcı beklenir. Fiyatlar baş aşağı düşer. 35 TL’ye aldığınız payı, hadi ölçülü olalım, 15 TL’ye satınca sevinirsiniz. Çok kişi de “Boğa Borsası”nı, “Ayı Borsası”nı o zaman iyice öğrenir.

Star TV ekonomi editörleri bunları size ekrandan ne güzel anlatır o zaman. Ekranın altından geçen fiyat haberlerini izlemekten gözleriniz şaşılaşır.

Hadi gecikmeden talebinizi yazdırın.