Cumhuriyet SÜHA ALPARSLAN (Bolu)

Cumhuriyetçi ve Laik kesimler "cumhuriyetin temel kazanımları" birer birer yok ediliyor, tüketiliyor endişesi içinde.

Cumhuriyetin temel kazanımları...

Aslında bu kavramın içinin doldurulması gerek.

Bu kavram bence AB solcularına (!) ve sosyal demokratlara bırakılmayacak kadar önemli.

Cumhuriyetin temel kazanımları nedir tartışmasına girildiği zaman, insanların çok farklı olgulardan bahsedeceğinden eminim.

En azından yakın çevre tartışmalarından bunu çıkarıyoruz.

Tabii bu kavramın içinin doldurulması ve tartışmaya açılması gene devrimcilerin görevi.

"Temel kazanımlar nedir?" tartışması aslında yeni yol ayrımlarının da habercisi olacak.

Yeni yol ayrımları bir şekilde yeni ve sağlam birlikteliklerin kurulabilmesinin ön koşulu.

Suni kof beraberlikleri de çözebilmenin abc'si de.

Aranacak mutabakatlar aslında meselenin sadece anti-laik oluşumlara karşı çıkılması bağlamında ele alınmaması gerektiğini de ortaya çıkaracak.

İşte, Boğazlardan geçen ABD donanmanın Montrö anlaşmasını delmesinin yanı sıra Cumhuriyetin temel kazanımlarını da net bir şekilde ortadan kaldıracak olgulardan biri olduğu görülecek.

Bunun arkasından tek kutuplu dünyada gereksinmesi kalktı diye kapatılan Sinop ABD üssü NATO maskesi altında tekrar açılacak.
George Soros'un "En iyi ihraç ürününüz, ordunuzdur" veciz sözü bağlamında Türk Ordusunu Osetya'da, Abhazya'da (daha nereleri karıştırılacaksa, oralarda) görebileceğiz.

Bolu Komando Tugayında, Türk-İsrail Askeri İşbirliği çerçevesinde eğitilen İsrail askerlerini aile boyu da kentimizde, ülkemizde görmek sürpriz olmayacak.

Okuyucularımızın önemli bir bölümü bilmeyebilir, duymamıştır.

Bolu'da İsrail askerleri eğitiliyor, komando tugayında.

"Kış koşullarına dayanıklılık!" eğitimleri alıyorlar Bolu'da.

Geçtiğimiz yıl Yurtsever Cephe Bolu Örgütü, konunun üzerine giderek bir çalışma başlatmıştı. Valiliğe İsrailli askerlerin Bolu'da askeri eğitim alıp almadıklarını sordukları bir dilekçe veren Yurtseverlere vali, "konuya dair bilgilerinin olmadığı" cevabını vermişti.
İncirlik'ten Dolmabahçe'ye bağımsızlık yürüyüşünü gerçekleştiren Yurtsever Cepheli Emekli Yüzbaşı Murat Papuç'un Bolu'da dile getirdiği, arkasından Bolu yerel basınında duyarlı kişilerin "ne oluyor?" diye sordukları, ama Valilik makamı dahil kimsenin yanıtlamadığı İsrail askerleri belki aleni olarak eğitilecek.

GürcÜ özel kuvvetlerin ülkemizde eğitildiği gibi.

İsrail'de değil kış-kar, su bile yok.

İsrail'liler bu eğitimi neden alıyorlar?

Neresi için?

Osetya, Afganistan, Abhazya, Kuzey Irak, Gürcistan...için.

Cumhuriyetin temel kazanımları tartışması işte bu bağlamda laik-anti laik ikilemine indirgenmeyecek kadar önemli.
Bu tabii laik kazanımların birer ikişer yok edilmesinin önemsenmediği anlamına da gelmemeli.

Bir Amerikan planı olan "Yeşil Kuşak" projesi ve arkasından gelen "Ilımlı İslam" teorilerinin (!) Fettullahçı örgütlenmenin arka penceresinin gözler önüne serilmesi, serdirilmesi görevi de Amerikan Emperyalizmine net duruşun gösterilebilmesi ile doğru orantılı değil mi?

Sadece bu noktada yapılacak bir "Cumhuriyetin Temel Kazanımları" tartışması bile konunun sadece "türban" meselesine indirgenmeyecek bir olgu olduğunu ortaya koyar.

Cumhuriyet modern ve laik ülke kadınının duruşunu yukarıdan aşağıya gerçekleştiren yapısal değişimlerle hayata geçirirken, şimdi gelinen bu nokta da yaşanan geriye dönüş süreci ve yürütülen politikaların ABD emperyalizminden bağımsız olabileceğini düşünmek ne kadar anlamsız ise, 1950'lerden beri sürdürülen Amerikancı politikanın bire bir izini taşıyorsa

O vakit, Cumhuriyetin Temel Kazanımları nedir tartışması ülkemizde ABD varlığının içsel bir olgu olduğunu, "kazanımların" tükettirilmesinin engellenmesine karşı yapılacak olan mücadelenin emperyalizme karşı yapılacak savaşımdan soyutlanamıyacağını ortaya çıkarır.

Tutarlı bir anti-emperyalist duruşun da ancak kapitalizme, küreselleşmeye, Yeni Dünya Düzenine karşı çıkmakla mümkün olabileceğini sol.org.tr okuyucularına anlatmama da gerek yok sanırım.

Ben bu tartışmanın yapılmasını çok önemsiyorum.