İlk raundun galibi Suriye

Cenevre görüşmelerinin çıkmazla sonuçlanmasının sorumlusu elbette Suriye değil. Kendisini parçalamaya, yok etmeye kararlı güçlerin karşısına, elbette Rusya ile İran’ın da desteğini alarak, çıkma cesaretini ve gücünü gösterebilen bir ülke Suriye.

Emperyal merkezlerin “sonuçsuz” kaldı diye hayıflandıkları Cenevre görüşmelerinde belki kazanamamıştır ama Suriye, karşıtlarına da “kazandırmamış”tır. Çünkü güçlü argumanlarla gittiği bir toplantıydı Cenevre toplantısı. Orada savaşın sadece Suriye’de sürmediğini, başta Türkiye olmak üzere, uzak, yakın bir çok devletin bu savaşta “taraf” olduğunu anlatmayı başardı herşeyden önce. Konuşulacak, görüşülecek bir”Suriyeli muhalefet” olmadığını, varsa sadece onunla muhatap olacağının altını çizerek cihadçı güçleri “muhalif” olarak tanımadığını bir kez daha belirtti.

Görüşmeler Suriye’nin bu güçlü argumanları nedeniyle “sonuçsuz” kaldıysa bu Suriye’nin başarısıdır. Ne yapması bekleniyordu Suriye’den? Ülkeye doldurulmuş tüm uğursuz cihadçı güçleri tanımasını? Onları tanısaydı eğer Suyriye’nin onların arkasındaki emperyal merkezlerle de görüşmeler, anlaşmalar yapması gerfekecekti. Bunu Türkiye kabul eder miydi örneğin? Belki deSuriye’nin cihadçıları tanımamış oluşu Türkiye’nin lehine olmuştur, kimbilir?

Cenevre Toplantıları, toplantı öncesinde her zamanki gibi belli merkezlerde kotarılıp ortaya atılan “işkence fotoğrafları”nın da işe yaramadığını, Suriye’yi o toplantıda zor durumda bırakamadığını gördü. Daha önce bu konularda inandırıcılığını yitirmiş “kötü propaganda” örneği olarak uluslararası kamuoyu bunu ciddiye bile almadı.

Suriye, Cenevre toplantısına gerçekten de çözüm niyetiyle oturduğunu, toplantı öncesinde de katılmayacağı hesapları yapanların oyunlarını bozarak, kanıtlamış oldu bir kez daha. Karşısında “ne istediğini anlatan bir muhalefet”ten çok, öncelikli olarak yönetimi, batılı devletlerin de istediği üzerer kurulacak “sürgün hükümeti” tartışmasına çekmeye çalışan bir heyet vardı. Ne hakla, kim için ve elbette neden bu tür bir talepte bulundukları belliydi. Böyle olgunun varlığı Suriye ile görüşmeleri de anlamsız kılıyordu. Cenevre’de de olan budur. Karşılıklı konuşmaya değil, Suriye’ye “dayatmayalara” dönüşmüş bir toplantıydı bu.

Elbette Rusya’nın kararlı ve ilkeli politikası bu dayatmaların hayata geçirilmesine engel oldu.
Cenevre görüşmelerinin başaranı Suriye’dir. Başkaları için “sonuçsuz” olan görüşmeler Suriye için sonuçlanmıştır.