YÖK’ün niyeti belli!

1982’de kurulur kurulmaz YÖK’ün yaptığı ilk işlerden biri, 21 Ağustos 1982’de “Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği” adında bir yönetmelik hazırlamak olmuştu. Bu yönetmelik, genellikle sertleştirilerek pek çok kez değiştirilmişti. 20 gün önce bu yönetmelik bir kez daha değiştirildi.

YÖK’ün her kararı, genelgesi ve çıkardığı yönetmelik ile yönetmeliklerde yaptığı değişiklikler, YÖK’ün niyetini ortaya koymaktadır.

Eski yönetmeliğin öğretim elemanının kamu görevinden çıkarılmasıyla ilgili disiplin maddesinin a fıkrası şöyleydi: “Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik eylem yapmak ideolojik, siyasi, yıkıcı, bölücü amaçlarla eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek suretiyle kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak ya da bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek, yardımda bulunmak.”

Yapılan bir değişiklikle, bu maddenin a fıkrasından “Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik eylem yapmak” ifadesi çıkarılırken bu maddeye, çıkarma cezasını gerektirecek 6 yeni eylem eklenmiştir.

Değişikliğe göre, “ideolojik ve siyasi eylemlerde bulunmak işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak ya da bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları teşvik etmek, yardımda bulunmak” kamu görevinden atılmayı gerektiren fiillerdir. Ancak, “Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik eylem yapmak” bırakın kamu görevinden çıkarılmayı artık en hafifinden bir disiplin suçu bile değildir!

Cumhuriyetin nitelikleri, Anayasa’nın gerekçesinde, Anayasa maddelerinde, Anayasa’ya göre değişmesi bile teklif edilemeyecek devrim yasalarında yer almaktadır. Bunların başında da, öncelikle, halkın egemenliği, bağımsızlık, devletin bütünlüğü ve resmi dili, laiklik, bilimsellik, demokratiklik, insan hakları ve sosyal hukuk devleti olma gibi nitelikler gelmektedir. Dolayısıyla, yeni yönetmeliğe göre, cumhuriyetin bu vb niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye ya da ortadan kaldırmaya yönelik eylem yapmak suç olmaktan çıkmıştır. Bu tür eylemleri yapanlar elini kolunu sallarken “ideolojik” davranan, siyaset yapan ya da işi yavaşlatan, kamu hizmetinden çıkarılacaktır! 4+4+4 yasa taslağı tartışmaları sırasında, örneğin ilkokula başlama yaşını 72 aydan 60 aya indirilmesi tasarısına karşı çıkanları bile AKP’nin “ideolojik” davranmakla suçlamasını anımsayanlar, ideolojik olmanın AKP karşıtlığı ile eş anlama geldiğini iyi bilmektedirler.

Yönetmelik değişikliği, YÖK’ün niyetini açıkça ortaya koymaktadır: “Gak” diyen öğrenciyi üniversiteden atmaya yeltenen YÖK, şimdi de “guk” diyen (AKP muhali fi olan) personeli kamu görevinden çıkaracaktır.

Anayasa’ya göre, bırakın devletin YÖK gibi üst kuruluşlarını, her yurttaşın Cumhuriyeti ve temel niteliklerini koruma sorumluluğu vardır. YÖK bu değişiklikle, hem sorumluluğunu hem de Anayasa’yı yadsıdığını göstermiştir. Bu değişiklik, E-tipi/F-tipi yargıya takılmazsa, Anayasa’ya aykırı olan ve iptal edilmesi gereken bir değişikliktir. YÖK’ün niyeti bellidir: Toplumsal yaşamda gözler önüne serilen hukuksuzluğu üniversiteye taşımaktır.

Yapılan bir başka değişiklikle, “Bilimsel tartışma ve açıklamalar dışında, yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına resmi konularda bilgi veya demeç vermek” disiplin suçu sayılmıştır. Bu maddeyle de YÖK’ün bir başka niyeti ortaya çıkmaktadır: Üniversitelerde yaşanacak yolsuzlukların üstünü örtmek.

Eski yönetmeliğin 16’ıncı maddesi de, şu şekilde değiştirilmiştir: “Geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan veya ödül veya başarı belgesi alan yönetici ve öğretim elemanları ile memurlar ve diğer personel için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.” Bu değişiklikle de YÖK, yandaşlarını (ve Cumhuriyet karşıtlarını) ödüllendirerek onları olası disiplin suçlarından koruyacaktır.

YÖK’e göre, Cumhuriyet karşıtlığı dışındaki her eylem suçtur. Bu yönetmelik değişikliği, AKP’nin, “Hedef 2023” sloganına uygun bir yönetmeliktir. Üniversiteliler kenetlenmezse (ve AKP iktidarı devam ederse) ortada ne üniversite kalacaktır ne de…!