Yeni ‘paket’ neyi paketliyor?

AKP’nin “demokratik açılım” paketi de, “saçılım karar ve uygulama” paketleri de, ortak özellikler taşıyor: Piyasacılık ve gericilik! Bu durum bazen açık-seçik belli olurken, kimi zaman yaldızlı kılıfı biraz kazıyınca ortaya çıkıyor. Son açılım paketinin ise yaldızlı kılıfı kazımaya gerek kalmadan ayan-beyan piyasacı ve gerici bir paket olduğu görülüyor.

Demokrasiyi piyasalaşma ve gericileşme özgürlüğü olarak algılayanlar, son paketi demokratik buluyor!

Türkçe eğitim, anadili Türkçe olmayanları asimile etme aracıysa, yeni paketle varsıl olan, çocuğunu, özel okullarda yapılabilecek anadilde öğretime göndererek, asimilasyondan koruyabiliyor! “Yoksul olan ne yapacak” demeyin paketi hazırlayanlar için yoksulluk Allah’ın takdiri oluyor! Özel okulların önemli bir bölümü cemaatçi! Yeni paketle bu okullar biraz daha palazlanırken, bu okullara gidecekler, asimile olmayacaklar ama dinselleşecekler! Ne gam, o da Allah’ın takdiri ve de dinselleştikçe özgürleşecekler ya!

Yeni paketle, Danıştay iptal etmezse, türban her yere giriyor. Kimler türbanı savunuyor? Ölen eşle 6 saat içinde cinsel ilişkiye girmeyi serbest bırakmaya çalışan, kadına yaşam hakkı tanımayan ve Mısır’a şeriat yönetimi getiren Mursi’yi destekleyenler! Kızların küçük yaşta evlendirilmelerini benimseyenler! Kadınların üç beş çocuk yaparak toplum yaşamından kopup eve kapanmasını isteyenler! Gençleri dindar, dininin ve kininin davacısı olarak yetiştirmeye kalkanlar! 4+4+4 yasasını getirip eğitimi dinselleştirenler! Tüm okulları imam hatipleştirenler! Okullarda resmi bayram kutlamalarını kaldırıp yerine Kutlu Doğum Haftasını kutlayanlar! Çocukları, olabildiğince küçük yaşta Kuran kurslarıyla imam hatiplere çekmeye ve camiye alıştırmaya çalışanlar! Kadın erkek eşitliğine inanmayanlar! Yatılı devlet okullarıyla cemaatçi kurumlara başı açık gelen kızları kısa süre sonra türbana alıştıranlar! Ders amaç ve içeriklerinde olmasa da, nasıl oluyorsa öğrencileri Osmanlı hayranı ve cumhuriyet düşmanı olarak yetiştirenler! Suriye’de Esat’a karşı şeriat mücadelesine katılanlar ya da onlara destek verenler!

Bu kesim, türbanı neden savunuyor, belli değil mi?

Küçük yaşta türbana girenler, kendi özgür iradeleriyle mi türbana giriyor? Kız çocukları türbana girmek için mi yırtınıyor, etek, kolsuz tişört, tayt, mayo vb. giymek, dudak boyamak, küpe takmak için mi? Türbana giren çocuğun, ressam, müzisyen, heykeltıraş, balerin vs. olma özgürlüğü var mı? Türban kadını mı özgürleştiriyor, kadın düşmanı erkeği mi?

Öğretmen ve öğrencinin türbanla geldiği okulda, türbanlaşma azalır mı çoğalır mı? Okullara türbanın girmesi türbansızların özgürlüklerini kısıtlamaz mı?

İnançlara göre yaşama isteği, örneğin 4 kadınla evlenme, erkeğe 2 birim miras verirken kadına 1 birim miras verme, iki kadının şahitliğini bir erkeğin şahitliğine eş sayma, küçük kızlarla evlenme, ölen eşle cinsel ilişkiye girme, kendisini dinlemeyen karısını dövme gibi istekler demokratik hak olarak algılanabilir mi? İnanç gereği türban serbest bırakılınca, demokratikleşme sırası bu konulara gelmeyecek mi?

Dualarla açılan yükseköğretim kurumları çoğalıyor! 17. yüzyılda medreseye karşı çıkan Katip Çelebi’nin adını taşıyan üniversite, Kavurma Partisi düzenleyip kurban parası topluyor! Hıristiyan ve Yahudi öğrencileri de olan Boğaziçi bile mescit açıyor! Eğitimden-psikolojiye ve felsefeden-sosyolojiye kadar pek çok alanda ilahiyatçılar istihdam edilip bölüm başkanı yapılıyor! Üniversiteler medreseleşirken yeni paketle bir üniversiteye Hacı Bektaş Veli adı verilmesi, camiye cemevi denmesine benzemiyor mu?

İlkokul andının kaldırılması demokratikleşmek için mi, okula besmeleyle başlamaya yol açmak için mi?

Bugüne değin eşitlikten yana ve sömürü karşıtı olarak bilinen ve demokratikleşmeyi savunan kimi kişilerin, bu paketi demokratikleşme olarak algılamaları ise insan iyice şaşırtıyor! Yetmez ama evetçiler bile “yetti gari” demeye başlamışken, bu arkadaşların tutumunu anlamak mümkün olmuyor.