Yeni müfredat: Yasalara aykırı (1)

Birkaç gün önce açıklanan müfredat, değişik açılardan değerlendirilebilir. Bir değerlendirme ölçeği, yasalara uygun olup olmadığıdır.

  • Örneğin bir öğretim programının hedefi, “İslam’ın inanç, ibadet ve ahlak esaslarını içselleştiren; ibadetlerle ilgili uygulama becerisine sahip, dünya ve ahiret dengesini kurabilen; Kuran ve sünneti merkeze alarak güncel meseleleri çözümleyen; İslam’ın temel kaynaklarını tanıyan, toplumu din konusunda aydınlatan ve dini bilgilerle ilgili ihtiyaçlara cevap verebilen bireyler yetiştirmek" şeklinde ise...
  • Programların uygulanmasına ilişkin ilke ve açıklamalarda, “Konu ve kazanımlar, ayet ve hadislerle temellendirilmeli; öğrencilere deliller yardımıyla kalıcı beceriler kazandırılmaya özen gösterilmelidir. Konu ve kazanımlar başta Asr-ı Saadet Dönemi olmak üzere İslam tarihinden örneklerle desteklenerek işlenmelidir" deniyorsa...
  • İmam hatip olmayan ortaöğretim kurumlarında bile, “İslam hukukuna göre faiz, rüşvet, hileli satışlar, infak kültürü, helal kazanç, işçi ve işveren hakkı” gibi konulara yer veriliyorsa... 
  • Ders konuları arasında, “İslam Ceza Hukuku” ünitesi yer alıyorsa ve/ya da ünitelerin içerikleri, öğrencilere şeriat hukuku öğretimini dayatan bir yaklaşımla oluşturulduysa...

Bu konuları içeren dersler özellikle 14 Haziran 1973 tarihli ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sına aykırıdır.

***

Çünkü 1739 sayılı yasanın 2. maddesine göre eğitimin amacı, bireyleri “… ilgi istidat ve kabiliyetlerine göre ... bir meslek sahibi olacak biçimde ... ; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluğunu bilen ve bunları davranış haline getirmiş ... hür ve bilimsel düşünce gücüne ve geniş dünya görüşüne sahip insan haklarına saygılı …” insanlar olarak yetiştirmektir. Dolayısıyla yukarıda özetlenen ve benzeri müfredat içeriği bu yasal amaca ters nitelikte öğrenci yetiştireceğinden, 1739 sayılı yasanın 2’inci maddesine açık ve net bir şekilde aykırıdır.

***

1739 sayılı yasada yer alan 14 temel ilkeden bazıları şunlardır:

  • Genellik ve eşitlik ilkesine göre, “eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz” (m.4)
  • Yöneltme ilkesine göre, “fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler” (m.6)
  • Laiklik ilkesine göre, “Türk milli eğitiminde laiklik esastır” (m.12)
  • Bilimsellik ilkesine göre, “her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyla ders araç ve gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir” (m.13)

Dolayısıyla yukarıda özetlenen ders içerikleri, 1739 sayılı yasanın temel ilkelerine de aykırıdır.

***

1982 Anayasası’na göre Türkiye, "insan haklarına ve Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir." (m.3)

Anayasaya göre bu devlette,

  • “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. ... Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” (m.10)
  • “Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz. ... Eğitim ve öğrenim Atatürk ilkeleri ve devrimleri doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.” (m.42)
  • “Devlet, istiklâl ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müspet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.” (m.58)

***

Dolayısıyla yukarıda özetlenen içerikler, bir inancı herkese dayattığında, laiklikle ve bilimsellikle bağdaşmadığından, Atatürk inkılap ve ilkelerine aykırı olduğundan, farklı inançların yaşadığı bir ülkede bir zümreye ayrıcalık tanıdığından, gençleri,  başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti yurttaşı olarak yetiştirmeye yönelik olmadığından, Anayasa’nın 3., 10., 42. ve 58. maddelerine  açık ve net bir şekilde aykırıdır.

Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesi’nin Refah Partisi'ni kapatma kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından da (13.02.2003) uygun bulunmuştur. AİHM bu  kararını, RP’nin “inanç temelli bir ayrımcılık yaratacak şekilde çok hukuklu bir sistem kurma isteğine; şeriatı uygulama isteğine ve siyasal yöntem olarak cihada atıfta bulunulmuş olmasına” ve bu durumun (Türkiye’nin de imzalamış olduğu) Avrupa Sözleşmesi’nin başlangıç paragrafında yer alan gerçekten demokratik bir siyasal rejimi ile bağdaşmamasına dayandırmıştır. Dolayısıyla yukarıda özetlenen müfredat içerikleri, Avrupa Sözleşmesine de aykırıdır.

Bu nedenlerle, yukarıda örneklenen içerikler ve benzerleri, Danıştay tarafından iptal edilmesi gereken içeriklerdir.

Danıştay başkanı “çay” toplamaktan vakit bulabilirse!!!

[email protected]

Gelecek haftanın konusu: Yeni müfredat: Atatürk inkılap ve ilkelerine aykırı (2)