Üniversite harçlarının kaldırılması: Bir taşla birkaç kuş!

Türkiye’nin pek çok sorunu vardır ve bunlardan biri, eğitimin piyasalaşmasıdır, eğitimin giderek parası olanın alabileceği bir hizmete dönüşmesidir.

Bu bağlamda, üniversite öğrenci gösterilerinin önemli bir bölümü de, “parasız eğitim” isteğinden ve bunun tersi girişim ve gelişmelerden kaynaklanmaktadır.

AKP, yıllardır “parasız eğitim” isteyenlere karşı çok duyarlı davranmaktadır! Duyarlılığını gösteri yapan gençlere karşı, biber gazıyla, polis copu ve tekmeleriyle göstermektedir. Hatta bununla da yetinmeyip “parasız eğitim” pankartı açan gençlerin teröristlikle suçlanıp yıllarca hapse mahkum olmalarını sağlamaktadır. AKP’de bu duyarlılığın başını çeken kişi de, her gittiği üniversitede, “parasız, kamusal, özerk ve bilimsel” eğitim istekleriyle karşılaşan Başbakan’dır.

“Bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü!” sözünü anımsatacak şekilde bir gün Başbakan, üniversite harçlarını kaldıracağından söz etmiştir. Hem de Başbakan’ın bu açıklaması, yürütülen yükseköğretim yasası değişikliğinin üniversiteleri özelleştirme yönünde olacağı söylemlerinin ayyuka çıktığı bir dönemde olmuştur. Başbakan’ın bu açıklamasının ardından da, bazı bakanlıkların yükseköğretimin finansmanını öğrencilerin sırtına yıkma hazırlıkları yaptığı gazetelerde yer almıştır!

Geçen günlerde de Başbakan Yardımcısı Arınç, yaptığı basın toplantısında, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üniversite öğrencileri için harçların kaldırılacağı müjdesinin, bugün bir kararnameyle gerçekleştirildiğini” duyurmuştur.

Anlaşılan harçların kaldırılmasıyla birkaç kuşun birden vurulması istenmektedir.

Harçların kaldırılmasıyla vurulan ilk kuş-elde edilen kazanç: Başbakan’ın (bir kez daha) yüceltilmesidir. Olayın, devletin ya da hükümetin kararı olarak değil de, Başbakan’ın bir lütfu olarak sunulmasıdır. Onun tek adamlığının vurgulanmasıdır. Bu “tek adam” vurgusunun nasıl işe yaradığını, 1. öğretim ile açıköğretim harçları kaldırılırken hükümetin 2. öğretim harçlarını kaldırmamasını (güya) protesto eden bir öğrenci göstermiştir. Bu öğrenci, “Öğretim harçlarının kat kat fazlası harç ücretleri ile eğitim gören 2. öğretim öğrencisi arkadaşlarımızın da harçlarının kalkmasını Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan rica etmekteyiz” demiştir! Mühendis olacak bu genç kardeşimizin gözünde bile öncelik devlet ya da hükümet değildir!

Harçların kaldırılmasıyla vurulan ikinci kuş-elde edilen kazanç: Toplumun var olan düzene alıştırılmasıdır. Bunun örneğini de, yine yukarıda söz edilen mühendis adayı vermiştir. Bu öğrenci, “Yapılacak düzenleme ile 2. öğretim öğrencilerinin harçlarının tamamen kalkmasını talep ederken bunun mümkün olmaması halinde en azından 2. öğretim okuyan arkadaşlarımızın harçlarında da yüzde 50 indirim talep etmekteyiz adaletin sağlanması başlıca isteğimizdir" demiştir. Bu genç kardeşimiz, öğrenci harçlarının tamamının kaldırılması isteğinde ısrarcı olamamıştır. 1. öğretim ile açıköğretimde okuyan 3,5 milyon dolayındaki öğrenciden alınan harçların tamamının kaldırılmasına karşın birkaç yüz bin dolayındaki 2. öğretim öğrenci harçlarının yüzde elli indirim yapılmasıyla, adaletin sağlanacağını düşünebilmiştir. Genç kardeşimiz karşı gelirken bile, düzeni benimsediğini göstermiştir.

Harçların kaldırılmasıyla vurulan üçüncü kuş-elde edilen kazanç: Başbakan’ın gücünün bir kez daha vurgulanması ve toplumun bu güce alıştırılmasıdır. Basın toplantısında Arınç, “Birinci öğretim ve açıköğretim için kanunda geçen tabirin ‘katkı payı ve harç', ikinci öğretimde alınan ücretin ise kanunda 'öğrenim ücreti' olarak geçtiğini” belirtip, ''Öğrenim ücreti katkı payı olmadığı için ayrıca bir kanun çıkarılması gerekmektedir” demiştir. Bu söylem, bir masal niteliğinde olması yanında, Başbakan’ın isteği üzerine bir gecede MİT müsteşarını kurtaran yasanın çıkarıldığını anımsayanlar için, “Başbakan o kadarını istemedi, istediği anda bunu da kaldırırız” anlamına gelmektedir.

Harçların kaldırılmasıyla vurulan dördüncü kuş-elde edilen kazanç: Okullar açılırken öğrencilerden gelecek tepkilerin azalacağının umulmasıdır. Terör yayılmakta ve yoğunlaşmakta, Suriye konusunda akılalmaz bir aymazlık sergilenmekte, Türkiye göz göre göre ve adım adım, bir batağın içine çekilmektedir. Okullar açıldığında ve YÖK’ün kuruluş yıldönümü olan 6 Kasım’da, “parasız eğitim” istekleriyle bu gelişmelere karşı doğacak tepkileri önlemek kolay olmayacaktır. Bu kararla hiç değilse parasız eğitim savunucularının pasifize edilmesi hesaplanmaktadır.

Harçların kaldırılmasıyla vurulan beşinci kuş-elde edilen kazanç: Toplumun, ekonomik durum hakkında aldatıcı bir izlenim edinmesidir. Topluma, “Ekonomik durum iyi olmasa harçlardan gelecek gelir feda edilir miydi” dedirtmektir. Artan işsizliği, yaşam pahalılığını, benzine yapılan zamları unutturmaktır. Bu “müjde”den hemen bir-iki gün sonra İstanbul’da yapılan ulaşım zamları gibi gelişmelere karşın halkın harçların kaldırılmasının bir aldatmaca olduğunu düşünmemesini sağlamaktır.

Harçların kaldırılmasıyla vurulan altıncı kuş-elde edilen kazanç: 4+4+4 yasasıyla yoksul ve dar gelirli ailelerle tutucu aile çocuklarına açılan açıköğretim yolunun daha da kolaylaştırılmasıdır. O kesime, “Açıköğretim bedava, normal okula gidip ne yapacaksınız. Normal okulda okuyanların masrafı tek harçlar değil ki. Orada okuyanların ortalama gelir düzeyindeki ailelerin karşılayamayacağı yeme, içme, barınma ve ulaşım masrafları var. Kimilerinin ulaşım masrafı, harçlardan bile yüksek. En iyisi çocuğu açıköğretimde okutmak. Hem yanımda gözümün önünde olur hem evde hem de ev dışında gelir getirmede yardımcı olur” dedirtmektir!

Harçların kaldırılmasıyla vurulacak başka kuşları da zaman gösterecektir.

Bilindiği gibi, çocukların üniversiteye yerleşmeleri, ailelerin onların eğitimi için yaptıkları yatırım ile birebir ilişkilidir. Genelde, en çok yatırım yapılanlar iyi okullara, ikinci sırada yatırım yapılanlar 1. öğretimin olduğu diğer devlet okullarına, en az yatırım yapılan yoksullarla gündüzleri çalışmak zorunda kalanlar da, 2. öğretime gidebilmektedir. Bu durumda, 1. öğretimdeki harçları kaldırırken, çok daha pahalı olan ve genelde yoksulların katıldığı 2. öğretim harçlarına dokunulmaması, AKP’nin yoksulları düşünmediğini de göstermektedir.

[email protected]