Son TÜSİAD raporu (I)!

TÜSİAD, sermayenin serbest dolaşımına alıştığından mı nedir, sermaye alanı dışında da serbestçe dolaşıyor her konuda raporlar hazırlıyor ya da hazırlatıyor ve görüş açıklıyor. En çok ilgilendiği alanların başında da, nedense eğitim geliyor.

Eğitimle ilgisi, 1990’da Talim ve Terbiye Kurulu başkanlarından ve Gençlik ve Spor bakanlarından Zekai Baloğlu’na yazdırdığı Türkiye’de Eğitim raporuyla başlıyor. TÜSİAD, bu raporun önsözünde, “Raporda belirtilen değerlendirmelerin TÜSİAD’ın veya üyelerinin görüşleri ile doğrudan bir ilişkisi söz konusu değildir” diyor. 1994’te yükseköğretime el atıp bu kez, o tarih itibariyle Karadeniz Teknik Üniversitesi rektörlerinden ve TÜBİTAK başkanlarından Prof. Dr. Kemal Gürüz ve arkadaşlarına, belki de Gürüz’e YÖK başkanlığının yolunu açan, Türkiye’de ve Dünyada Yükseköğretim, Bilim ve Teknoloji raporunu yazdırıyor. 1999’da yine eğitime dönüp Anadolu Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ali Şimşek’e, Türkiye’de Mesleki Teknik Eğitimin Yeniden Yapılandırılması raporunu hazırlatıyor.

TÜSİAD, 2000 yılında Bilgi Üniversitesi’nin kurucularından Latif Mutlu’ya Yükseköğretimin Finansmanı ve 2003’te de, Boğaziçi Üniversitesi rektörlerinden Prof. Dr. Üstün Ergüder ve arkadaşlarına, Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması: Temel İlkeler adlı raporları hazırlatıyor. Türklere hazırlattığı raporlar yetmediğinden mi, moda olduğundan mı nedir, bu kez 2008’de, Avrupa Üniversiteler Birliği (AEU) Kurumsal Değerlendirme Programı’na, Türkiye’de Yükseköğretim: Eğilimler, Sorunlar ve Fırsatlar adlı rapor hazırlatıyor. Bu raporun AEU adına pediatri, iktisat, kimya ve kütüphanecilik alanında çalışan dört akademisyenin yazması, tabii ki rapora ayrı bir değer katıyor. TÜSİAD bu raporun önsözünde ise, “… misyonu doğrultusunda ve faaliyetleri çerçevesinde, ülke gündeminde bulunan konularla ilgili görüşlerini bilimsel çalışmalarla destekleyerek kamuoyuna duyurur ve bu görüşlerden hareketle kamuoyunda tartışma platformlarının oluşmasını sağlar” diyor. TÜSİAD yükseköğretimle ilgilenmeye devam ediyor. 5 Nisan 2011’de hazırladığı ve 11 Ocak 2012’de son şeklini verdiği görüşünü, Yükseköğretim Reformunda Öncelikler Hakkında TÜSİAD Görüş ve Önerileri başlığını taşıyan bir rapor olarak ziyaretine gittiği Başbakan’a sunuyor.

TÜSİAD’ın yükseköğretimle ilgili raporları ve görüşleri, küresel sömürgenlerin ilgisi, Bologna Süreci’nin hedefleri ve AKP’nin niyetleri ile paralellik gösteriyor.

TÜSİAD’ın yükseköğretimle ilgilenirken ilk ve ortaöğretimi de boş bırakmadığı görülüyor. Örneğin 2010 yılında, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Yüksel Kavak’a, 2050’ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Eğitim raporunu yazdırıyor. Bu raporda eğitimde var olan durum özetlenirken, örneğin ilköğretime devam eden öğrencilerin yüzde 50’den fazlasının ikili öğretim gördüğü gibi bazı eşitsizliklere değiniliyor. Ancak sistemin en önemli ve belirleyici sorunu olan eğitimdeki piyasacı ve geri dönüşümlere hiç değinilmiyor. Sistemin piyasacı ve gerici özelliğini saptamadan 2050’ye doğru nasıl gidilir, anlamak kolay olmuyor. Bilindiği gibi eğitimin piyasalaşması ve gericileşmesi, birbirini körükleyen ve de iç sömürgenlerle uluslararası sömürgenlerin desteklediği/dayattığı dönüşümler oluyor. Raporu hazırlayan akademiysen, MEB’in UNICEF, Avrupa Birliği ve Eurydice ile yürüttüğü birçok projede danışman olduğundan mı, raporu TÜSİAD için hazırladığından mı bu konulara değinmiyor, bilinmiyor.

TÜSİAD, 19 Mart 2012’de Eğitimde Fırsatları Araştırma Teknolojiyi Geliştirme Hareketi (FATİH) Projesi Hakkında TÜSİAD Görüşü’nü yayımlanıyor.

TÜSİAD’ın eğitim alanında hazırlattığı son rapor, Okulda Üniversite: Türkiye’de Öğretme Eğitimini Yeniden Yapılandırmak için Bir Model Önerisi adını taşıyor. Bu rapor, 16 Aralık 2013 günü, “The Marmara” otelinde gerçekleştirilen bir toplantıda kamuoyuna(!) sunuluyor. O gün, TÜSİAD yetkililerinin açılış konuşmalarından sonra, raporu hazırlayan Prof. Dr. Hüseyin Özcan, raporun geniş bir özetini veriyor. Bu sunumdan sonra, öğretmen yetiştirme konusu bir panelde tartışılıyor. Paneli, Hürriyet Gazetesi yazarı İsmet Berkan yönetiyor. Panelde, bakanlığın Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, YÖK Yürütme Kurulu üyesi eğitimci Prof. Dr. Mehmet Şişman, Öğretmen Akademisi Vakfı Genel Müdürü Kayhan Karlı ile AKP’nin 2011’de Kastamonu Üniversitesi rektörlüğüne vekaleten atadığı Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Safran katılıyor.