Bilindiği gibi geçmişte özellikle ortaçağ döneminde egemenliğin (hakimiyetin) kayıtsız şartsız Tanrı’da olduğu kabul edilirdi. Birileri Tanrı adına bu gücü kullanırdı. 1789 Fransız İhtilalinden sonra egemenliğin kayıtsız şartsız (Tanrı’ya değil) millete ait olduğu düşüncesi gelişti ve kabul gördü. Bu anlayış Kurtuluş Savaşı’nı yürütenler tarafından da benimsendi ve 1922’den bu yana anayasalarda yer alıyor. Milli irade, örgütlenememiş toplumlarda seçimde iktidarı belirlemekle sınırlı kalırken, örgütlü toplumlarda seçimler dışında da işlevsel hale getirilebiliyor.
Demokrasiden nasibini alamamış yönetimler, milletin oyuyla iktidara geldikten sonra, milletin iradesine boş veriyor. Örneğin AKP iktidarı, milletin iradesini hiçe sayan karar ve uygulamalarla sürüp gidiyor.
AKP iktidarında, bırakın milli iradenin, parti teşkilatının ve parti meclis grubunun bile esamesi okunmuyor genelde bir kişi belirleyici oluyor! Tüm kararları o alıyor, tüm görüşleri o belirliyor, her şey onda başlıyor ve onda bitiyor.
İktidarın başındaki kişinin söylediklerinin bir bölümü aşağı yukarı şöyle: Ben ülke kaynaklarını pazarlamaya geldim. Ne ucube bir heykel bu, hemen yıkın. Gençler dininin ve kininin davacısı olmalı. Karadeniz’den Marmara Denizi’ne kanal açacağız. Buraya HES yapalım, şuraya nükleer santral konduralım, oraya üçüncü köprü kuralım. Bütün okulları imam hatiplere dönüştüreceğiz. (Diğer okullar terörist yetiştiriyor imasıyla) imam hatiplerden terörist yetişmez. Çamlıca tepesine cami yapacağız. (Jurinin seçtiği cami projesini değil) seçtiğim şu projeyi uygulayın. Bu tür söylemlerden yalnız muhalifler değil AKP’ye oy veren yurtaşlar da rahatsız oluyor. İktidarın başı bunları ve benzerlerini söylerken “milli iradeye saygı” mı göstermiş oluyor?
KİT’ler özelleştiriliyor milletin malı yok pahasına birilerine peşkeş çekilirken AKP’ye oy vermiş kişler de işsiz kalıyor ve yoksullaşıyor! Asgari ücret emekçiyi açlık sınırında yaşatacak düzeylerde belirleniyor AKP’ye oy veren emekçiler de mağdur oluyor! Kaz Dağları’nda, Çaldağı’nda, şurda burda siyanür kullanılarak doğal yaşamı katledecek maden aramalarına izin veriliyor. Maden aranan yörelerle HES ya da nükleer santral yapılacak yörelerde, AKP’ye oy verenler dahil bu kararlara karşı çıkılıyor. AKP, milli iradeye saygısından mı bü tür kararlar alıyor?
“Gezi Parkı’na Topçu Kışlasını yeniden inşa edeceğim, AVM yapacağım, AKM’yi de yıkacağım” sözleri milli iradeye saygının ifadesi mi?
Milli iradeye saygıdan mı somut deliller olmadığı halde (kaçma şüphesiyle) yazarlar, eski rektörler ve subaylar tutuklanırken, Deniz Feneri’ne dokunulamıyor, dokunan yargı mensupları yargılanıyor! Patriot füzeleri getiriliyor, ateşleme yetkisi yabancılara verilip Malatya’da konuşlandırılıyor! Dün terörist dedikleri elini kolunu sallayarak gezerken bugün “Parasız eğitim Gezi Parkı’na dokunulmasın AKM yıkılmasın, AVM yapılmasın” diyenlerle polis şiddetine karşı çıkanlara, “terörist” muamelesi yapılıyor.
İktidarın başı, dün ödül aldığı Kaddafi’yi yok etmesi için geçen yıllarda ABD’nin yanında yer aldı dün ailecek tatil yaptıkları Esad’a karşı bugün düşmanlık besliyor? ABD’nin Ortadoğu Projesinde eş başkanlığı kabul ediyor. Dünyada ABD’yi en az seven bir toplum olan Türkiye toplumuna saygısından mı?
Polise saldırı emrinin verilmesi ve (genellikle nişan alıp 130 bin gaz fişeği atan, 4 kişiyi öldüren, 11 kişinin gözünü kör eden, 100 kişiye kafa travması yaşatan ve 7 bin 800 kişiyi yaralayan polise), “Destan yazdınız” denmesi ve onlara şükranlarının iletilmesi TMSF’nin el koyduğu gazetenin başına bir AKP eski milletvekilinin getirilmesi Ethem Sarısülük’ü öldüren polisin tutuksuz yargılanması, … milli iradeye saygıdan mı?
Milli iradenin simgeleri olan milli bayramların kutlanması yasaklanıyor! “Din emrediyor” denerek kürtaj ve içki yasağı getiriliyor! Üçüncü köprüye, on binlerce Aleviyi katletmekle ünlü ve halifeliği getirip Osmanlıda ortaçağın yaşanmasına yol açan Yavuz Sultan Selim adı veriliyor! Osmanlının üç hilalli bayraklarının asılması isteniyor! “Biz referansı İslam olan bir düşünceyi temsil ediyoruz” deniyor! … Bütün bunlar, egemenliğin kayıtsız şartsız halkta olduğunu gösteren milli iradeye saygıdan mı?
Sonra da, “Milli iradeye saygı mitingleri” yapılıyor! Milli iradeye saygıdan mı?