Milli eğitim bitiriliyor! (I)

AKP’nin yargıyı AKP’lileştirmekle yetinmediği, dershane tasarısı denen “Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile milli eğitimin bitirilip AKP’lileştirme bakanlığına dönüştürüleceği görülüyor.

AKP’nin/Bakanlığın, yaptıklarıyla yapmak istediklerine bakınca, ne yaptıklarını bilmedikleri de, ne yaptıklarını gayet iyi bildikleri de söylenebiliyor!

İki yıl kadar önce ve iktidarlarının 8’inci yılında 652 sayılı KHK ile yaptıkları değişikliklerin bir kısmını, dershane tasarısıyla yeniden değiştiriyorlar. 652 ile kapattıkları iki genel müdürlüğü, Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü olarak yeniden açıyorlar! Bakanlıktaki bazı üst birimler için kullanılan “daire” sıfatını kaldırıp 652 ile “grup” sıfatını getirmişlerdi şimdi yine “daire” sıfatına geri dönüyorlar! 652’nin 3’üncü maddesiyle Bakanlıktaki tüm üst bürokratların kadroları, “hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmişti.” Tasarının 10’ncu geçici maddesiyle, (bu kez nedense F-tipi olmadığından mı nedir, müsteşar dışında kalan) bakanlık üst düzey bürokratlarının kadroları, hiçbir işleme gerek kalmaksızın yeniden iptal ediliyor!

İki yıl içinde böylesine geniş kapsamlı dönüşümler ve kadro iptalleri, bir yandan Bakanlığın ne yaptığını bilmediğini, öte yandan da F-tipi kadroyu elemine etmeyi hedefleyerek ne yaptığını bildiğini gösteriyor.

Bu tasarı ile şu yasaların bazı maddeleri kaldırılıyor, değiştiriliyor ya da yeni fıkralar ekleniyor: 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK 6245 sayılı Harcırah Kanunu 6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında KHK.

Tasarının bir anda bu kadar farklı konulardaki yasalarda değişikliğe gitmesi, bir yandan ne yapılmak istendiğinin bilincinde olduklarını gösteriyor. Öte yandan da bu karmaşık durum, geçmişteki KHK’larla 4+4+4 yasasında olduğu gibi, AKP’lilerin hangi konuda ne gibi değişiklerin ne amaçla yapıldığını Bakanlar Kurulu’nda sorgulamadıkları gibi, Mecliste de sorgulamayacaklarını ve liderlerinin işaretine göre oy vereceklerini gösteriyor.

652 sayılı KHK ile 1926 yılında kurulan Talim ve Terbiye Kurulu’na “eğitimci” olmayan üyeler atanacak olsa da kurulun asli işlevine dokunulmuyor ve kurul için, “bilimsel danışma ve karar organıdır” deniyor. Son tasarıyla bu kurul karar organı olmaktan çıkarılıyor, “bilimsel danışma ve inceleme organı” oluyor! 652’de bu kurulun görevleriyle ilgili iki ayrı fıkrada yer alan, “uygulama kararlarını Bakan onayına sunmak nihai şeklini vererek Bakanın onayına sunmak” ifadeleri, tasarıda iki yerde de “bunlara ilişkin olarak görüş bildirmek “ şekline dönüşüyor! 652’de, “eğitimle ilgili alanlarda öğretim üyeleri” kurul üyesi olabilirken yeni tasarıyla, üye olacak öğretim üyelerinin eğitimle ilgisi olma koşulu kaldırılıyor! 90 yıldır Bakanlığın temel karar organı ve beyni durumunda olan bu kurul, eğitimle ilgili olanların azınlıkta olduğu göstermelik bir kurula dönüştürülüyor. Bu dönüşümle, bakanlığın olabildiğince “eğitsel” olmaktan uzaklaşacağı anlaşılıyor.

Tasarıya göre, dershaneler özel okula ve aday öğretmenler Bakanlığın oyuncağına dönüştürülürken kamusal eğitim yok edilmek isteniyor. Devlet okulları parasızlıktan kıvranırken özel okula dönüşecek dershanelerle özel okullarda okuyanlara destek verilecek! Vali, sınav falan olmadan, il milli eğitim müdürünün önerdiği kişiyi okul müdürü olarak atayacak! Üniversiteye öğretim üyesi olarak yurt dışında yetiştirilecek kişileri, Bakanlık belirleyeceği komisyonlar sözlü sınavla (!) seçecek! Talim ve Terbiye Kurulu’nun karar alma yetkisi kaldırılarak Bakanlık beyinsizleştirilecek! Tasarının, bakanlığı, eğitimin piyasalaşması ve gericileşmesi doğrultusunda AKP’nin dikensiz gül bahçesi haline getirip AKP’li yetiştirme bakanlığına dönüştürme tasarısı olduğu görülüyor.

Bu durumda tasarının, “eğitim hizmetlerinin daha etkin ve verimli sunulabilmesi” amacıyla getirildiğinin söylenmesi, bir aldatmacadan başka bir şey ifade etmiyor.