MEB Öğretmen Performans Değerlendirme Taslak Yönetmeliği

Bakanlık bu taslak yönetmeliği görüş almak için, (ilk kez) eğitim fakültelerine bile göndermiştir. İnsana, “Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?” dedirten bir durum. Bakanlık ya zor durumda, ne yapacağını bilmiyor, ya da bu kez de eğitim fakültelerini de oyuncak haline getirmek istiyor. Bu yönetmeliği, eğitim fakültelerinin/eğitimcilerin olumlu bulması (değerlendirenler yandaş falan değil “eğitimciyse”) mümkün değil. Bakanlık da kararlı, ya çıkaracak ya çıkaracak.

Bakanlığın zor durumda olduğunu akla getiren olay, aynı bakanlığın çok değil iki yıl kadar önce, “MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” adını verdiği bir yönetmeliği, 17 Nisan 2015 tarihli ve 29329 sayılı Resmi Gazete'de yayımlamış olması. 2015 yönetmeliği, getirdiği performans değerlendirme, yazılı ve sözlü sınavların içeriği ile bunları yapacak kişilerin AKP yandaşı yöneticiler olması nedeniyle, devlet okullarında öğretmenliğe atanacakların AKP’ye yakın kişiler olmasını sağlayacak bir yönetmelik niteliğindeydi. Belki de bu niteliği nedeniyle yönetmeliğin yayımlanması, başka gün kalmamışçasına laik ve bilimsel eğitimden yana olanların çok değer verdiği köy enstitülerinin kuruluş gününe denk getirilmişti. Elimizdeki taslağın yayımlanması da, 17 Nisan gibi cumhuriyetin anlamlı bir güne mi denk getirilir, şimdilik bilinmiyor.  

2015 yönetmeliği de bu taslak da, 657 sayılı Devlet Memurları yasası ile 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasasına dayandırılıyor. Oysa 4 Mart 2014 tarih ve 6528 sayılı (halk arasında bilinen adıyla) dershane kanununun 5. maddesi, “Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla, yapılacak yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanırlar” demektedir. Performans değerlendirme konusu bu dershane yasasıyla gündeme gelmiş olsa da, anlaşılmaz bir şekilde 2015’te de, yeni taslakta da, bu dershane yasasına atıfta bulunulmuyor.

2015’in amacı (m.1), “eğitim-öğretim hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için aday öğretmenliğe ve öğretmenliğe yapılacak atamalar ile öğretmenlerin yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” Taslağın amacı ise, “görev yapan aday öğretmen ve öğretmenlerin performans değerlendirmeleri ve sınavları ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.” Bu durumda 2015 ile taslak yönetmeliğin amaçları örtüşmektedir. Ancak taslakta, 2015’in iptal edileceğine dair bir ifade yoktur. İki yönetmelik aynı anda mı kullanılacaktır yoksa taslağa 2015 yönetmeliğinin iptal edileceğinin yazılması unutulmuş mudur? Belli değildir.

2015'te, aday öğretmenin performans değerlendirilmesini ona danışman olarak görevlendirilen “danışman öğretmen” yapıyor. Taslakta performans değerlendirmesini okuldaki idari personel hariç herkes yapıyor. Taslakla veliye ve ilkokul öğrencisine bile performans değerlendirmesi yaptırılırken, öğretmenle veliden çok daha fazla süre haşır neşir olan idari personele neden değerlendirme yaptırılmıyor? Bilinmiyor.

2015’te, aday öğretmenin performansını değerlendirmek için bir form hazırlanmışken, taslakta öğretmenin performans değerlendirmesinde müdürün, zümre öğretmenlerinin, diğer öğretmenlerin, öğretmenin kendisinin, velilerin ve öğrencilerin kullanacağı, farklı sayılardaki göstergelerden oluşan 6 ayrı form var. 2015’tekinde danışmanın kullanacağı form ile taslakta müdürün kullanacağı formda 50’şer gösterge bulunmaktadır. 2015 formundaki göstergeler, eğitim öğretimi planlama, eğitim ve öğretim ortamlarını düzenleyebilme gibi “meslek ölçütleri” adı verilen 10 farklı alana göre gruplandırılmıştır. Taslakta, müdürün kullanacağı formda da, öğretmenlerin kullanacağı formlarda da, nedense “mesleki ölçütler” gruplaması yoktur. 2015 formunda da taslaktaki 6 formda da, göstergeler (değerlendirmeler) 5 dereceli ölçek üzerinden yapılmaktadır. 2015’te kullanılan ölçek, “0: Hiçbir zaman, 1: Nadiren, 2: Bazen, 3: Sıklıkla, 4: Her zaman” şeklindedir. Taslakta ise, “1: Çok az, 2: Az, 3: Orta, 4: İyi, 5: Çok iyi” şeklindedir.   

Taslakta, okul müdürü için 50, zümre öğretmenleri için 25, diğer öğretmenler için 15, öz değerlendirme için 50, veli için 10, ilkokul öğrencileri için 5, ortaokul öğrencileri için 10 ve lise öğrencileri için 20 göstergeyi içeren formlar kullanılmaktadır. Zümre öğretmenleri ve diğer öğretmenlere göre, değerlendirme yapacağı öğretmenle çok az yüz yüze gelme olasılığı olan müdürün 50 gösterge üzerinden değerlendirme yaparken, zümre öğretmenlerinin 25 ve diğer öğretmenlerin ise 15 gösterge üzerinden performans değerlendirmesi yapacaklarını anlamak da mümkün olmuyor...  

Danışman öğretmenin kullanacağı 50 gösterge ile müdürün kullanacağı 50 gösterge içinde, “çocuk ve insan haklarını gözetir” göstergesi ile 2015’te iletişim becerilerini etkili kullanabilme mesleki ölçüt grubunda yer alan “Türkçeyi kurallarına uygun akıcı ve anlaşılır biçimde konuşur” göstergesi gibi 5 gösterge ortaktır. 2015’te var olan planlamayla ilgili 5 gösterge, taslakta ifadeleri değiştirilerek 3’e indirilmiştir. 2015’te olup taslakta olmayan ve 2015’te olmayıp taslakta olan göstergeler vardır. Aynı anlama gelebile ancak farklı ifadelerle belirtilmiş göstergeler çoktur. Örneğin 2015’teki “milli, manevi, ahlaki, evrensel değerleri korur” göstergesi, taslakta “öğrencilerin milli ve manevi değerlere saygılı, evrensel değerlere açık bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunur” göstergesine dönüşmüştür.

Göstergelerin iki yılda bu denli değişmesinin nedenini anlamak mümkün olmadığı gibi, öğrencinin milli ve manevi değerlere saygılı olarak yetiştirilirken neden evrensel değerlere saygılı olarak yetiştirilmek istenmemesini anlamak da mümkün olmuyor. (Haftaya anlaşılamayan konulara devam.)

okç[email protected]