Kim oy verir?

Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adaylardan biri AKP Genel Başkanı. “Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele” söylemiyle 12 yıl önce iktidar olup, ülkeyi yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar ve hukuksuzluk ülkesi haline getirmiş Başbakan. AKP’nin ilk kurucularından ve yıllarca genel başkan yardımcılığını yapmış bir kişi bu saptamayı yapınca, tüm dünyanın bildiği bu gerçeğin diğer AKP’liler tarafından kabullenilmesi de kolaylaşıyor. Üstelik Başbakan, seçilirse, “saksı gibi Cumhurbaşkanı olmayacağını” belirtip başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yetkilerini birlikte kullanacağını, yani ustalık döneminden sonra diktatörlük döneminin başlayacağını da açıklamış bulunuyor. Bu durumda insan, Başbakan’a, Cumhurbaşkanı olması için kimin oy vereceğini merak ediyor.

İşsizler mi, asgari ücretle ya da açlık/yoksulluk sınırında yaşayanlar mı, emekliler, mi? KİT’lerde güvence içinde çalışırken, özelleştirme nedeniyle kendilerini bir anda kapı önünde bulanlar mı?

Soma faciası gibi devletin ihmali ve çoğunlukla da işvereni kollaması sonucu meydana gelen iş kazalarında yaşamlarını yitirenlerin anaları- babaları, eşleri, kardeşleri ve çocukları mı?

“Bitaraf olan bertaraf olur” diye tehdit edilenler mi, muhalif oldukları için işlerinden atılan mı? Hemen her gün, seviyesizler, teröristler, çapulcular gibi iltifatlara (!) mahzar olanlar mı?

Eski dostlarına karşı vefasızlığından ve kindarlığından, “İsrail dölü, affedersiniz Rum, affedersiniz Ermeni” gibi nefret söylemleri ile “Alevi, Zaza, Zerdüşt, Mısırlı” gibi ayrımcı söylemlerinden rahatsız olanlar mı? Ayrımcılığa maruz kalanlar mı? Böylesi tutumların tehlikelerini görenler mi? Kindarlığının davacısı olmak yerine kin tutmamanın daha insancıl, daha barışçıl ve daha yapıcı olduğunu bilenler mi?

Laik, bilimsel, demokratik ve parasız eğitim isteyenler mi? Çocukların imam hatiplere mahkum olmamasını isteyenler mi? Dinsel eğitimin toplumun çağdaşlaşmasını diğer ülkeler arasında saygın bir yer edinmesini önleyeceğini bilenler mi?

Cumhuriyetin aydınlanmacı kazanımlarını korumak isteyenler mı?

Emeğe, insan haklarına çevreye ve doğaya saygılı olanlar mı?

Çocuğunu devlet okuluna kaydettirirken bile, “bağış” adı altında yüklü miktarda kayıt parası vermek zorunda kalan veli mi?

Türkiye’de, dindarıyla dinsiziyle, Müslümanıyla Müslüman olmayanıyla, Sünni’siyle Alevi’siyle, etnik kökeni ne olursa olsun herkesin kardeşçe ve birlikte yaşamasını isteyenler mi?

IŞİD’in yanlış Ortadoğu politikasının ürünü ve Türkiye’nin beslemesi olduğunu bilenler mi, IŞİD gibi dinci fanatik örgütlerin katliamlarını nefretle karşılayanlar mı?

Türkiye’nin bağımsızlığını, ABD’nin taşeronluğundan kurtulmasını, komşularıyla barış içinde yaşayan, saygın ve güvenilir bir ülke olmasını isteyenler mi?

Ormanları, parkları, zeytinlikleri, plajları, kısaca doğayı sevip korumak isteyenler mi?

Maden aramalarıyla, nükleer santrallerle, HES’lerle, kentsel dönüşüm aldatmalarıyla insanların yaşamlarının kararmamasını isteyenler mi?

Yalandan, talandan, yolsuzluktan, haksızlıktan, adam kayırmadan, hukuksuzluktan rahatsız olanlar mı?

Çocuk yaşta evlendirmelerden, kadınının ikinci sınıf vatandaş durumuna getirilmek istenmesinden, çocuk istismarının, cinsel suçların ve kadın cinayetlerinin artmasından rahatsız olanlar mı?

Resim, heykel, seramik, tiyatro, müzik, bale ve sinema gibi tüm güzel sanat alanlarına değer verenler mi?

Sahi, Kıbrıs Rum kesimi lideri AKP Genel Başkanı’nın cumhurbaşkanlığı adaylığını neden destekliyor?

[email protected]