Kahraman, yaman adam!

TBMM başkanı İsmail Kahraman, pek çok AKP’li yetkili gibi, kendisine, çağa ve Cumhuriyet rejimi sayesinde ulaştığı makama yabancılaşıp fırsat buldukça Osmanlı/padişah hayranlığı sergilemekten geri kalmıyor. Bulunduğu makamın anlam ve önemine uygun davranıp meclise sahip çıkması gereken konularda sessiz kalırken, kâh “Yeni anayasada laiklik maddesi olmamalı, dindar bir anayasa olmalı" diyebiliyor! Kâh evrensel değerlere laf yetiştirmeye kalkıp “Devlis var. Yani Liseli Devrimciler. Che Guevara’nın gömleklerini giymişler. Che 39 yaşında öldürülen, bizzat kendisinin infazlar yaptığı bir katil kişilik. Bir gerilla. Bolivya’da, Küba’da, Güney Amerika’da faaliyette bulunan bir eşkıya benim liseli gencimin yakasında, göğsünde olamaz” diyor. Bu sözlere kimileri çok kızıyor. Oysa adam doğru söylüyor: Che gömlekleri liseli gençlerde olur, onun “Benim liselim” dediği gençte olmaz.

Çünkü onun benim liselim dediği genç, herhalde Kahraman gibi olacaktır. Kahraman, gençliğinde Gülen gibi ‘Komünizmle Mücadele Derneği’ tutkunudur. 16 Şubat 1969’da, boğaza demirleyen Amerikan 6. filosuna “Defol!” diyen yurtsever ve emperyalizm karşıtı gençlere Kanlı Pazar’ı yaşatanlardan biridir. Dolayısıyla onun istediği genç, Komünizmle Mücadele Derneği ve Gülen ya da bir başka cemaat sempatizanı olup Amerikancı bir gençtir: Bu gencin Che gömlekleri giyecek hali yoktur. Çünkü Che gömlekleri sola/sosyalizme dönük, cemaatleri değil de demokratik kitle örgütlerini benimseyen, emperyalizme-sömürüye-Amerika’ya karşı olan gençler içindir.

Kahraman, Che için “bizzat kendisinin infazlar yaptığı bir katil kişilik” derken de, gerçekleri saptırmaktadır.  Che sömürülenlerin özgürleşmesi için savaşmış, bizim Kuvayı Milliyenin  Türkiye’yi emperyalist işgalcilerden kurtarması gibi, Küba halkını, Amerikan sömürüsünden ve Amerika’nın kuklası diktatörden kurtarmıştır. Oysa Kahraman’ın neredeyse tüm yaşamı, yargısız infazlarla ya da bu tür infazlara destekle geçmiştir. Kanlı Pazar günü Amerikan karşıtı gençler, yargısız infaz sonucu dövülmüş, bıçaklanmış ve katledilmişlerdir. 1970’lerde Kahraman Maraş ve Çorum’da öldürülenler ve 1993’te Sivas’ta diri diri yakılanlar, yargısız infaz mağdurudur ve failleri de genelde Kahraman’ın gönüldaşlarıdır ve bu olaylardaki sanıkları savunanlar onun parti arkadaşlarıdır. Dolayısıyla Kahraman’ın istediği genç, bu tür yargısız infazlara destek veren ve her zaman hazır olan gençtir; farklı inançlardakilere coşkuyla ve tekbir getirerek saldıracak gençtir; tabii ki Che gömleklerini giymeyecektir. Che gömleklerini giyecek genç, insan haklarını, inançların ve ırkların eşitliğini benimseyen gençtir. 

Kahraman, 2016 Ağustos ayının son günlerinde ilk kez yapılan Rize’nin Fethi kutlama programında konuşurken Che dışında da inciler döktürüp “Kurtuluş günleri değil fetih günleri kutlanır” diyor. Oysa fetih, birinin canını, malını, ülkesini, kentini, topraklarını, çoluğunu çocuğunu zorla elinden alma, fethedilen yörenin halkını yokluğa mahkum etme anlamına geldiğinden çağımızda kutlanacak bir durum değildir. Kurtuluş günü ise kentin yeniden özgürleşmesidir. Onun gençleri fetih gününü, özgür gençler ise kutlayacaklarsa, kurtuluş gününü kutlar. Dolayısıyla Kahraman’ın gencinin Che’nin gömleklerini giyecek hali yoktur.

Kahraman, Millî Nizam Partisi’nin kuruluş çalışmalarına katılıp günümüze kadar tutucu partilerde yer almıştır.  Zamanında solcu olan Milli Türk Talebe Birliği’nin 1967’de başkanlığını ele geçirmiş, daha sonra Birlik Vakfı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı ve İlim Yayma Vakfı gibi tutucu vakıfların kurucu üyesi olmuştur.  Piyasacı/Amerikancı ve gerici bir parti olan AKP’nin kuruluş çalışmalarını başlatan altı kişiden biridir ve AKP’nin de isim babasıdır. Demokrat Parti’nin iktidara gelişini, ezanın tekrar Arapça okunmasını sağladığı için ak devrim olarak tanımlamaktadır. “Sandığa hürmet yok. Ee ne yapmak lazım. Cebri gelmek lazım” diyen kişidir. Birlik Vakfı olarak başkanlık sistemini savunan kişidir. Kahraman, seçimle (demokratik yolla) geldiği meclis başkanlığında, ilk Osmanlı meclisini 33 yıl kapalı tutan padişah II. Abdülhamit için mecliste etkinlik düzenleyen kişidir. Dolayısıyla kahramanın istediği genç, tutucu, Osmanlı hayranı, dünyayı yalnız inanç penceresinden gören, laiklik ve kuvvetler ayrılığına dayalı demokrasi karşıtı olup başkanlık/padişahlık isteyecek gençtir; tabii ki Che gömleklerini giymeyecektir. Che gömleklerini giyecek genç, Osmanlı/padişah hayranı olmayan, laik, bilimsel ve tebaa/ ümmet değil özgür yurttaş olan gençtir.

Hukuk öğrenimi görmüş Kahraman, OHAL ilan edilerek meclisin bay-pas edilip ülkenin gece yarıları çıkarılan kanun hükmündeki kararnamelerle yönetilmesine ses çıkarmadığı gibi, hiçbir delil ve yargı kararı olmadan, kanaat ya da birilerinin iftirası üzerine on binlerce kişinin açığa alınmasına, meslekten çıkarılmasına ve tutuklanmasına da ses çıkarmamaktadır. Bağımsız bir ülke olan Suriye’ye girilmesine de. Dolayısıyla Kahraman’ın istediği genç, kendisi gibi aklını ve fikrini liderine emanet edecek gençtir; tabii ki Che gömleklerini giymeyecektir. Che gömleklerini giyecek genç, kendisine ve toplumuna yabancılaşmamış, hukuka saygılı gençtir.

Kahraman, İslam dünyasının, inanç farklılıkları nedeniyle birbirini öldürenlerin dünyası olduğunu görmemekte ve kendi inancının tüm ülkeye ve dünyaya yayılmasını istemektedir. Dolayısıyla Kahramanın istediği genç, diğer inançlara saygılı olmayan kendi inancını başkalarına dayatmaya kalkan gençtir; tabii ki Che gömleklerini giymeyecektir. Che gömleklerini giyecek genç, birilerinin inancına göre değil de, halkın egemenliğine dayalı bir yönetimi benimseyen gençtir.

Kahraman ile Che, birbirinin tamamen zıttı olan insanlardır. Che, kimsenin inancına, ırkına ve cinsiyetine söz etmemiş ve toplumsal cinsiyet eşitliğini benimsemiş insandır. İnsanları kandırmaya ve sömürmeye değil, onları özgürleştirmeye çalışmıştır. Kendisine de, insanlığa da yabancılaşmamıştır. Yolsuzluk yapanın, sömürenin, Amerika’nın taşeronluğunu yapanların ve doğayı talan edenlerin yanında da olmamıştır. Che, nitelikleri nedeniyle, tüm dünyada 49 yıldır saygı ve sevgiyle anılmaktadır. Tabii ki Kahraman’ın istediği genç Che gömleklerini giymeyecektir. Che gömleklerini, Che gibiler giyecektir.

Tüm gençlerin Che gömleklerini giyecekleri gün, Türkiye herkesin gıpta edeceği bir ülke olacaktır.

[email protected]