‘Beka sorunu!’

31 Mart 2019 belediye seçimlerine, ‘beka sorunu’ ile partili cumhurbaşkanının muhaliflerine akıl-almaz sözlü saldırıları damga vurmuş bulunuyor. Türk Dil Kurumu sözlüğü "beka" için: kalıcılık, ölmezlik karşılığını veriyor.

Cumhur ittifakı (cumhurcular), ‘beka sorunu’ derken, bu seçimleri kaybederlerse devlet yıkılır demeye getiriyorlar. Tabii ki seçimi kaybederlerse devletin yıkılacağı falan yok. Cumhurcular ‘beka sorunu’ söylemini, damat Berat’ın, 24 Haziran seçimleri öncesinde, “Cumhurbaşkanımız aya dört şeritli yol yapacağım dese, inanacak seçmenimiz var” açıklamasında dile getirdiği AKP seçmenini etkilemek için kullanıyor. Bu arada damat Berat’ın saptamasına itiraz eden AKP seçmeniyle, söylemleri biraz olsun sorgulayan AKP seçmeni, eğilim yoklamalarından anlaşıldığı kadarıyla, AKP’den giderek uzaklaşıyor. Bu kesim büyük bir olasılıkla, “AKP 16 yıl önce iktidara geldiğinde böyle bir sorun yoktu, 1-2 ay öncesinde de yoktu” diyerek, ‘beka sorunu’ olduğuna inanmıyor; “Bir sorun varsa bunu da siz yarattınız” diyor. Durum böyle olunca, cumhurcular ‘beka sorunu’ söylemini, muhalefete akıl-almaz hakaretlere ve onları terörle ilişkilendirme iftiralarına sarılarak, güçlendirmeye çalışıyor.

Cumhurcuların bir beka sorunu da, seçmenlerini kandırmaya, seçmenlerinin aklını ve emeğini sömürmeye, doğayı yağma etmeye, toplumsal kaynakları yandaşlara peşkeş çekmeye devam etmek isteğinden kaynaklanıyor. Anketler cumhur ittifakının oylarının yüzde ellinin altına ineceğini gösteriyor. Böyle bir durumu yaşamak, D. Bahçeli’nin de vurguladığı gibi, başkanlık sisteminin de sorgulanması anlamına geleceğinden, cumhurcular için bir beka sorunu oluyor.

Türkiye’nin içinde bulunduğu ve aşağıda örneklenen ekonomik gerçekler de, öncelikle cumhurcuların, ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya olduklarını gösteriyor:

  • Merkez bankasının açıkladığı verilere göre, Türkiye’de 2 milyon 136 bin işçi asgari ücretin altında, 7 milyon 87 bin işçi de asgari ücret seviyesinde ya da biraz üstünde maaşla geçinmeye çalışıyor.
  • İşsiz sayısı, resmi rakamlara göre 3 milyonu geçmiş gerçek rakamlara göre ise 7 milyona yaklaşmış bulunuyor.
  • Milyonlarca emekli asgari ücrete yakın emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor.
  • Memurların büyük çoğunluğu, diyanetin sadaka/ fitre verilebilir dediği gelirle yaşamaya çalışıyor.
  • Tarımla/ hayvancılıkla uğraşanlar ya işlerini terk ediyor ya da her yıl bir yıl önceki gelir düzeyini arıyor.
  • Sanayide çalışanların, ekonomik kriz nedeniyle her an işlerini kaybetme olasılığı canlılığını koruyor.

Toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan bu kesimin içinde bulundukları durumun kendi suçları olmayıp iktidarın politikalarının sonucu olduğunu ayrımına varması halinde, cumhur ittifakının beka sorunuyla karşı karşıya kalınacağını Cumhurcular da biliyor.

Bu arada günlük yaşamda aşağıda örneklenen ve benzeri olaylar da yaşanıyor:

  • Cumhurbaşkanı, yalnız AKP’lilerin Cumhurbaşkanıymış gibi davranıyor.
  • Devletin tüm olanakları, AKP adayları lehine kullanılıyor.
  • Tüm toplumun malı olan TRT, bir AKP yayın organı gibi çalışıyor.
  • Cumhurbaşkanı, bağımsız ve doğru haber yapması gereken “Televizyonlara emir verdim” diyor.
  • Her gün okullarda ve camilerde siyasal propaganda yapıldığı haberleri geliyor.
  • Hemen her gün, bir AKP’linin, “Oyunuzu bize verirseniz Allah mahşerde size hesap sormaz” türünden laflar ettiği duyuluyor.
  • Bir gün “Ayasofya’yı camiye çevirme tezgahına gelmeyelim” denirken ertesi gün “Ayasofya’yı camiye dönüştürebiliriz” deniliyor.
  • Hemen her gün toplumu birleştirici değil ayrıştırıcı olaylar yaşanıyor.
  • Hemen her gün adaletin adil olmadığının örnekleri yaşanıyor.
  • Yalnız İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin 31 Mart seçimler için 22 milyar lira borçlandığı yazılıyor.
  • Cumhurbaşkanı, meclisi ve de hatta AKP meclis gurubunu bile devre dışı bırakmış bulunuyor.
  • Tank paleti fabrikası Katar’a satılıyor/peşkeş çekiliyor. 
  • Belediye araçları, gece yarısı Kadıköy’deki muhaliflere ait pankartları indiriyor.
  • Propaganda için iş Türk bayrağının indirip AKP afişi asma aşamasına gelmiş bulunuyor.

Bu tür olaylar, muhalifleri olduğu kadar, AKP ve MHP seçmeninin büyük çoğunluğunu da rahatsız ediyor. AKP ve MHP seçmeninin büyük çoğunluğunun yukarıda örneklenen gerçeklerde rahatsız olduğunu, Cumhurcular da biliyor. Cumhurcular, Bu tür olaylardan ve gelişmelerden rahatsız olan AKP ve MHP seçmenin “Bu kadar da olmaz” demesi halinde, beka sorunuyla karşı karşıya kalacaklarını da biliyor.

Bu arada esas beka sorununun, gidici oldukları görülen partilerle değil de, kalıcı olması gereken laiklikle, bilimsellikle, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle, barışla, hukuksallıkla, … ilişkili olduğunu unutmamak gerekiyor.

[email protected]