Bakanlar Kurulu’ndaki değişiminin öğretileri

Belediye seçimleri sonrasında beklenen bakanlar kurulu değişimi sonunda gerçekleşti. Her olayda olduğu gibi bu değişim de bazı öğretileri içinde barındırıyor. Yine her olayda olduğu gibi, bu öğretilerin kişiler tarafından öğrenilmesi, kişinin geçmiş öğrenme deneyimlerine ve yeni öğrenmelere hazır oluş düzeyine bağlı olarak değişiyor.

Televizyonlarda yapılan söyleşilerden ve gazetelerde yazılan yazılardan kimilerinin aynı öğretilerden farklı şeyler öğrendiklerini ya da işin doğrusu, bu yayınları izleyenlerle dinleyenlere başka şeyleri öğretmeye çalıştıklarına tanık oluyoruz. Oysa bakan değişikliklerinin bizlere gönderdiği öğretiler net ve yalın. Kısaca şöyle özetlenebilir.

1.Neredeyse bakanların üçte biri bakanlıktan uzaklaştırıldı ve üçte biri de bir başka bakanlığa kaydırıldı. Kısaca bakanlıkların üçte ikisinde bakan değişti. Böylesi bir değişiklikten edineceğimiz öğreti, hükümetin başarısız olduğudur.

2.Anayasa Mahkemesi, AKP'nin "laiklik dışı hareketlerin odağı" olduğuna karar verirken, bu kararını özellikle birkaç kişinin tutum ve davranışlarına dayandırmıştı. Bakanlar kurulu değişikliği ile bu kişilerden bazılarının bakanlığa getirildiği görülüyor. Böylesi bir değişiklikten edineceğimiz öğreti, hükümetin mahkeme kararını umursamadığı ve AKP'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmaya devam edeceği oluyor. Bizler Mahkeme kararının bir işe yaramadığını da öğrenirken Mahkeme üyeleri de, para cezasının bir işe yaramadığını öğreniyor.

3.Bilindiği gibi Başbakanımız, sıkışınca mı diyelim, (kimilerine göre) yeri gelince mi diyelim, ağzına geleni söylemekle tanınıyor. Yeni bakanlar içinde ağzına geleni söylemekte başbakanı fersah fersah geride bırakacak bir kişi başbakan yardımcılığına getiriliyor. Böylesi bir değişiklikten edineceğimiz öğreti, önümüzdeki günlerde nice nice veciz sözler duyma beklentisi oluyor.

4. Yeni değişiklik sonunda en çok konuşan iki kesimin Milli Güvenlik Kurulu'nda bir araya gelmesi sağlanıyor. Böylesi bir değişiklikten edineceğimiz öğretinin ne olacağı şimdiden bilinmiyor. Dışarıda birbirlerine söyleyeceklerini bu kurulda söyleyip rahatlayacaklar mı, birbirlerine hadlerini mi bildirecekler, eninde sonunda iki taraf da sonuna kadar ABD'ci ve anamalcı olduklarından kuzu kuzu mu çalışacaklar, daha sonra öğreneceğiz.

5. Seçim bölgelerinde belediye başkanlarını başka partilere kaptıran bakanlar bakanlıktan alınırken, Manisa'da aynı durum yaşansa da Arınç'ın bakan hem de başbakan yardımcılığına getirildiği görülüyor. Böylesi bir değişiklikten edineceğimiz öğreti, hem Arınç'ın parti içindeki gücü hem de AKP'nin Saadet Partisi'nin yükselişinden korktuğu oluyor.

6. Milletvekili olmayan Davudoğlu dışişleri bakanlığına getiriliyor. Böylesi bir değişiklikten edineceğimiz öğreti, 300 küsur AKP milletvekili içinde, dışişleri bakanı olabilecek ikinci bir kişinin bulunmadığı oluyor.

7. Ali Babacan, dışişlerinden alınırken iktisadi sorunlarla ilgili 5-6 bakanlığı eşgüdümleyecek bakanlığın başına getiriliyor. Böylesi bir değişiklikten edineceğimiz öğreti, Babacan'nın on parmağında yirmi hüneri bulunduğu, dış ilişkilerle iktisadi ilişkilerin at başı ve de dışarıdan güdümleneceği, her türlü sömürünün pekişerek artacağı ve de bu arada tüm iktisadi olumsuzlukların faturasının emekçinin sırtına bindirileceği oluyor.

8. Hemen her karar ve uygulamasıyla "milli eğitim" ile bağdaşmayan işler yapan, konuşmalarında da eğitimle ilgili bakandan çok "propaganda" bakanına benzeyen Çelik görevden alınıyor ve yerine Çubukçu getiriliyor. Böylesi bir değişiklikten edineceğimiz öğreti, eğitimin çelik-çomak oyunundan kurtulamayacağı oluyor. Bu öğretiyi açmak için ayrı bir yazı gerekiyor.

9. Kabine değişikliği üzerine, yandaş televizyon ve gazetelerde yapılan yorumlardan da, eğitimli, bilgili ve deneyimli yorumcuların ya öğrenme güçlüğü çektiğini ya da toplumu iyice saf sandıklarını öğreniyoruz.

[email protected]