4+4+4 oturmuşmuş!

Bakan Avcı, fırsat buldukça, tüm avcıları kendisine hayran bırakacak şekilde desteksiz atıyor Şimdi de, “4+4+4 sistemi oturmuştur” diyor!

Dünya alem, 9-10 yaşındaki çocukların, ilgi ve yetenekleri nedeniyle değil de ailenin isteği nedeniyle imam hatip ortaokuluna gittiğini biliyor. 8’inci sınıfı bitiren çocukların çok önemli bir bölümünün, Anadolu liseleri sınavını kazanamadığı için imam hatip lisesine gitmek zorunda bırakıldığını da dünya alem biliyor. Zorla imam hatibe gitmenin mimarının Avcı olduğu da biliniyor; seçmeli din derslerinin, çoğunlukla öğrenciye dayatıldığı da biliniyor. Bütün bunlar yetmiyor, Avcı, Anadolu liselerine de imam hatip şubeleri açmaya yelteniyor! Avcı, “Çocuğum hem normal ortaokul eğitimini alsın, hem de dini bilgiler edinsin denilen aileler için imam hatip ortaokullarını açtık” diyor.  Sonra da, Avcı, “4+4+4’ün çocukların ilgi ve yeteneklerine göre düzenlenmiş bir sistem olduğunu” söylüyor!

Bu gerçekleri en iyi bilen bir kişi olan Avcı, neden her fırsatta bu tür desteksiz atışlar yapıyor?

Avcı, “Çocuğun spora ilgisi olabilir, sanata ilgisi olabilir, farklı bilim dallarına ilgisi olabilir, bunların olabildiğince erken yaşta tespit edilmesi ve çocuklarımızın da gerçekten ilgi duydukları, gerçekten yetenekli oldukları alanlara yönlendirilmesi için bu 4+4+4 düzenlemesi yapıldı” derken de atıyor. 9-10 yaşında ve daha kendini/ dünyayı tanımadan imam hatip ortaokuluna gönderilen çocuk, o okullarda spora, sanata, farklı bilim dallarına ne kadar ilgi duyabilir; ilgisi olsa bunları gerçekleştirecek fırsatları nasıl bulabilir? Üstelik okullarda sanat ve spor ders saatlerini azaltan da bu iktidar, her fırsatta, “sanatın içine tüküren” de, tiyatroya, baleye, müziğe karşı çıkan da bu iktidar. Ayrıca Avcı’nın başında olduğu bakanlık, hiçbir sanat kurumuyla ve çağdaş değerleri öne çıkaran kurumlarla değil tam tersine, gerici kurumlarla öğrenciyi camiye alıştırma, veda hutbesi hakkında kompozisyon yarışması düzenleme, Kuranı ezberden okuma ve öğrenciye “cihat” anlayışı kazandırma gibi projeler yapıyor.

Avcı, TEOG’ta din kültürü ve ahlak bilgisi (DKAB) dersinden soru sorulmasını sağlıyor. Böylece, yeterince Sünni-Hanefi inancı hakkında bilgisi olmayan çocuğun Anadolu Lisesi sınavını ve üniversiteye giriş sınavını kazanmasını güçleştiriyor. AİHM, DKAB dersinin zorunlu ders olamayacağını belirtmişken ve uluslararası sözleşmelere göre Türkiye bu karara uymak zorundayken Avcı, bu dersi TEOG’tan çıkarmak için kılını bile kıpırdatmıyor.  Sonra da bu sisteme, çocukların ilgi ve yeteneklerine göre düzenlenmiş sistem diyor!

Çocuğun kendini tanımasına yardımcı olup sonrası için daha sağlıklı seçim yapmasını sağlayan 8 yıllık eğitim, Avcı’ya göre, “Çocuğu, mono blok seçim şansı tanımayan sistemine hapsetmek zulüm” oluyor. Buna karşın çocuğu zorla imam hatibe yönlendiren sistem (4+4+4)  ise çocukların ilgi ve yeteneklerine göre düzenlenmiş sistem oluyor!

Eğitim-İş Sendikasının geçen hafta yayımladığı güncel veriler, oturmuşluğun ne olduğunu gösteriyor. AKP iktidara geldiğinde, 65 bin olan imam hatip öğrencisi sayısı, 4+4+4 öncesinde 268 bine, günümüzde ise 1.201.500’e; 118 bin olan Kuran kursu öğrenci sayısı, 4+4+4 öncesinde 297 bine, günümüzde ise yaklaşık 1,5 milyona; 9 bin olan ilahiyat öğrenci sayısı, 4+4+4 öncesinde 27 bine, günümüzde ise 100 bine çıkınca ve seçmeli din derslerini alanlar da birkaç yüz bini geçince 4+4+4 oturmuş oluyor. 4+4+4 oturmuş olduğundan, 338 bin öğrenci açık ortaokulda ve 1.536.000 öğrenci de açık lisede harcanıp giderken; ortaokulu bitirmiş 415 bin öğrenci, bir liseye kayıt yaptırmadığı için diploma alamıyor ve örneğin köy okullarının 8’inci sınıfını bitiren 88.808 öğrenciden yalnızca 6.500’ü bir ortaöğretim kurumuna gidebilirken 4+4+4’ün iyice oturmuş olduğu daha da belirginleşiyor. Zorunlu eğitim dışında kalan çoğu kız olan yüzbinler ise işin cabası oluyor.

OECD Eğitim ve Beceriler Başkanlığı Direktörü Andreas Schleicher, Türkiye’nin öğrencilere temel beceriler kazandırma, öğretmen eğitimi gibi birçok konuda daha iyi performans göstermesi gerektiğini belirtirken Avcı, sistemi gözden geçireceğine, “4+4+4 sistemi oturmuştur” diyebiliyor!

Geçen haftalarda Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) yapılıyor. YGS’de sorulan 40’ar sorudan, sosyal bilimlerde ortalama doğru yanıt 10,7; matematikte 7,8 ve fen bilimlerinde ise 4,6 oluyor. 32 bin öğrenci “0” çekiyor; 237 bin öğrenci barajı geçemiyor; 517 bin öğrenci lisans programına geçme hakkını bile elde edemiyor.  Bizim Avcı, 4+4+4 sistemini mercek altına alacağına, “Ben de sonuçları görünce sevindim” diyor! O sevinince, 4+4+4 oturmuş oluyor!

Avcı’nın yaptığı ortaöğretim yönetmeliği değişikliği sonrasında, çocuk yaşta evlenenler de artıyor; okullardan gelen çocuk istismarı, tacizi ve hatta tecavüz haberleri de artıyor. İstifa etmesi gerek Avcı, 4+4+4 oturmuştur diye tutturuyor!

Avcı’nın söz ettiği oturmuşluk, esasında toplumun şapa oturması anlamına geliyor. Laik eğitimin ruhuna Fatiha okunması, çocuk haklarıyla, çocukların ve ülkenin geleceğinin karartılması gerçeği, şapa oturmanın özünü oluşturuyor. Avcı’nın desteksiz atışlarıyla toplumu kandırıp oyalamalarıyla bu gerçeğin üstü kapatılmaya çalışılıyor.

Toplum daha ne kadar kandırılıp oyalanabilecek?

[email protected]