2017 yılında eğitim

Biten yıl, bir bakıma gelecek yılların habercisi oluyor. Bu nedenle, örgün ve yaygın eğitim bağlamında 2017 yılında gerçekleşen olay ve söylemler de, gelecekteki eğitime ışık tutuyor.  

Diyanetin ve gerici basının yılbaşı kutlamalarına karşı 2016 Aralık sonunda yaptığı propagandalar sonuç verdi: 2017 yılı, İstanbul’un eğlence mekânlarından Ortaköy’deki Reina silahlı saldırıyla başladı.

Eğitim bağlamımda ise 2017’nin, Suriyeli alim (!) Şeyh Muhammed Ebu’l-Huda El-Yakubî’nin, Boğaziçi Üniversitesi’nde 3 Ocak’ta yaptığı, “İslam’ın ışığında aşırılığı reddetmek” konulu konferansla başladığını söylemek mümkün.

Ocak ayında eğitimle ilişkili olarak gerçekleşen olay ve söylemler ise şöyle özetlenebilir:​

  • İstanbul'da bir ilkokulda darbe girişiminde hayatını kaybedenler anısına yapılan köşede, "Zafer İslam'ın" pankartı asıldı.
  • Van’da, olimpik yüzme havuzunda 6-14 yaş arası çocuklara harem-selamlık usulü idman yaptırıldı. 
  • Diyanetin çocuklar için hazırladığı takvimin 15 Temmuz ile ilgili sayfasında, imamın selası eşliğinde çocukların kitlelerin en önünde darbe girişimi gecesi çok sayıda ölümlerin yaşandığı Boğaz Köprüsü’ne yürümesi resmedildi.
  • II. Abdülhamit'in torunu Nilhan Osmanoğlu, "Başkanlık Okulları" açarak geleceğin devlet adamlarını yetiştireceklerini açıkladı.
  • UNESCO, 30 ülkede ilk, orta ve lise düzeyindeki ders kitaplarını değerlendirip ‘Sürdürülebilir Gelişmede Okul Kitapları’ raporunu hazırladı. Bu raporda, Türkiye’deki kitaplarda, ülkedeki yaşam farklılıklarının, azınlık ve inanç gruplarının yeterince yer almadığı, kadın-erkek rollerinin hâlâ geleneksel bir anlayışla yansıtıldığı vurgulandı.
  • Yıllardır, insanların içkisinden kürtajına, başörtüsünden çocuk sayısına, hangi gazetenin okunacağına kadar her şeye karışan ve yıllardır çocuklara Sünni-Hanefi inancını dayatan AKP Genel Başkanı, “14 yıllık iktidarımızda yaşam tarzı baskısına maruz kalan tek bir kişi var mıdır?” dedi.
  • AKP'nin eğitim kurumu niteliğinde olup örgütlü öğretmenlerin yarısından fazlasının üye olduğu Eğitim Bir-Sen, 15 Temmuz'un müfredata girmesini, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin kaldırılmasını ve din dersinin birinci sınıftan itibaren okutulmasını istedi.
  • Nevşehir Eğitim-Bir Sen Şube Başkan Yardımcısı ve Yunus Emre İmam Hatip Ortaokulu Müdürü, facebook hesabından “İlk laik şeytandır. Dünyada ne kadar hırsız, p... varsa laiktir; 2024 de hilafet geri gelecek. Diğerlerini söylemeye gerek bile yok” gibi yorumlarda bulundu.
  • Diyanet, Cumhuriyet tarihinde ilk kez, birçoğu iktidara yakınlığı ve emniyet, yargı gibi kurumlardaki yapılanmalarıyla bilinen 30 kadar cemaat ve tarikatla görüşme yaptı.
  • Gaziantep'te AKP'li Şahinbey Belediyesi'nin dağıttığı 'Kadın ve aile ilmihali' kitabında, "Bir hanımın mecbur kalmadıkça taksiyi tercih etmemesi en güzelidir, Fuhuş kapısı önce bakışla aralanır" gibi ifadelere yer verildi.
  • 679 sayılı KHK ile 83 dernek ve vakıf kapatılırken, 649’u akademisyen olmak üzere 6.000 kadar devlet memurunun görevine son verildi.
  • TRT, 10 bin yaşındaki Göbeklitepe kalıntılarını, 4 bin yıl önce yaşadığı bilinen Hz. İbrahim ve onun kırdığı putlar ile ilişkilendirip tarihi gerçekleri çarpıttı.
  • Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, bir makalesinde laiklik için, “DEAŞ'ın panzehiri laiklik değil, dindarlık" dedi.
  • Denizli Pamukkale Üniversitesinde, Elmaskalem Eğitim ve Kültür Derneği adlı dernek, harem-selamlık düzeniyle Osmanlıca yarışması gerçekleştirdi. Yarışmanın ilk aşama sınavının açılışı Rektör tarafından yapıldı.
  • Bakanlık, imam hatip liseleri ve ortaokulları öğrencilerinin bilimsel gelişmeleri takip edebilmeleri için Arapçayı şart koştu.
  • Ensar Vakfı'nın Dudullu'daki anaokulunda, yaşları 4 ila 6 arasında değişen küçük çocuklara, "değerler eğitimi" kapsamında Kabe maketi etrafında tavaf yaptırıldı.
  • Evrim, laiklik, bilimsellik ve Cumhuriyetin aydınlanmacı yeniliklerine karşı gerici bir müfredat gündeme geldi.
  • Başbakan Binali Yıldırım, “Abdülhamid, Osmanlı'nın en zor dönemlerinde yedi düvele karşı imparatorluğu bir tutmasını bilmiş ve emperyalistlerin heveslerini kursağında bırakmıştır” dedi!
  • Enerji Bakanı damadın ilahiyatçı yengesi, “DEAŞ zihniyeti kendini ne kadar hakikatin sözcüsü sanıyorsa, laikçi misyonerler de aynı şekilde hakikatin kendileriyle birlikte olduğunu varsayar. Laikçilik de DEAŞ’çılık da topluma yönelen yüzü bakımından yıkıcıdır, her ikisi de egemenlik sevdasındadır” dedi. 
  • İstanbul Esenler’deki Enderun Mektebi İlim ve Hizmet Derneği isimli kuruluş, AKP ilçe başkanı ve Esenler Kaymakamının da bulunduğu bir ortamda,  4-6 yaş arasındaki çocuklara “Yaşasın İslam. Elimizde Kur’an. Kalbimizde iman, bir Allah’a inanan Müslüman’ız Müslüman” ifadelerinin geçtiği yemini ettirdi.

2017’nin diğer aylarında gerçekleşen benzeri olay ve söylemlere devam etmeye gerek var mı? Yalnız Ocak ayında olanlar, AKP iktidardan uzaklaştırılmadığı takdirde, gelecekte “Ocağımıza incir dikileceğini” göstermiyor mu?

[email protected]