Melih Gökçek o yolu ODTÜ'ye yapar

Ankara'nın AKP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, ODTÜ ve aslında Ankara'yla yarım kalan hesabını kapatmaya hazırlanıyor. Malazgirt Bulvarının ardından ODTÜ ormanından geçecek ikinci ve hatta üçüncü yol için hazırlığını tamamlayan Gökçek, işe başlamak için uygun zamanı kolluyor.

Bahane her zamanki gibi trafik... Gökçek ve partisi bu yolların Ankara'nın ana arterlerinden birisi olan Eskişehir yolundaki trafik sorununu çözeceğini iddia ediyor.

Konuşmaları dinleyen ve Ankara'yı pek bilmeyen birisi şehirdeki trafik sorununun bir gün kendiliğinden ortaya çıktığını ve yine kendiliğinden büyüdüğünü rahatlıkla düşünebilir. Eskişehir yolundaki yoğun ve plansız yapılaşmadan kim sorumlu acaba diye sormaması kaydıyla tabii...

Yolun kenarına art arda büyük bir hızla dikilen gökdelenler... Büyük inşaat projeleri ve AVM'ler... Devlet kurumlarının neredeyse tamamının son yıllarda bulvarın kenarına taşınması... Son olarak devasa büyüklükteki şehir hastanesinin yine Eskişehir yolunun yakınına planlanması...

Tüm bunları kim yaptı, kim izin verdi? Dile kolay tam 23 yıldır bu şehri yöneten Gökçek'in bu işlerde sorumluluğu yoksa kimin var? Dahası Melih Gökçek herhangi bir partinin değil, 15 yıldır bu ülkeyi yöneten AKP'nin üyesi.

Ankara'nın tüm sorunlarını bizzat yaratan isim şimdi bu sorunu çözmek iddiasıyla başka bir sorun yaratma peşinde. Gökçek'in tüm kariyerinin özeti bu zaten.

Ama Gökçek bir türlü durdurulamıyor. ODTÜ'den geçireceği yollarla da durmayacağını Ankara'da herkes biliyor. ODTÜ ormanı, kampüsü ve Eymir gölü dahil, kentin her bir santimetrekaresi ranta açılıp talan edilene kadar da durmayacak.

Peki nasıl ilerliyor Gökçek? Evet, hukuk tanımıyor ve partisinden aldığı destekle mahkeme kararlarını aşabiliyor. Tamam, işleri kitabına uydurmak ve oldu bittiye getirmek konusunda korkutucu bir yeteneği var. Doğru, pervasız ve kötü bir adam ve kötülüğün hüküm sürdüğü bir ülkede evindeymişçesine rahat hareket ediyor.

Ama Gökçek bunlardan ibaret değil. Türkiye'de nefret edilenler listesi yapılsa reisi ile yarışacak kapasitede bu adamı Melih Gökçek yapan ve tüm karakter özellikleriyle uyuşan bir niteliği var: Piyasacılık...

Piyasacı olduğu için hukuk tanımıyor ve mahkeme kararlarını aşıyor. Çünkü Türkiye'de hukuk uzun zamandır sadece piyasa adına ve patronların lehine karar alıyor.

Patronlar ondan işleri kitaba uydurmasını ve hızlı davranmasını bekliyor. Çünkü piyasada zaman para anlamına geliyor. Patronların para konusundaki sabırsızlığı biliniyor.

Pervasızlık ve kötülüğün esas kaynağı piyasacılık çünkü. Paraya dayalı bu düzen kötülüğü ödüllendiriyor. Bu düzende hep kötüler kazandığı için kötüler öne çıkıyor ve ülkenin başkentini 23 yıldır Gökçek gibi bir adam yönetiyor.

Eskişehir yolu patronlar daha fazla kazansın diye bugünkü haline dönüştü. Gökçek kendi inisiyatifiyle hareket etmedi. Patronların isteklerini yerine getirirken kendisi ve çevresi de kazandı elbette, ama bu rant zincirini tek başına kurmadı.

Solcuları her şeyi birbirine bağlamakla itham edenler şimdi bir dursun düşünsünler. Sağlıkta özelleştirmeyi şehir hastanesine, şehir hastanesini AVM ve gökdelenlere, AVM'leri ODTÜ ormanına bağlayan biz değiliz. Bunları piyasa ve patronların istekleri birbirine bağlıyor. Gökçek de gerekeni yapıyor.

Kötüler listesinin en başına Gökçek'i yazmakta bir sakınca yok. Ama bu listede yalnız olmadığını unutmamak kaydıyla... Ankara'yı tek başına talan etmedi, zaten buna gücü de yetmezdi, yetenekleri de...

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı piyasaya ve patronlara iyi hizmet ettiği için durdurulamıyor. Bundan dolayı Atatürk Orman Çiftliği tarihe karışıyor, ODTÜ'den yol geçiyor, Saraçoğlu Mahallesi yıkılıyor, İmrahor vadisi yapılaşmaya açılıyor.

Gücünü patronlardan alan bir adam patronlardan güç alarak durdurulabilir mi peki? Erdoğan'ı göndermek için uluslararası sermayeden medet umanların Gökçek'i göndermek için Erdoğan'a umut bağlamalarında şaşırtıcı bir yan olmasa gerek. Aynı zavallılık ve çıkışsızlığın her yerde karşımıza çıkmasının nedeni de bu düzenin dışında bir iş yapılamayacağına dair kör inanç, piyasa tanrısına duyulan sonsuz sadakat çünkü.

Gökçek'in Kılıçdaroğlu için attığı tweetler hakkında onun karşısına bir MHP'liyi çıkartanların yaptığı tartışmaya bakın mesela. Kendisi de emekçilere haklarını vermemekle ünlü Yurt Gazetesinin patronu, patronlarla çok sıkı fıkı olduğu bilinen Çankaya Belediye Başkanı ile bir genel başkan yardımcısını Gökçekçilik nedeniyle partiye ihbar ediyor. Gökçek dahil hepsinin ortak özelliği piyasacılık. Hepsi paranın ve rantın emrindeyken kim kimi durduracak?

Para aşkıyla yanıp tutuşan, piyasadan kopamayanlara kötü bir haber var. Gökçek'i ve onun gibileri durduramazsınız. Durmayınca da işlerin nerelere varabileceğini öğrenmek için iki gün sosyal medyada yazdıklarını takip etmek yeterli. Üstelik adam yalnız da değil.

Siz bunları hak ediyorsunuz ama...

Hak etmeyen biziz.