Açılın, Ali Sabancı Türkiye'yi kurtaracak

2018 yılının Mart ayında Global Girişimcilik Kongresi İstanbul'da toplanacak, 10 bine yakın katılımcı girişimcilik konuşmak için Türkiye'ye gelecekmiş. Bu organizasyonu yapacak kurulun başkanlığını da kendisini iddialı bir girişimci olarak gören Ali Sabancı üstlenmiş.

Ali Sabancı Türkiye'yi girişimciliğin kurtaracağını düşünüyor. Buradan Türkiye'yi kendisi gibi girişimcilerin kurtaracağı sonucunu çıkarmak zor değil.

Türkiye'yi kurtaracak girişimcilerin gurusu ve akıl babası olarak Ali Sabancı, bu iddianın altını dolduracak ne yapmış geçmişinde peki? Sabancıların aile şirketinden ayrılmış ve Pegasus'u kurmuş. Söz konusu girişimcilikse, bu girişimcilik tabii...

Sabancıların Ali'sinin aklına bir gün uçak almak gelmiş ve gitmiş almış. Başkalarının da aklına gelebilirmiş ama onun aklına gelmiş. Türkiye'de havacılık sektörünün nasıl genişleyeceğini, ne gibi olanaklar açılacağını o görmüş ve uçaklar almış.

Türkiye'de kaç kişinin aklına uçak almak gelir ki? Sizin gelir mi mesela? Havacılık sektörünün gidişatını görüp ben en iyisi uçak alayım der misiniz?

Ya da Erdoğan veya Yıldırım ailesinin üyeleri gibi uçak olmasa da gemi alayım diye düşünür müsünüz? Girişimcilik bu ama... Bunları düşünemeyen girişimci olamıyor.

AKP iktidarının karayollarına yatırım yapacağını düşünüyorsunuz mesela. Hemen makine parkınızı oluşturup duble yol yapmaya başlıyorsunuz. İnsan böyle girişimci oluyor.

Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu TÜPRAŞ özelleştiriliyor örneğin. Görüyorsunuz kâr edeceğinizi hemen gidip alıyorsunuz. Ama bunları akıl etmek gerekiyor.

Ya da İstanbul'da bir kentsel dönüşüm yaşanacağını biliyorsunuz. Erdoğan'ın deyişiyle kupon arazileri hemen satın almaya başlıyorsunuz. Vinç, kamyon, inşaat araç ve gereçleri işin teferruatı zaten. Hemen gidip alıyorsunuz ve gökdelen, site, AVM yapıyorsunuz.

Bir gün meclisin vasfını yitirmiş orman arazilerini satışa çıkartan bir yasa hazırlayacağını tahmin ediyorsunuz veya. Bir girişimci olarak tüm hazırlıklarınızı yapıyorsunuz elbette. Otel mi olur, tatil köyü mü duruma göre karar veriyorsunuz. Bu tür kararları verebilmek de girişimciliğin bir parçası çünkü.

Türkiye'nin kalkınmak ve zenginleşmek için girişimcilikten başka şansı yokmuş, öyle diyorlar. Türkiye'yi böyleleri, Ali Sabancı gibi girişimciler kurtaracakmış işte. Bir seferde yüzlerce kabin memurunun işine son verecek derecede gözü kara ve acımasız girişimciler... Bir yandan insanları kovarken diğer yandan kalanları yarı zamanlı çalışan gösteren girişimciler... Dışarıdan bir okulla anlaşıp bu okulun mezunlarına iş garantisi vererek yedek işgücü ordusu oluşturmayı akıl edecek kadar cin fikirli girişimciler...

Ulaştırma sektöründeki büyümeden, özelleştirmelerden, kentsel dönüşümden, doğanın yağmalanmasından, onlarca değişik teşvik biçiminden yararlanan girişimciler...

Böyle insanlar Türkiye'nin gelecekteki belirsizliklerinden korkmuyorlar. Ali Sabancı'nın dediği gibi herkesin bir oyu var ve şu anda Türkiye'nin başına gelen her şey demokrasinin bir parçası.

Yaşanacak olan yaşanacak. Bir girişimci olarak Ali Sabancı böyle diyor. Uçağı, gemisi, fabrikası olan, inşaat ve yol ihalesi alan patronlar demek ki yaşanacaklardan korkmuyor.

Niye korksun... İnsan kontrol edemediği şeylerden korkar. Ben demiyorum Ali Sabancı diyor. Türkiye'deki her şeyi kontrol edebildiğini söyleyen Ali Sabancı, tam bu yüzden dünyada bir tek Trump'tan korkuyor. Çünkü yine onun sözleriyle Trump'ın nasıl davranacağını kestiremiyor ve bu belirsizlik onu endişelendiriyor.

Ali Sabancı ABD başkanını kontrol edemediği için dertleniyor. İşte bu yüzden o girişimci oluyor, siz olamıyorsunuz.

Ama sevgili Ali, girişimciden büyük girişimci var bu dünyada. Sen buradakileri kontrol ederken senden büyükleri de başkalarını kontrol ediyor. Sen Trump'tan korkarken, belki onlar hiçbir şeyden korkmuyor.

Ali Sabancı gibilerinin Türkiye'de, daha büyüklerin dünyada hiçbir şeyden korkmuyor olmaları zorunuza gitmiyor mu?

Bu adamların en başta bizden, girişimcilik adı altında emeklerini çaldıkları, memleketlerini yağmaladıkları insanlardan korkuyor olmaları gerekmiyor mu?