Ve Leddalin Âmin!

Karaman'da Ensar Vakfı'na bağlı olduğu iddia edilen yurtlarda 10 çocuğa yıllarca tecavüz eden “öğretmen” Muharrem Büyüktürk 508 yıl ceza verilip bertaraf edildi. Ama bu tecavüze ortam hazırlayan vakıf iktidarın korumasındaydı, bırakın cezayı sıradan bir denetim bile yapılmadı. Geçtiğimiz günlerde vakfın Manisa ve Malatya’da çocuklar için “yaz okulu” düzenlediği öğrenildi. Vakfa ait yasadışı yatılı yurtlarda da sayısını bilmediğimiz kadar çocuk akıbetini bekliyor.

Birileri bir yerlerde çocuklarını bu vakfa teslim etmeyi sürdürecek çünkü din var işin içinde.

xxx

Kutsal ay ramazan, inananların dayanışma duygularının yükseldiği bir ay. Ama sokaklara bakarsınız kolektif bir hırsızlık festivali sanabilirsiniz. Daha Ramazan başlamadan yollar, caddeler, duvarlar, panolar yardım şebekelerinin afişleriyle donatıldı. Topladığı yardımlarla cihatçılara lojistik destek sağladığı iddia edilen İHH’yı bıraktık bir yana. Hırsızlığı tescilli olanlar en arsızları.

Örneğin Almanya'da faaliyet gösteren "Deniz Feneri” Alman mahkemesi tarafından yargılanıp mahkûm edildi, mallarına el konuldu. Hırsızlığı tescilli yani.

Bizdeki uzantılarına ise hiçbir şey olmadı. Almanya’daki davanın ardından, tam iki yıl 10 aylık inceleme ve araştırma sürecinden sonra başlatılan Deniz Feneri soruşturmasında ünlü AKP’li şahsiyetlerin de aralarında bulunduğu dokuz kişi 11 Temmuz 2011 tarihinde tutuklandı. Şüpheliler hakkında 18 milyon avroluk ‘kara para aklamak‘ suçundan yeni bir soruşturma açıldı. Soruşturmayı yürüten üç savcı, sanık avukatlarının HSYK’ya şikâyeti sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 27 Ağustos 2011’de görevden alındı. Davanın 22 Kasım 2011’de görülen duruşmasında Karaman ve Akman’ın da aralarında olduğu altı sanık tahliye edildi. 13 Mayıs 2015’te karara bağlanan davada, mahkeme 20 sanıktan hiçbirine ceza vermedi.

İşte o dernek de kutsal ayda müminlere “yoksullara yardım” çağrısında bulunuyordu. Muhtemelen birileri mahkeme kararlarına aldırmayıp paralarını bu derneğe kaptıracak çünkü din var işin içinde.

xxx

CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde son 3 yılda 176 çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğine dikkat çekti. Türkiye’deki çocuk işçiliği sorununun, sayıları bir buçuk milyona yakın Suriyeli çocuk ile giderek daha da büyüdüğüne dikkat çeken Adıgüzel, Antakya’daki merdiven altı atölyelerde başta IŞİD olmak üzere Suriye’deki cihatçı grupların giydiği üniformaların Suriyeli çocuklara yaptırıldığına yönelik iddiaları hatırlatarak, “Bakanlığınız tarafından, kamuoyuna yansıyan iddialar karşısında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?” sorusuna yanıt istedi.

Öyle bir vicdansızlık işte bu. Suriye’de AKP destekli cihatçı çetelerin hiddetinden kaçıp ülkeye sığınan çocuklar aynı iktidarın verdiği çalışma izniyle o cihatçılara üniforma üretmek için çalıştırılıyordu. Çünkü din var işin içinde.

xxx

Sadece Suriyeli çocuklar bu halde sanılmasın. Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara çalışma izni vermesi, çocuk işçiliğinin önünü kesmedi. DİSK-AR'ın bir araştırmasına göre 1999-2006 yılları arasında istihdam edilen çocuk sayısındaki azalma eğilimi 2006-2012 döneminde durdu ve ardından yeniden yükselişe geçti. Yani biz Tayyip Erdoğan’ın “başkanlık düşü” ile uğraşırken, giderek daha fazla sayıda çocuk parçalanması için köpeklerin önüne atıldı.

DİSK-AR Koordinatörü Aziz Çelik’e göre, çocuk işçiliğindeki düşüşün nedeni 12 yıllık zorunlu eğitim. Yükselişin nedeni ise eğitimde 4+4+4 sistemine geçilmesi. Böylece ilk dört yıllık eğitim sonrasında çocukların tekrar çırak, stajyer ya da aile içi ücretsiz işçi olarak çalışmasının önü açıldı.

Yani çocuklarımızı da işin içine din katarak çalışmaya zorluyor, kanlarını emiyorlar.

xxx

ABD'nin Florida eyaletinde bir gece kulübüne düzenlenen saldırıda 50 kişi öldü, 53 kişi yaralandı. Saldırgan hayatını kaybederken, saldırıyı IŞİD üstlendi. Suruç’ta, Ankara’da, İstanbul’da, Paris’te, Florida’da, Halep’te, Bağdat’ta, Libya’da, her nerede katliam varsa mutlaka üzerinde bir din sosu da var.

xxx

TRT’nin ramazan programında son yıllarda sayıları hızla artan o imam kılıklı badem bıyıklı öğretim üyelerinden biri “namaz kılmayan hayvandır” dedi. “Yeni Türkiye”nin yeni normallerinden biri bu da. Ortalıkta ramazan davulcusundan fazla ramazan sapkını, ramazan hırsızı, ramazan canisi, ramazan tecavüzcüsü var artık.

Arapça “Leddalin” sapkın demek. “Ve” bildiğiniz “ve”… Anladığım kadarıyla ardından gelen “amin”in orada ne aradığına “din bilginleri” bile bir anlam verememiş. Tersine yorup çıkıyorlar işin içinden, “sapkınlardan bizi koru” demekmiş.

Çözdük işte. Bugünleri öngörmüş bir duanın parçası o. Bu da bizim İslam’a katkımız olsun. Hakikaten “ve leddalen amin” yani!