Sapık

Anlamı belli. Birinci anlamı tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal (kimse) veya bu içerikte düşünce demek. Burada “normal olmayan”ın ölçüsü anlaşılacağı gibi “gelenek ve töre.” Peki, nasıl saptayacağız neyin gelenek neyin töre olduğunu?

Bundan birkaç on yıl önce küçük çocuklarla evlenme suçtu, yasaktı. “Büyükleri saymak, küçükleri korumak” gelenekti. Kalktı, kaldırıldı son on yılda. Ne büyüklerin saygınlığı var artık, ne çocukları korumanın sorumluluğu. Dün sapıklık olarak kabul edilen davranışlar bugün gelenek ve töre haline geliyor, getiriliyor çünkü. Gericilik ülkede yeni gelenek ve yeni töreler oluşturuyor. Onun için dinin arkasına saklanmış bir takım sapıklar beş-altı yaşındaki çocukların evlenebileceğinden bu kadar rahat söz edebiliyor.

Bu yeni gelenek ve töre inşası devlet desteklidir. Sapıklık onaylanıyor artık, kabul görüyor. Altıncı yüzyıl çöl ahlakını hortlattılar ittifakla. Onlar gibi düşünmeye çalışanlar, onlar gibi davranmaya çalışanlar el üstünde tutuluyor. Televizyonlar gazeteler onlara çalışıyor, vakıflar onlara hizmet ediyor. Devlet, toplumdan aldığı vergileri onlara aktarıyor. Sapık sapık değil artık. Çünkü sapıklık bir gelenek, bir töre oldu. Mahkeme kararıyla tescillidir üstelik. Bakın işte, “5-6 yaşındaki çocuklarla evlenilebilir, dinen caizdir” demek düşünce özgürlüğü, bunu söyleyene “pedofil” demek suç.

Ama bal gibi sapıklık işte. Kaynağı ne olursa olsun, gerekçesini, otoritesini nereden alırsa alsın bir bebeden cinsel obje diye söz eden sapkındır, sözünü etmek sapıklıktır. Eyleme döküp dökmemenin de bir önemi yoktur; şüyuu vukuundan beterdir, saf sapkınlıktır.

***

Bunları toplumun bütünüyle dinselleştirildiği, eğitimin dine göre şekillendiği, devletin bir din, hatta bir mezhep devleti haline getirildiği, inancın ayrıcalık sayıldığı bir zamanda konuşmamız asla rastlantı değil. Bu sapıklıkla toplumun dinselleşmesi arasında doğrudan bağ var. Ahlaken çöküyor toplum. Bu sapıklık ve bu dinselleşme o çöküntünün habercisi. Çöken toplum sapıklık üretiyor. Sapıklıktan ürken toplum kurtuluşun çaresinin dinde olduğunu sanıyor. Böylece hem din hem sapıklık çoğalıyor. Dinin, ahlakın, toplumun bütün değerlerinin içinin boşaltıldığı bir dönemden söz ediyoruz. Sapık, bu dönemin getirisidir.

Din çoğaldıkça ahlak azalır. Çünkü ahlaklı bir toplumun bu kadar çok dine, bu kadar altı kalın çizilmiş inanca ihtiyacı yoktur. Çöküyor toplum ve çökerken kir üretiyor. Dönüp bakın yıkıntıya, geride kalan safi sapıklıktır.

***

Hayır, sadece bu topraklardan söz etmiyorum. Birkaç yıl önceydi; kutsal kilisenin minik devleti Vatikan 2004'ten sonraki 10 yıl içinde 848 papazın çocuk istismarı nedeniyle meslekten men edildiğini açıkladı. 2 bin 572 papaz da aynı suçtan dolayı daha hafif cezalara çarptırılmıştı. Bu yıllar boyunca Vatikan'a bildirilen taciz şikâyeti sayısı 3 bin 400 civarındaydı. Yani şikâyetlerin hemen hepsi haklı sebeplere dayanıyordu.

Bu haberler üzerine uluslararası örgütler çocuklara karşı işlenen cinsel suçların işkence olarak kabul edilmesi gerektiğini ileri sürdü. Vatikan mahcup, “olmaz” diyemedi. Hukukçulara göre çocuk istismarı işkence kategorisine dâhil edilirse, Vatikan bir dizi yeni dava ile karşı karşıya kalabilir. Zira işkence suçu dünyanın birçok yerinde zaman aşımına uğramıyor. Hâlbuki çocuk istismarında zaman aşımı var!

Vatikan’ın bu konudaki sicili ibretlik. Her nasılsa 2001 yılında piskoposların pedofil papazları kilise mahkemelerine çıkarmak yerine, bir piskoposluk bölgesinden bir diğer piskoposluk bölgesine gönderdiğini fark ettiler. 10 yıl düşündüler bu örgütlü sapkınlığı “ne yapalım” diye.  10 yıl sonra dini amirlere istismar suçlamalarını polise bildirmelerini söylediler. Polisi beklemeyip bir kısmını  bizzat cezaya çarptırdı kutsal kilise. Ömür boyu dua etme cezasına çarptırılanlar çile dolduruyor, pişmanlık göstermesi istenenler icraatlarını sürdürüyor!

Vatikan “ne yapalım” diye düşünürken Avustralya'daki kiliselerde yaşları 10-11 olan 4 bin 500'e yakın çocuğun din adamları tarafından cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı. Almanya’da kilise okulunda papaz ve öğretmenlerin 422 çocuğa yıllarca cinsel tacizde bulunduğu, şiddet uyguladığı anlaşıldı. İrlanda’da, Belçika’da, başka pek çok ülkede de benzer vakalar yaşanmıştı. Vatikan’ın Dominik Cumhuriyeti’ndeki diplomatı Başpiskopos Jozef Wesolowski Ağustos 2013’te çocuk istismarı suçundan görevinden alındı. Polonya kökenli başpiskoposun bilgisayarında 100 bin adet çocuk pornosu verisi çıktı.

Amerika’da durum daha vahim. Dallaslı papaz Rudolph Kos'un 30 yılda 130'dan fazla çocuğa cinsel tacizde bulunduğu ortaya çıktı. Mahkemelik olan kilise 30 milyon dolarlık tazminatı ödemek için borç aldı, mal mülk sattı. Sapık papazlar yüzünden Santa Fe'de 25 milyon dolar, Boston'da 30 milyon dolar ödendi. Çok şükür kilisenin tazminatlar yüzünden iflas edeceğine pek ihtimal verilmiyor, çünkü yıllık geliri 7,5 milyar doları buluyor. Mülklerinden, dinlenme evlerinden, okullarından, golf kurslarından, bankasından, ortak olduğu fabrikalardan, radyo ve televizyon kanallarından akan gelir ise bu rakamı kat kat aşıyor.

Papa, İtalyan La Repubblica gazetesine verdiği röportajda, Katolik Kilisesi’ndeki her 50 din adamından birinin pedofil olduğunu söylemişti vakti zamanında. Dünya genelinde kiliseye bağlı yaklaşık 420 bin din adamı bulunuyor. Yani Papa’nın sözünü ettiği yüzde 2'lik oran yaklaşık 8 bin kişiye karşılık geliyor. Sekiz bin pedofili anca bir dini kurumda yan yana görebilirsiniz.

Ama görüldüğü gibi bizde hiç pedofil yok çok şükür. Çünkü bizdekiler sapkın icraatla kalmıyor, bu icraatlarına inançlarının, kutsal kaynaklarının izin verdiğini söylüyor. Mahkemenin biri onayladı geçtiğimiz günlerde, pedofili yasal olarak da yok bizde. Ne var? Dini bütün ilahiyatçı, inançlı imam…

***

Gözümüzü yumduk, kulağımızı tıkadık huzur içinde yaşayıp gidiyoruz. Ara sıra yoğun sansürden kaçan sevimsiz haberler istisna.

Küçük bir tarama yaptım son günlerde neler olmuş diye. Gerger’deki okulda 18 çocuğun bir hizmetlinin tecavüzüne uğradığı davada okul yönetiminin hizmetliyle çocukların aynı yerde yatmasına izin verdiği, öğrencilerin hizmetliyle yan yana yatarken çekilen fotoğraflarını görmezden geldiği anlaşıldı. Müdür ve yardımcılarına bu ihmalleri nedeniyle bir günlük maaş kesintisi cezası verildi. İsteyen araştırsın, çocukları yatırdıkları yer mutlaka bir tarikatın kontrolündedir.

Antalya'da görülen tecavüz davasında, 10 yaşındaki kıza tecavüz ettiği öne sürülen zanlının adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verildi. Caiz!

Çankırı Eldivan Zihinsel Engelliler Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde kalan 16 yaşındaki zihinsel engelli B.A.’ya tecavüz edenler Adli Tıp’ın “Kendisindeki zekâ geriliği hekim olmayanlarca anlaşılamayabilir” raporuyla beraat etti. Yaş üçe beşe indirildiğinden zavallı kurban geçkin bile sayılabilir yeni gelenek ve töreye göre, hak etmiştir!

Arifiye’de 11 yaşındaki çocuğa otobüs şoförü tarafından tecavüz edildi. İstanbul'da fuhşa zorlanan çocukların yaşı 11’e kadar indi. Zonguldak'ta 45 yaşındaki öğretmen 13 yaşındaki öğrencisine cinsel istismarda bulundu. İstanbul’da 11 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunmaktan 30 hapsi istenen 43 yaşındaki Ö.D. denetimli serbestlikle salıverildi. Çıkar çıkmaz kendini şikâyet eden eşini kurşun yağmuruna tuttu. Antalya'da 14 yaşındaki S.Ö. dedesinin tacizine uğradı. Meslektaşının küçük kızına tecavüzden yargılanan polis memuru 17,5 yıl hapse mahkûm oldu. Çocuk beş yaşındaydı.

Dindarız hâlbuki. Hoşgörülüyüz, vicdanlıyız. Pedofil de yok aramızda. O zaman bunca sapıklığa bir açıklama gerekmez mi?

***

Çöküyor toplum. Çöktükçe altından sapıklık çıkıyor. Sapıklığı görenler ibadethaneye koşuyor panik içinde. Orada devletten maaşlı ilahiyatçı çöküntüden panikleyenleri aydınlatmaya hazır, bekliyor. “Dinimizce evlenmekte yaş sınırı yoktur, beş-altı yaşındaki çocuklarla evlenebilirsiniz” diyor soranlara. Ama söylediğinin dehşetini fark etmiş olacak, “siz siz olun çocuk 9 yaşına gelene kadar yatağınıza almayın” diyor. Ne desin daha başka?

Az zamanda çocuk ve kadın cehennemine döndürdüler ülkeyi. Ama biz pedofil diyemiyoruz sapıklara, suç olduğu mahkeme kararıyla tescillidir.