4 Eylül’de Kartal’da toplanmıştık bu büyüklükte daha önce. Dincinin dinciye darbe girişiminin sıcağındaydık. Gerici terörün yaydığı korku sokaklarda kol geziyordu. O korku o gün Kartal Meydanında yenildi. Mitingin çağrıcısı Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi açıklamasında, darbe girişiminde bulunan ve darbeyle devrilmek istenen her iki kanadın da cumhuriyet ve aydınlanma düşmanı olduğu vurgulanmış ve şöyle bağlanmıştı: "Ortaya çıkan kanlı tablonun sorumlusu Gülen cemaati ve AKP iktidarı ile her ikisinin arkasındaki yobaz örgütlenmelerdir. Halkımız bu karanlık tabloya mahkûm değildir."
Değiliz. 4 Eylül’den bu yana olmadığımızı gösterdik. Cumhuriyet, laiklik, aydınlanma artık sahipsiz değildir. Emin ellerdedir. Bu ülkenin en aydınlık, en eğitimli, en inatçı ve dirençli evlatları onu egemenlerin elinden çekip almış ve 4 Eylül’de Kartal’da bir özgürlük bayrağı gibi sallamıştır. Artık hepsi bizimdir. Hepsi, uzun ve sabırlı sosyalizm davamızın içinde, yanında yerini almıştır. Sosyalizm davası, bundan böyle, başka her şeyle birlikte gericiliği yenme davasıdır.
2 Nisan Pazar günü Saat 15.00'te, Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda emekçilerin, aydınların, müzisyenlerin, oyuncuların, şair ve yazarların, ülkemizin aydınlık düşünce birikiminin parçası olan sanatçılarımızın katılacağı açık hava toplantısı malum sebeplerle yasaklandı. Korkuyorlar. Öyle çok korkuyorlar ki nerede ışık görseler saldırıyorlar. Nerede aydınlık görseler yasaklıyorlar. Karanlığa yazgılılar çünkü. Tek çıkar yolları halkı ışığı görmeyecek şekilde körleştirmek, acı çeken vatan toprağının çığlığını duymayacak kadar sağırlaştırmak.
Tarihin oyunu bize yeniden Kartal Meydanına sürükledi. Şimdi yeniden 4 Eylül’de kol kola girip korkuyu dağıttığımız o meydanda toplanacağız. İstanbul’la birlikte dinci gericiliğe, faşizme, zorbalığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, zulme “Hayır” diyeceğiz. Yalnızca Tayyiban Düzenin kurmaya çalıştığı gecekondu Anayasa’ya ve ona dayanarak ihdas etmeye çalıştığı zorba iktidarına değil, onu besleyen gerici düzene, yol veren kapitalist çeteye, arkasından itip şimdi düşmanlık besleyen uluslararası şebekeye de “hayır” diyeceğiz.
Biliyoruz, bu ne Tayyiban düzeni meselesi, ne de AKP. Muktedirlerin yedek Tayyibanları, yedek AKP’leri şimdiden hazırladıklarını görüyoruz, izliyoruz. Arka bahçelerindeki zehirli topraklarda seri kahramanlar üretiyorlar. Ortalık klonlanmış zorba taklidi dolu. Tek yol var önümüzde; Gericiliği yeneceğiz, faşizmi yeneceğiz, kapitalizmi alaşağı edeceğiz. Ezilenleri birleştireceğiz. Eşit ve özgür yeni bir Cumhuriyet kuracağız. 1908’de Hürriyeti ilan edenler nasıl yaptıysa öyle, 1923’te Cumhuriyeti kanlarıyla kuranlar nasıl becerdilerse öyle.
8 Nisan’da çok özel, çok farklı, çok vaatkâr bir “Hayır” var Kartal Meydanında. “Hayır” demekle yetinmeyeceğiz. “Yetmez ama Hayır” diye haykıracağız. Bize artık sadece “Hayır” yetmez. Bu gidişi değiştireceğiz, mecburuz buna. Biz yeni bir ülke, yeni bir düzen, yeni bir hayat, yeni bir halk istiyoruz. 4 Eylül’de Kartal’da başladık 8 Nisan’da Kartal’da devam ediyoruz…
Bize “hayır” yetmez. Yetmez ama hayır diyoruz!
xxx
Bugünkü yazı yukarıdaki gibiydi. Kemal Okuyan mesaj attı, “miting yasaklandı” dedi. Sebep? Polisi yokmuş sistemin. Hoş bize de polis lazım değildi zaten. Civarda polis olmasa olay çıkmaz bizim buluşmalarımızda. Deneyimle sabit, bu meslek gurubuyla karşı karşıya gelince karşılıklı geriliyoruz. Düzenin sahipleri akıllı olsa, sol buluşmalarda polisi izne gönderir.
Yasaklandı 8 Nisan buluşması da. Olsun, yasaksız faşizm olmaz. Ama zaten faşizme inat bir hayat örgütlemektir bizim işimiz. Yoldaşlar… Bir gün mutlaka özgürlük kokan bir meydanda buluşacağız. Yolda, sokakta, sandıkta “hayır” deyin, sonra gelin, kolları sıvayalım hep birlikte. Aydınlık için çok çalışmamız lazım!