Varmış gibi…

Eşitlik varmış gibi, özgürlük varmış gibi, laiklik varmış gibi, adalet varmış gibi, barış ve kardeşlik varmış gibi yapıyorsunuz.

Dereler, ormanlar, nehirler, dağlar, ovalar, fabrikalar, tarlalar, kentler, kültürel varlıklar talan edilmemiş gibi yapıyorsunuz.

Kurum ve kuruluşlarımız teslim alınmamış gibi yapıyorsunuz.

Eğitim sistemi iç edilip, bilimin kolu kanadı budanmamış, çağdaşlık ayaklar altına alınmamış gibi yapıyorsunuz.

Sağlık herkes için eşit ve ücretsiz ve erişilebilirmiş gibi yapıyorsunuz.

Tüm kamu mallarımız satılmamış, peşkeş çekilmemiş, işgal edilmemiş gibi yapıyorsunuz.

İşsizlik, pahalılık, yoksulluk, açlık yokmuş gibi yapıyorsunuz.

İşçi, emekçi, emekli, kadın, gençlik, çocuk haklarımız varmış gibi yapıyorsunuz.

Kadınlarımızın, çocuklarımızın ırzlarına geçilmiyormuş, katledilmiyorlarmış gibi yapıyorsunuz.

Hayvanlara, doğaya işkence edilmiyormuş gibi yapıyorsunuz.

Basını, sanatı, sanatçısı, aydını, akademisyeni, bilim insanı tutsak ya da yasaklı değilmiş gibi yapıyorsunuz.

Düşünce özgürlüğümüz varmış gibi yapıyorsunuz.

Dışarıda binlerce dostu olan şerefli, erdemli bir ülkenin yurttaşlarıymış gibi davranıyor mutluymuş gibi yapıyorsunuz.

İç huzurunuz varmış, evlerinizde tencereleriniz kaynıyor, çocuklarınızın gözleri ve balkon çiçekleriniz gülüyormuş gibi yapıyorsunuz.

Hırsızlık yokmuş gibi yapıyorsunuz.

Yolsuzluk yokmuş gibi yapıyorsunuz.

Yalan yokmuş gibi yapıyorsunuz.

Din Simsarlığı ve ırkçılık egemenliğini ilan etmemiş gibi yapıyorsunuz.

Sonra çıkıp bütün bunların yaşandığı sistemin adına Cumhuriyet diyor, 29 Ekim 1923 günü ilan edilen; aydınlanma değerleriyle acılar, hüzünler ve sevinçlerle yaşayan, yaşatılan Cumhuriyet’in ayakta olduğunu söylüyorsunuz.

O zaman alın bu çürütülmüş düzen sizlerin olsun.

Umudum eşit, özgür, bağımsız,  emeğin tüm haklarının olduğu; sanatçısı, bilim insanı aşk ile üreten, tüm insanlığı mutlu, doğası ve canlılarıyla şen, dünya ile barışık Sosyalist bir Cumhuriyet’tir. 

[email protected]