Umut…

-Kapanacak bütün kapılar. Oh ne güzel, sen rahat ben rahat. Kimseler koca ülkede ne olup bitiyor bilemeyecek.

-Kolay mı ağabey?

-Kolay tabi. Hem duyunca ne oluyor ki, iki bağırtı çağırtı sonrası dürülüyor ses çıkaranların defterleri. Bak AGİT gözlemcilerine, ‘PKK’ damgası vuruldu, heyetin işi bitti!

-Yok, o komik biraz, kimse inanmadı.

-Nasıl inanmadı. Bütün kanallarda yandaş tüm yorumcular aynı cümleyi kurarak saldırdılar AGİT’e. Gazeteler manşete taşıdı. Herken sen mi, %50 ne güne duruyor?

-Dünya ne diyecek bu duruma?

-Ne derse desin. Umurunda olan mı var. Rest çektiler. En son Adalet Bakanı, ‘YSK kararları hiçbir yargıya taşınamaz, bu iş bitmiştir’ dedi.

-Halk görüyor ama gerçeği, meydanlar boş değil ‘Hayır Kazandı YSK Çaldı’ diye binler yürüyor.

-Buna da bir kulp bulundu. ‘Muhalefet kaybetmeyi sindiremedi, halkı sokağa döküyor, sonuçlarına katlanırlar’ diye açıklamalar yaptılar.

-Hukuksuzluk, insanların düşüncelerini söyleme önüne konulan en büyük engel.

-Yasakçılık. İşlerine gelmeyen her şey yasak. OHAL ve KHK ne güne duruyor? Ne derlerse o. Dışına çıkan ‘terörist’, ‘hain’, ‘kışkırtıcı’ ilan ediliyor. Kim olursan ol yersin damgayı boş bir çuval gibi konursun bir köşeye!

-İnsanları referandum sonuçlarını tanımıyor diye gözaltı yapıyor, tutukluyorlar.

-Bu güne kadar ‘hayır’ çalışması yürütenlerden, 2 bin 462 gözaltına alındı, bunlardan 453 tutuklandı ama halk susmuyor, 23 Nisan günü ülkenin her yerinde protestolar vardı. Bence asıl yanıt 1 Mayıs günü verilecek.

-Bunlar bize faşizm altında yaşamayı öğretmenin peşindeler.

-Hem ülkede hem dünyada itibar sıfırlandıkça baskı denen zulüm yasallaşır. Astığı astık, kestiği kestik, dediği dedik. Yasalara filan, uygulayıcılarına falan gerek yoktur. Mahkemeler göstermelik mesai yaparlar. Önceden verilen kararlar uygulanır. Bir ağızdan çıkan söz emir kabul edilir. Abartı değil, bugün istense sokağa çıkanların tamamı RTE ve YSK’ na hakaretten içeri atılabilirler.

-Yok, o kadar da değil.

-O kadar, yetmedi fazlasını yapabilirler. Emir kulları emri uyguladıkları sürece sorun yok. Karşılarında yalnızlaştırılmış, ötekileştirilmiş, düşman edilmiş örgütsüz milyonlar olduğunu biliyor. Yapamayacağı yok. Onurlu ve erdemli insanların örgütsüzlüğü onun için en büyük avantaj.

-Şimdi şu uyum yasaları süreci başlayacak, hiç gürültü çıkmayacak mı sanıyorlar?

-Susturacaklar, ‘Halkın iradesine karşı çıkmak vatan hainliğidir’ demeye başladılar.

-Tartışmayacaklar yani.

-Tartışmayacaklar, 18 madde dayatmasını tartıştılar mı, hayır. Şimdi işleri daha kolay.

-Önce partinin başına geçecek ardından HSYK meselesi çözülecek gerisi çorap söküğü.

-Evet. Susarsak komite komite örgütlenip direnişi güçlendiremez yavanlaşırsak olacağı bu.

-Geçen gün Direklerarası Seyirci Ödüllerini izledim ağabey, yüreğim coştu.

-Bizim için umut orada işte. Ses çıkaran yaratıcılarda, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, hırsızlığa, talana hayır diyende ve bunun için üretende.

-Gençlik bir umut ışığı, sahne de sokakta, hayatın her alanında.

-Tarihsel bir sorumluluk birden bire geldi ve insanlarımızın yüreklerine, akıllarına yapıştı. Aynı sorumluluğu yeşertecek milyonlara gereksinme var. Örgütlenmiş ve söz birliği etmiş milyonlara.

Baharı çaldılar deyip susmayan, başka mevsimlerinde bahar kadar güzel olduğunu bilen, çocukların gözyaşlarına el sürüp, haramilerden hesap soran milyonlara.

-Umut güzel şey.

-Yaşanmıyor, usta haklı, umutsuz yaşanmıyor.

İş ki umut hep diri kalsın gerisi kolay. Çiçeklenir her mevsim, kış ortasında bahar gelir, şaşarsın.

[email protected]